İbn-İ Mesud (ra): "Allah Resulü (sav) oruçlu günümde tertemiz ve başı taranmış olmamı vasiyet etti ve buyurdu ki: Oruçlu gününde, sakın yüzü asık olma!"
"Nice oruçlu kimseler vardır ki oruçtan nasibi, sadece açlık ve susuzluktur." Çünkü bu tür insanlar dedikodu eder, hak yer, zulüm ederler. Oruçtan nasip alamazlar.
"Oruçlu eğer yalan sözü ve başkalarını kandırmayı bırakmazsa Allah'ın onun yemesini, içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur. Yani gerçek bir oruç tutmuş olmaz. Bu orucun manevi bereketini kazanamaz."
"Ramazanın ilk gecesi olduğu zaman, cehennem kapıları kapanır, onun hiçbir kapısı açılmaz. Cennet kapıları açılır, o kapılardan hiçbiri kapanmaz. Bir seslenici şöyle seslenir: 'Ey hayır isteyen gel, koş! Ey şer isteyen, (kötülüklere karşı) kendini tut!' O ayda Allah'ın cehennemden azatlıları vardır. Bu, ramazan bitinceye dek her gece tekrarlanır." (Tirmizi)
"Her kim inanarak ve karşılığını sırf Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır." (Buhari, Müslim)
"Ayların efendisi ramazandır." (Bezzar)
"Her şeyin bir zekatı vardır, cesedin zekatı ise oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır." (İbn-i Mace)
"Ramazan ayı girdiği zaman cennet kapıları açılır; cehennem kapıları kilitlenir; şeytanlar zincire vurulur." (Buhari, Müslim)
"Cennette Reyyan adında bir kapı vardır. Bu kapıdan sadece oruçlular çağrılır. Kim oruçlulardan ise oraya girer, giren ise asla susamaz." (Buhari, Müslim)
"Kim Allah yolunda farz orucu olarak bir gün oruç tutarsa Allah, onu cehennemden, yerler ve gökler arasındaki mesafe kadar uzaklaştırır." (Taberani)
"Ben uyuyorken, iki adam gelip iki koltuğumdan tutarak çıkması zor bir dağa götürdüler ve:
- Buraya çık, dediler. Ben:
- Çıkamam, deyince:
- Biz sana onu kolaylaştırırız, dediler. Bunun üzerine dağa çıkmaya başladım. Ortasına gelince aniden kuvvetli sesler duyuldu. Ben:
- Bu sesler nedir? deyince:
- Cehennem halkının feryadı, dediler. Tekrar gitmeye başladık. Bir de gördük ki avuçları yarılmış, bu yarıklardan kanlar akan, ayakları bağlanmış bir topluluk! Ben:
- Bunlar kim? dedim.
- Oruç tutmayanlar, dediler.
VE RESULULLAH 'ÂMİN' DEDİ
Mescit müminlerle dolu. Efendimiz (sav) minberde. Birinci basamağa çıkınca 'amin' dedi. Sonra ikinci basamağa çıktı 'âmin' dedi. Sonra üçüncü basamağa çıkınca yine 'amin' dedi. Daha sonra şöyle buyurdu: Bana Cebrail (as) gelip; Ya Muhammed! Kim ramazana erişir de bağışlanmazsa, Allah onu (ilahi rahmetinden) uzaklaştırsın, dedi. Ben de 'âmin' dedim. Sonra Cebrail (as): Kim ana-babasına veya onlardan birine yetişir de cehenneme girerse, Allah onu (ilahi rahmetinden) uzaklaştırsın, dedi. Bende 'âmin' dedim. Sonra yine Cebrail (as): Sen kimin yanında anılırsın da üzerine salâvat getirmezse, Allah onu (ilahi rahmetinden) uzaklaştırsın, dedi. Ben de 'âmin' dedim.
