Ramazan ayında son derece güzel alışkanlıklar kazandık. Teravih namazı kıldık. Oruç tuttuk. Daha sakin, daha sabırlı olduk. Daha merhametli daha cömert olduk. Dövene elsiz, kindara karşı gönül koymaz olduk. Zira beşeri zafiyetlerden arındıkça kişi daha da melekleşir.
Zekâtımızı verirken, helal kazancımızdan bir kısmını ölüm öncesi ahiretimize göndermiş olduk. Elimizde kalan dünyaya, sadaka olarak dağıttığımız ahirete gidiyor ya.
Hz peygamber (sav) kestiği bir kurbanın bütün etini dağıtıp evine sadece bir but bıraktı. Hz Aişe bunu "hepsini dağıttın, sadece bir but kaldı" diye haber verdiğinde Efendimiz (sav) şöyle cevaplamıştı; " Hayır Aişe. Kurbanın tümünü bıraktık, bir but hariç" . Yani dağıttığımız bize ahirette dönecek. Kendimize bıraktığımız but parçası ahirette bize yaramayacak.
Ramazanda edindiğimiz Kuran okumalarını devam ettirmeliyiz. Zira hayatın tümüne müdahale ediyor Yüce kitap. Günde en azından birer sahife okuyup meal ve tefsirini araştırmalıyız.
Ramazanda; dedikodu, haset, kıskançlık, düşmanlık, kin, nefret, boş söz, yalan peşinde koşmak gibi kalbi hastalıkları azalttık. Veya azalttığımızı zannettik. Varsın öyle olsun. Hüsnü zan iyidir. Ramazan sonrası da lütfen elinize, ağzınıza, kalbinize dikkat edin. Sitemkâr dil olmayın, sakinleştiren dil olun. Küfreden dudak olmayın, rahmete kapanan dudak olun. Dudaklarınızı gayz ve nefrete alıştırmayın, zikre alıştırın.
Size kötülük yapan, haset eden, iftira atan zalimleri Yüce Rabbe havale edin. Affedemiyorsanız en azından Allah'a havale edin. O seriu'l hisab – hesapları tez görendir. Merak etmeyin. Engin olun. Düzgün olun. Dürüst olun. Kötü, cezasını elbette bulur. Hiç kötünün ebediyen yaşadığını gördünüz mü?
ON BİR AY FIRSATI
Ramazana on bir ayın sultanı demişler. Buradan on bir ayın ibadet zevkinden mahrum bırakılması sonucu çıkmamalı. Her saniye aleyhinize veya lehinize şahitlik edebilir. Anı değerlendirin. Çünkü geçen her saniye sizin için kayıp olabilir. Aslında on bir ayı ramazanı kıskandıracak kadar dolu dolu yaşamalıyız. On bir ay bir rehavet dönemi olmamalı.
BİR DUA
Hz. Amr bin Abdullah'ın duası
Rabbim, dünyada hüzün ve üzüntü var. Ahirette ise hesap ve azap olacak. Hani nerede kurtuluş, hani nerede rahat ve sevinç? Ya Rabbi! İşte sokaklarda dolaşanlar ihtiyaçlarını gidermek için sokaktalar. Ben de sokaktayım, sen beni affedesin diye... Ya Rabbi! İşte ateşe düşme korkusu beni uykusuz bırakıyor. Sen bana mağfiret et.
BİR AYET
Her kim de O'na salih ameller işlemiş bir mü'min olarak varırsa, işte onlar için en yüksek dereceler, içinden ırmaklar akan, içinde ebediyyen kalacakları Adn cennetleri vardır. İşte bu, günahlardan temizlenenlerin mükâfatıdır. (Taha 75-76)
BİR HADİS
"Aziz ve celil olan Allah, gündüz günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için geceleyin bekler, Gece günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için de gündüz bekler. Bu hal, güneş batıdan doğuncaya kadar devam edecektir" (Müslim, Tevbe 32)
BİR ESMA
El-Gafur: Affı ve mağfireti bol.
BİR SÜNNET
Şevval ayında altı gün oruç tutmak " Kim Ramazan orucunu tutar arkasından Şevval ayında altı gün oruç tutarsa bütün seneyi oruçlu geçirmiş sayılır"
SORU - CEVAP
Adak kurbanının etinden kimler yiyebilir?
Adak kurbanının etini kendinden olduğunuz ve sizden olanların yemesi doğru değildir. Adakta bulunan kişinin anne-babası, eşi, çocukları ve torunu adak kurbanını yiyemez. Ama bu kişilerin dışında herkese yedirebilirsiniz. Kardeşiniz, halanız, teyzeniz, amcanız, dayınız, komşunuz ve onların çocukları yiyebilirler. Ama örneğin; kardeşinize bu kurban etinden verdiniz, kardeşiniz de bu et ile yemek yaparsa ve siz misafir olarak giderseniz bu eti yemenizde bir sakınca yoktur.
Yüce Allah'a "Tanrı" demek doğru mudur?
Allah anlamında tanrı kelimesini kullanmak çok doğru değildir. Çünkü Allah kelimesinin, Yüce Allah'ın (c.c.) kendisi için uygun gördüğü özel bir isim olduğunu bilmekteyiz. Bu nedenle tanrı demek doğru değildir. Ama bu ismi kullanan bir kişi için de yoldan çıkmış, Allah'ı inkar ediyor gibi ifadeler de meramı anlatma noktasında yanlıştır. Çünkü kişi alışmış ve yıllardır böyle kullanmış olabilir. Onu kınamak yerine Tanrı kelimesini kullanmak yerine Allah kelimesini kullanmak daha doğrudur diye söylemek lazım. Eski metinlerde, eski Türklerde tanrı sözcüğünün kullanılması bizim için bir anlam ifade etmez. Önemli olan Yüce Allah'ın kendini nasıl isimlendirdiğidir.