Dünyanın neresinde olursa olsun infiale yol açacak kadar korkunç bir terör eylemi yaşadık. Ama siyasi polemiklere ve sosyal medya tartışmalarına bakarsanız bu konuda bile sorun yaşadığımız görünüyor.
Kimileri terörü lanetliyormuş gibi yapıp PKK'nın adını anmadan geçiştirme derdinde. PKK-HDP ilişkisinin sorgulanmasının kendi siyasi çıkarlarına aykırı olduğunu düşündüklerinden doğru düzgün bir tepki bile ortaya koyamıyorlar.
Halbuki terör hepimizi ve tüm insanlığı hedef alan bir insanlık suçudur. PKK, Türkiye'nin 40 yıllık belasıdır. Hiçbir mazerete, hiçbir amaya yer bırakmadan hep beraber üzerine gitmemiz gerekir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Maalesef bu yapılmadığı gibi bir de buna gerekçe olarak saçma sapan iddialar ortaya saçılıyor. "Çözüm süreci" günlerinden kalma söz ve hikâyeleri gündeme taşıyıp konuyu demagojik bir hale getirmek âdet haline geldi. Üç beş ezber ifade sürekli tekrar ediliyor. Ben burada tek tek bunları dile getirmek istemiyorum. Zaten yeterince tekrar edildi. Fakat bu ifadelerdeki mantıksızlığı konuşmamız lazım.
Bu ezberleri dile getirenler eğer çözüm sürecinin ve bu süre zarfında sarf edilen sözlerin ve ortaya konulan uygulamaların bütünüyle yanlış olduğunu düşünüyorsa bugün aynı işleri neden kendileri yapar. Öyle ya! Ortada bir yanlış görüyorsanız en azından siz bu yanlışı tekrar etmeyin.
Eğer yaptığınız işi yanlış görmüyorsanız o zaman işler değişir. Oturup konuşalım. Terörle müzakere farklı bir iştir. Terörle ortaklık farklı bir iş. Öncelikle bu ikisi arasındaki ayrımı yapalım.
"Çözüm süreci" ile bugün muhalefetin HDP'ye olan yakınlığı arasında dağlar kadar fark var. O tarihlerde Türkiye, devlet olarak bir silahsızlandırma denemesi ortaya koydu. Müzakere, bir mücadele yöntemi olarak kullanıldı. Ülkedeki özgürlük alanlarının genişletilmesi sayesinde terör örgütünün kullandığı propaganda malzemelerini örgütün elinden almayı denedi. Buna rağmen örgüt, silahsızlanmayı bir kenara bırakın daha da azdı. Toplumsal bir ayaklanma denemesine doğru geçiş yaptı.
O tarihlerdeki uygulama bambaşka bir işti. HDP oylarını almaya yönelik değildi. Hatta bu süreç esnasında AK Parti'nin Kürt oyları ciddi anlamda eridi.
Öte taraftan bugün muhalefetin HDP ile olan ilişkisi, terörü silahsızlandırmayla alakalı değil. Aksine PKK çizgisinde siyaset yapan HDP ile seçim ortaklığı yapılıyor.
Dünyanın her yerinde devletler terörü bitirmek için terör örgütleriyle yani düşmanlarıyla müzakere yaparlar. Başarılı olur olmaz. Ayrı konu... Ama bunun adı terörle ortaklık yapmak değildir.
Ama eğer siz sırf HDP oyları için terör örgütü PKK'ya laf edemeyecek hale gelmişseniz üzülerek söylüyorum ama işte bu teröre siyasi bir alan açmaktır. Ortağı küstürmemek için PKK'nın vahşetine bile sessiz kalıyorsunuz. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama bari sapla samanı birbirine karıştırmayın. Kusurunuzu genelleştirmeyin.