Dün haberlere yansıdı. PYD/PKK elebaşı Times'a bir röportaj vermiş. Biden'ın kendilerine söz verdiğini söylemiş. "Afganistan'da olduğu gibi ani bir çekilmeyle PYD'yi yalnız bırakmayacağız" demiş.
Her yönüyle ilginç bir haber. Biden hala bunlara sözler veriyor. Halbuki aynı röportajın içinde PYD'nin PKK ile olan bağlantısı da açık biçimde kabul edilmiş. Ancak Amerikan yönetimi bu ilişkiyi zerre kadar önemsemiyor. Vaatler dağıtmaya devam ediyor. Gerçi bunlar alışkın olmadığımız işler değil. Sadece gösterge tablosuna yeni bir gösterge daha eklenmiş durumda.
Ama PYD'nin yaşadığı korkuyu göstermesi açısından da ilginç. Afganistan olayları sonrasında tabii ki hepimizin aklına düştü. Amerika'nın vakti geldiğinde PYD'yi terk edebilme ihtimalini düşündük. Gerçi Suriye'de işler böylesine bir karmaşa halindeyken yakın zamanda böylesine bir değişim beklemek kolay değil. Ama Afganistan örneğine bakacak olursak hızlı değişimlerin yaşanma ihtimalinin de hiç uzak olmadığını düşünebiliriz.
Bir bakıma PYD Amerika'nın uzun vadeli hesaplamalarının bir parçası olarak görülebilir. Maliyeti düşük olan bu siyaseti sürdürmekte sorun görmeyebilir. Suriye'deki varlığı Afganistan'daki varlığı kadar maliyetli olmadığından Amerika -varsa bir gerçek çekilme planı- onu sahnelemek için pek aceleci olmayacaktır.
Öte yandan son bir aylık süre içerisinde Amerika'nın Asya-Pasifik bölgesinde ilk kez hareketlenmeye başladığını da görüyoruz. Bu zamana kadar sadece söylem düzeyinde olan Asya önceliği ilk kez bazı adımlarla diplomatik zemine de taşınmış oldu.
Hindistan ve Avustralya gibi ülkelerle görüşmeler ve anlaşmalar hızlandı. Tabii ki tek başına diplomatik çabalar da Asya'nın Amerikan siyasetinde gerçek anlamda merkezileştiği sonucuna varmamıza yetmez. Daha somut adımlar atılması gerekiyor. Ama sadece laf üretmenin ötesine geçmesi de önemli.
Bu bağlamda Amerika'nın önceliklerinin zaman içinde bürokratik kadrolara da yansımasını görebiliriz. Belki de CENTCOM'un etkinliği bu yolla gittikçe zayıflayabilir. O zaman da Suriye sahasındaki CENTCOM ısrarı da zayıflayacaktır. Geriye bir tek siyasi iradenin karar alması kalır. O da kamuoyunda bir tartışma yaratılmasına bakar. Afganistan'dan çekilmeyi tamamlayan Amerika'nın neden Suriye sahasında bulunmak zorunda olduğu PYD meselesinden bağımsız bir şekilde tartışılmaya bir kez başlarsa arkası çorap söküğü gibi gelebilir. Kamuoyu desteğini artırma gayretini önemseyen Amerikan hükümeti yeni ve bu kez daha düzgün bir çekilme harekatıyla Afganistan görüntülerinin yarattığı imaj sorununu bile düzelmek uğruna Suriye'den çekilme planını sahneye koyabilir.
Bunlar kolay olmamakla birlikte ihtimal dahilinde. Dolayısıyla Türkiye'nin çeşitli hazırlıkları şimdiden yapmasında fayda var diye düşünüyorum.