Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Diyarbakır'daydı. HDP binası önünde evlat nöbeti tutan anneleri de ziyaret etti. Onlara devletin desteğini bir kez daha gösterdi. Evlatlarını terör tuzağından ve tutsaklığından kurtarmak isteyen bu anneler, yıllardır nöbetlerine devam ediyorlar. İçlerinde çocuklarına kavuşanlar oldu. Hâlâ bekleyenler var. İnşallah onlar da en kısa sürede kavuşur.
Her annenin çocuğunu terörden kurtarma girişimi, kendi başına yeterince kıymetlidir. Ancak Diyarbakır anneleri bunun ötesinde de bir öneme sahip. PKK terör örgütüne en büyük darbelerden birini bu kahraman insanlar vurdu, vurmaya devam ediyor.
Etnik ayrımcı bir terör örgütü olan PKK, tüm Kürt kökenli vatandaşlar üzerine tahakküm kuramayacağını bu olayla bir kez daha gördü. Yıllarca kendini tüm Kürtlerin tek sesi gibi sunma çabası gösteriyordu. Hiçbir zaman inandırıcı değildi. Ama bu kadar açık bir meydan okumayla da karşılaşmamıştı. Şimdi bölge insanları hem PKK'ya meydan okuyor hem de PKK ile HDP arasındaki ilişkiyi tekrar ifşa ediyor.
PKK KAYBEDİYOR
Terörün öyle veya böyle varmak istediği hedeflerden biri nüfusu ele geçirmektir. Çünkü nüfusu kontrol etmek, toprağı ele geçirmenin bir yolu olarak görülür. Bu nedenle terörle mücadeleye "nüfus üzerine savaş" adını verenler bile olur. Örgütler öncelikle nüfusu korkutmanın, sonra tarafsızlaştırmanın, son olarak da kendine çekmenin arayışındadır. PKK da bu hedefleri yıllarca izledi. Nüfusun büyük kısmını sindirdiği zamanlar da oldu.
Ancak 2015 yılından bu yana teröre karşı verilen mücadele bize gösteriyor ki, terör sahada zayıfladıkça vatandaş üzerindeki sindirici etkisini de yitiriyor. "Demokratikleşme sürecini" şehirlere silah ve terörist yığınağı yapmak için kullanan örgüt, bu vesileyle bölgede nüfus üzerinde hâkimiyet kuracağını düşünmüştü. Ve aslında bu kanaat üzerine 2015 yazında "terör taktiğini" "ayaklanma stratejisine" çevirmeye kalkıştı.
Fakat özellikle devletin kamu düzenini tesis edici adımlarını gören bölge halkı, bırakın teröristlerin ayaklanma stratejisine destek sunmayı ona karşı bile çıktı. Bugün PKK'nın üst kadroları da kendi arasında aynı konuyu tartışıyor. Halkın desteğini neden alamadıklarını kendi zırva tarih anlayışları çerçevesinde tevil etmeye çalışan tonlarca anlatı uyduruyor.
Ama öyle ya da böyle 2015'te başlayan devlet operasyonları sayesinde teröristler, vatandaşın içinden söküp atıldı. PKK'nın bugün şehir merkezleriyle tek bağlantısı HDP binaları. İşte Diyarbakır anneleri de o binaların önünde nöbet tutuyor. HDP'nin sorumluluğunu bildikleri için evlatlarını bu binalardan soruyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Hasan Basri Yalçın | Diyarbakır anneleri