Perşembe günü Kars'ta 2023 Kış Tatbikatı yapıldı. 6 ülkenin aktif katkı sunduğu tatbikatta gözlemcilerle beraber toplam 17 ülke vardı. Ben de bir grup gazeteciyle beraber Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın davetlisi olarak tatbikatı izleme şansına sahip oldum. Bakan Akar ayrıca Azerbaycan ve Gürcistan Savunma Bakanları'nı da ağırladı.
Tatbikatı çok kısa biçimde özetleyecek olursak üç noktaya dikkat çekmek lazım. Bir, Türk Silahlı Kuvvetleri belki de tüm dünyada en yüksek operasyonel tecrübeye sahip olduğunu bu tatbikatta da gösterdi. İki, bu tatbikat neredeyse Türk savunma sanayiinin bir gösterisi şeklinde geçti. Üç, Türkiye'nin hem askeri tecrübesi hem de yerli ve milli silahları uluslararası gözlemcilerin ilgi odağı haline gelmiş.
Bakan Akar, büyük bir gururla uluslararası muhataplarına Türkiye'nin gücünü sergiledi. Programın sonunda yaptığımız röportajı yarın Sabah Gazetesi'nde ayrıntısıyla okuyabilirsiniz. Ama özellikle savunma sanayii ve Batı ile Türkiye'nin ilişkileri çerçevesinde söyledikleri çok önemliydi.
Bakan Akar hem tatbikat esnasında yaptığı konuşmada hem de bize verdiği söyleşide ABD'nin Türkiye'ye yönelik tavrını eleştiriyor. Türkiye'nin tüm iyi niyeti ve samimi tutumuna rağmen Amerikan tarafının önyargılarından kurtulamadığını ve maalesef Türkiye söz konusu olduğunda aklıselim hareket edemediğini dile getirdi.
Anladığım kadarıyla F-16 satışıyla ilgili de Türkiye hâlâ oldukça ihtiyatlı bir tavır ortaya koyuyor. Başka seçeneklerin var olduğunu dile getirmesine rağmen Türkiye sabırla ve inatla ABD'nin atacağı adımları izliyor.
Bildiğiniz gibi Amerikan Kongresi'nde bu konu hâlâ çözülebilmiş değil. Biden yönetimi her ne kadar desteklediğini açıklasa da yeterince ikna edici olmadığı çok açık. Yetmezmiş gibi 29 senatör bir mektup yazdı ve F-16 satışlarını engellemeye çalışacaklarını dile getirdi.
Uzun süredir söylemeye çalışıyorum.
ABD bu konuda oyalayıcı tavrından vazgeçecek gibi değil. Dahası biliyoruz ki, yeni F-16 satışları için anlaşma bugün sağlansa Türkiye'de envantere girmesi en az 5 seneyi bulabilir. 20 milyar dolara yakın maliyeti de düşünüldüğünde ben artık F-16 konusunun da F-35 konusuna dönebileceğini tahmin ediyorum.
Devletin de benzer bir kanaate sahip olduğunu düşünüyorum. Zira Bakan Akar konuşmasının sonunda manşeti çok açık verdi. Milli Muharip Uçak'tan bahsederken "Çatlasalar da patlasalar da yapacağız" dedi.
Bütün bu parçaları bir araya getirdiğimde ben artık Türkiye'nin büyük oranda odağını Milli Muharip Uçak'a çevireceğini düşünüyorum. Bu görüşmeleri belki Amerikalılar bizi oyalamak için kullanıyor olabilir ama belli ki bizim de kendimizce bir planımız var. İşte en keyifli ve gurur verici kısmı da bu.