Ukrayna'da bir savaş olmasını istemiyoruz. Barışçıl bir çözüm herkesin lehine. Rusya bile anladığım kadarıyla savaş maliyetlerini hesap ederek ilerliyor. Aslına bakarsanız bir işgal için kendince yeterli bahaneleri üretti ve hazır hale geldi. Fakat muhtemelen baskıyı sabit tutarak rejim değişikliği gibi bir yol izlemek niyetinde. Çünkü bu yöntem hem daha az maliyetli hem de NATO içindeki çatlağı büyütme işlevi görüyor. Ama savaş ihtimali de maalesef karşımızda duruyor.
Tabii ki böyle bir ihtimal, Türkiye'yi çok rahatsız ediyor. Hem Karadeniz'in güvenliği hem de muhtemel ekonomik sonuçları gerçekten can sıkıcı. Ukrayna'nın işgal edilmesi demek, Rusya'nın Karadeniz coğrafyasında çok daha geniş bir nüfuz alanı elde etmesi demektir. Uzun vadede Türkiye gibi Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin hepsi bunu yeni ve dengeleri bozucu bir sonuç olarak görecektir. Ekonomik olarak ise enerji fiyatlarının yükselmesi ve yaptırımlar nedeniyle ticaretin darbe yemesiyle karşılaşabiliriz.
Ancak konu sadece Türkiye'yle ilgili değil. Bu sefer Avrupa'yı çok daha yakından ilgilendiriyor. Ukrayna savaşı, Türkiye'ye tabii ki zarar verir ama Avrupa için çok daha büyük kayıplara işaret eder. Dahası Rusya'nın ağırlık merkezi de Avrupa'ya doğru kayar. Türkiye zaten son yıllarda Rusya ile birçok alanda tek başına mücadele vermek zorunda kalmıştı. Zaman zaman kavga, zaman zaman müzakereyle geçen bu ilişkiler şimdilik Türkiye için kabul edilebilir bir noktada duruyor. Artık aynı sorunlarla Avrupa için yüzleşme vakti geldi.
Stratejik açıdan Ukrayna'da Rusya'nın artan nüfuzu, Rusya'nın önümüzdeki dönemde Avrupa için daha büyük bir tehdit olmasına yol açacaktır. Birçok ülke, NATO şemsiyesi altında bulunduğu için güvende olduğunu düşünmek istiyor. En azından öyle umuyor. Ama çok emin değiller. Zira Rusya, Ukrayna sonrasında diğer NATO müttefiklerini konvansiyonel yöntemlerle tehdit etmeyecek. O ülkelerin içinde azınlıklar üzerinden çıkartabileceği kaosların ardında hibrit savaş tekniklerini devreye sokarak o ülkelerde iktidar değişikliği arayacaktır. Bu da NATO'nun otomatik olarak devreye girmemesi demektir.
Rusya bu fırsatı kolluyor diyebilirim. Yani aslında Rus yayılmacılığın hedefi Avrupa'ya doğru kayabilir. Bu da Türkiye'nin üzerindeki yüklerin azalması ve alternatif müttefik şansını artırabilir.
Ekonomik olarak da benzer bir durum söz konusu. Ukrayna'daki muhtemel bir işgal, Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya ile ticaretini öyle ya da böyle etkileyecektir. Fakat Avrupa'yı da fena vuracaktır. Bu nedenle Almanya ve İtalya gibi ülkeler daha şimdiden Rusya'ya bir ambargo uygulanacaksa bunun enerji alanını kapsamaması gerektiğini söylüyor.
Amerika bu anlamda doğru düzgün bir yaptırım dahi uygulamayı beceremeyebilir. Ve belki de bir anlamda Türkiye için maliyetin azalma şansı olabilir.
Sözün özü, Türkiye zaten çok uzun süredir Rusya ile mücadele ve müzakere süreçlerinin yükünü taşıyor. Bunu şimdi biraz Avrupalılar yüklenecek gibi görünüyor. Türkiye zarar edebilir, ancak bu sefer daha fazla zarar görecek olanlar var.