SEMADA YANKILANAN DUA:
"Allah'ım, ümmetimi koru, ümmetime acı!"
İbni Amr ibni As (ra) anlatıyor:
Bir gün Resulullah (sav), Hz. İbrahim (as) hakkındaki şu ayeti okudu:
"Rabbim! Bu putlar insanların çoğunu yoldan çıkardılar. Artık kim bana uyarsa bendendir; kim de bana karşı gelirse, elbette Sen çok bağışlayan, koruyup gözetensin." (İbrahim 14/36)
Ardından Hz. İsa'nın (as) Kur'an'daki şu sözlerini söyledi:
"Onlara azab edersen, onlar zaten Senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, elbette Sen güç ve kudret sahibi, her şeyi yerli yerince yapansın." (el-Maide 5/118)
Daha sonra Peygamber Efendimiz (sav) ellerinİ açtı:
"Allah'ım, ümmetimi koru, ümmetime acı!" diye dua etti ve ağladı.
Bunun üzerine Allah-u Teâlâ Hz. Peygamberin neden ağladığını bilse de sırf Peygamberinin dilinden duyulsun diye Cebrail'e emretti.
-Cebrail (as) git Muhammed'e ve niçin ağladığını sor, buyurdu.
Cebrail de (as) ona geldi ve niçin ağladığını sordu. Resulü Ekrem (sav) ümmeti için duyduğu endişe yüzünden ağladığını söyledi. Onların azaba düşeceği endişesinden ağladığını söyledi. Zaten Allah-u Teâlâ onun ne için ağladığını çok iyi bilmekteydi.
Cebrail (as) aldığı cevabı Allah-u Teâlâ'ya iletince, Cenab-ı Hak ona şöyle buyurdu:
-Cebrail! Muhammed'e git ve ona; Allah ümmetin hakkında seni razı edecek, seni asla üzmeyecek. Sen razı olacaksın. Bunu dediğimi söyle! (Müslim, İman, 346)
BÜYÜKLERİN DUALARI
İbrahim ehem'in duası
Rabbim! Sen fazilet sahibisin. İnsanlara sınırsız verensin.
Ben hatalarla doluyum, affet beni! Senin hakkında şöyle düşünürüm:
Derim ki; Rabbim beni bağışla. Bu duâm gerçek olsun. Bağışla beni, ne olur! Bana azap etme. Ben kabul ediyorum. Evet, nefsime ilân ettim günahlarımı. İnsanlar beni iyi birisi sanıyor. Hâlbuki sen beni affetmezsen insanların en kötüsüyüm Ya Rabbi! Senin isyankâr kulun sana geldi işte. Günahlarını da kabul ediyor. Bütün bu günahlarıma rağmen sen beni affedersen seni şanındandır. Bunu beklerim. Beni kovarsan peki kime sığınırım? Bütün günahlarım için duâ ediyorum. Eğer ihlâsım varsa, iyi niyetle yaptığım bütün tövbeleri kabul et, kurtar beni! Ey yardım isteyenlerin sığınağı! Sana sığındım. O zor günde, herkesin alnından tutulduğu o günde sen beni bağışla. Beni terk etme.
SORU - CEVAP
1- Kıyamet günü geldiğinde melekler ölecek mi?
Allahtan başka, melekler de dahil olmak üzere bütün canlılar kıyamet kopunca öleceklerdir.
2- Beddua gerçekleşir mi?
Hak edilmeyen beddua, sahibine geri döner. Beddua kötü bir harekettir. Zira size haksızca yapılan bedduadan korkmayınız. Hak edilmeyen beddua zarar vermez, kişiye uğramaz.
3- İş elbisesiyle namaz kılabilir miyiz?
Kan, idrar, şarap, dışkı ve benzeri necaset olmadıkça elbisenize değmiş veya dökülmüş olan maddeler namaz kılmanıza engel değildir. Badana, boya, madeni yağlar, pas ve kir namaza engel değildir.