Dikkat ediyor musunuz? Son günlerde mülteciler konusu yeniden gündemde.
Bu konu her açıldığında benzer diyaloglar dönüyor. İşin hem insani hem siyasi ve stratejik boyutları var. Günlerce tartışabiliriz. Mülteciler üzerinden yabancı düşmanlığı yapılmasının doğru bir insani tavır olmadığını söyleyebiliriz. Türkiye'nin mülteci almasının bahse konu olduğu gibi ekonomik bir maliyet olmadığını anlatabiliriz. Hatta birçok durumda AB gibi aktörlerle görüşmelerde Türkiye'nin lehine sonuçlar doğurduğunu da konuşabiliriz.
Ama mesele bu değil. Rasyonel bir düzeyde bu mülteci işinin ne olduğunu merak eden yok. Bir çeşit provokasyon gündemi haline getirildi. Zaman zaman devreye sokuluyor. Nefret tohumları bilerek saçılıyor.
Normalde mülteci karşıtlığının toplumsal bir sebepten kaynaklandığını düşünüyor olabilirsiniz. Çünkü toplumun birçok kesiminde bu tür söylemlere gündelik yaşamımızda bile rastlıyoruz.
Ancak bırakın mülteci karşıtlığını her türlü yabancı karşıtlığının örgütlü olduğunu düşünürüm. Vatandaş kendi günlük yaşamında mültecilerle ilgili rahatsızlık duyduğu şeyler olsa bile bunu başı sonu belli bir karşıtlık haline getirmez. Ancak çeşitli kışkırtmalar aracılığıyla yapılır. Bir gün bir video yayınlanır. Bir başka gün siyasi bir figür açıklamada bulunur. Siyaseten söylem düzeyinde oluşturulan bir hava sonrasında yavaş yavaş topluma yayılır. Yani aslında yabancı karşıtlığını körükleyenler vatandaşın hissiyatını yansıtmıyor. Aksine vatandaşta bir hissiyat oluşturmaya hizmet ediyor.
Bu söylemlerin körüklendiği zamanlara bakın. Belli bir sistematik dikkatinizi çeker. Gündem değiştirilmek istendiğinde veya seçim dönemleri gibi zamanlarda birden alevlenir. Sonra sönümlenmeye bırakılır. Ama kurulan altyapı yerindedir. Sonra gerektiğinde tekrar devreye sokulur.
Belediye seçimleri dönemini hatırlayın. Mülteci karşıtlığının seçim sonuçlarını bile etkilediğini söyleyenler oldu. Ama ben bu konuyla ilgili doğru düzgün bir araştırmaya rastlamadım. Eğer belli anketlerden o tarihlerde gerçekten yüksek bir mülteci karşıtlığı çıkmış olsaydı bile yine de şüpheyle yaklaşmak gerekirdi. Çünkü aynı hissiyata nedense mesela bir yıl önce rastlamıyorduk. Şimdi iki yıl sonra tekrar gündeme geliyor. Halbuki mültecilerle ilgili ortada yeni bir gelişme yok. Fakat birileri algılarla oynamaya karar vermiş. İki yıl öncesinin gündemini tekrar devreye sokuyor.
Hayırlı bayramlar: Mülteci veya yerli hiç fark etmez. Tüm İslam âleminin Kurban Bayramı'nı tebrik ederim. İnşallah bayramlarımız Müslümanlar arasındaki dayanışma duygusuna katkı sunar.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz