Hz. Ömer kavga eden bir karı-kocayı ıslah etmek için iki kişiyi görevlendirir. Ancak bu iki kişi eşleri bir türlü barıştıramazlar. Sonucu da Hz. Ömer'e iletirler. Ancak Hz. Ömer bu iki aracıyı azarlar. Ve şöyle der:
Eğer kalplerinizi ve niyetinizi düzeltseydiniz Allah sizi başarısız kılmazdı. Allah iyi niyetin karşılığını mutlaka verir. Gidip tevbe edin ve bir daha görüşün. Adamlar öyle yaparlar. Sonucu da alırlar. Eşleri barıştırırlar.
Bizim en büyük sıkıntımız bu. İbadetimiz, itaatimiz var. Ve bununla her şeyin bittiğini zannediyoruz. Halbuki ihlas, takva, samimiyet her ibadetin kabul olması için olmazsa olmaz manevi şarttır. Tıpkı namazın kabulü için abdestin şart olması gibi. Bütün amellerin kabul şartı; ihlas, takva ve samimiyettir.