Sorsanız Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi göçmenler. Ama maalesef konuyu doğru düzgün konuşamadık bile. Muhalefet bunu bir kaldıraç olarak gördüğü ve yabancı karşıtlığını kışkırttığı müddetçe konuşamayacak gibiyiz.
Ortada ne doğru dürüst veri var, ne de doğru düzgün bir rapor. Sadece devletin sunduğu ham veriler var. Halbuki gerçekten kritik bir konu olduğuna inanıyorsak birçok sivil toplum örgütünün ve üniversitelerin, kamuoyuna mal olan araştırmalar sunması ve bunların toplum tarafından kavranması gerekir.
Mesela göçmenlerin ne kadarının ülkesine dönmek istediğini bilmiyoruz. Ne kadarının ekonomik kazanç için geldiğini bilmiyoruz. Ne kadarının Türkiye'yi transit veya göçün hedef ülkesi olarak gördüğünü bilmiyoruz. Ülke ekonomisine maliyet veya gelir olarak ne kadar etki ettiklerini bilmiyoruz. Göçmenlerin yerleşik nüfus üzerindeki toplumsal ve siyasi etkilerini bile ölçmedik.

ORTALIK ŞARLATANLARA KALIYOR
Durum böyle olunca ortalık şarlatanlara kalıyor. Özellikle siyaseten bunun kullanışlı olduğunu düşünen muhalifler, bile isteye ülkede yabancı düşmanlığı söylemini üretiyor. Gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan fikirler sahneye sürülüyor. Kimi kamyonlara bindirip göndereceğini iddia ediyor. Kimi de su ve vergi faturalarını şişirerek kovacağını söylüyor.
Bir de utanmadan bunu toplumun beklentilerini yerine getirmek olarak sunuyorlar. İşte popülizm böylesi bir zehirdir. Kendi ürettikleri provokatif söylemlerin halktan karşılık aldığını iddia ederek sorumlu siyaset yerine o öfke seline yelken açar, buradan siyasi rant devşirmenin peşine düşer.
Almanya'da Neo-Naziler, Hollanda'da Wilders, Fransa'da Le Pen ne söylüyorsa bunlar da aynısını söylüyor. Ortada bir siyasetçiye yakışacak çözüm arayışı yok. Aksine nefreti körükleme gayreti var.
Halbuki sorumlu siyaset ortada bir sorun varsa onu çözmenin peşinde olur. Mesela, Suriye'deki güvenli bölge inşası böyle bir yaklaşımın ürünüdür. Ve yaklaşık 5 milyon Suriyeliyi Suriye'de tutmayı başarmıştır. Afgan göçmenlere karşı da zaten Doğu sınırlarında duvar örülüyor.
Ama asıl önemli olan, halihazırda gelmiş olan göçmenlerle ilgili projeler geliştirmek. Geri dönüşü cazip hale getirmek için neler yapılabilir? Geri dönme ihtimali olmayanların toplumsal, siyasi ve ekonomik sorunlara neden olmayacak şekilde topluma entegrasyonu nasıl sağlanabilir? Bunları düşünmek varken birileri sırf oy uğruna bu işleri kızıştırdıkça biz göçmen sorununu daha uzun yıllar konuşur dururuz.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz