Üç haftadır bu köşede sözlerine yer verdiğim Geylanlı Abdülkadir'in son anlarıdır. Yaşı 90'ı aşmıştır. Büyük bir mümin gibi Rabbi'ne kavuşacaktır.
Senden sonra ne yapalım
Öğrencisi olan Abdülvahhab soruyordu: Senden sonra ne yapmamı tavsiye edersin. Cevap verdi; "Allahtan korkun. Sadece O'ndan. Kimseden çekinmeyin. Her ihtiyacınızı Allah'a havale edin. Sadece O'na dayanın. Benim gibi olun. Öz olun, kabuk değil."
Huzuruma başkaları giriyor
Çocukları yanındaydı. Onlara şöyle dedi; "Yanımdan çekilin. Ben görüntüde sizinleyim. Gerçekte başkalarıylayım. Yanıma sizden başkaları giriyor. Onlara yer verin. Şurada bir rahmet var. Onları sıkmayın."
Sonra ellerini yukarı kaldırdı ve bütün gün şöyle seslendi: "Aleyküm selam... Allah'ın rahmeti size de olsun. Allah sizi de, beni de affetsin. Tövbeleri kabul etsin.. Bismillah"
Sonra şöyle dedi; "Yazık size.
Ben hiçbir şeye aldırmam.
Ne de herhangi bir meleğe. Ey ölüm meleği. Sen bu işi, senden başka bizim işimize bakan birine ver."
Tövbe edin. Ben size geliyorum
Vefat ettiği gün yüksek sesle bağırdı: "Tövbe edin. Safa girin. İşte ben de size geliyorum." Sonra koma -sekerat- haline girdi. O esnada şöyle mırıldanıyordu; "Ağır olun. Benimle sizin ve diğer insanların arasındaki mesafe, yerle gök arası kadardır. Ben sizden biri gibi değilim. Bana hiçbir şey sormayın. İşte ben Allah'ın ilmine dönüyorum."
Kalbim hariç her yerim acı veriyor
Öğrencisi Abdülcebbar soruyordu; Hangi organın acı veriyor. Cevap veriyordu; "Kalbim hariç bütün organlarım acıyor. Kalbim hiç acı duymuyor. Çünkü o hep Allah'la beraberdir.
Muhammed (s.a.v.) O'nun resulüdür
Ölüm meleği içeri girmişti. Şu, 90 sene boyunca cami kürsülerinde, ilim halkalarında, sokaklarda insanları özüne döndüren müthiş insanın, Rabbani dostun son nefesini verme anıdır. Alnı terliyordu. Sakindi. Aklı başındaydı. Heyecanlıydı. Dostuna gidiyordu işte. Şöyle mırıldandı: "Allah'a sığındım. O hep diridir. Ölümsüzdür. Ölümle kullarını perişan eder. Noksanlıklardan uzaktır. O'ndan başka ilah yoktur. Muhammed (s.a.v.) O'nun resulüdür."
Sonra sustu. Yüzünde gülümseme vardı. Kıyamete kadar sustu. Şimdi sözleri konuşuyor. Kıyamete kadar konuşacak.
NOT: BUGÜN SAAT 15.00 -17.00 ARASINDA TÜYAP KİTAP FUARINDA TURKUAZ STANDINDA İMZAM VAR. ORADA GÖRÜŞMEK ÜZERE.