Kim bilir bu hayat bize daha neler gösterecek? Ülkedeki muhalefet o kadar kontrolden çıktı ki hepimizi utandıracak işlere imza atıyor. Türkiye'yi kötülemek için her türlü fırsatı değerlendirme ucuzluğu her gün daha da paçoz bir hal alıyor. Son olarak İngiltere'ye gönderdiğimiz sağlık malzemelerini karalayan haberler yayınlandı. Kalitesiz olduğu ve İngiltere'nin kullanmayacağı söylendi. Hemen üzerinde tepişmeye başladılar. İngiliz Büyükelçi bile açıklama yapmak zorunda kaldı. Bunları yalanladı.
Şu hale bir bakın. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyor. Belki de kendisine Türk vatandaşı falan diyor. Ama maalesef Türkiye'nin hakkını bunlara karşı İngilizler savunmak zorunda kalıyor. Bu hal ibretliktir. Ama öylesine utanmazlık sınırını aştılar ki, yarın öbür gün daha beterini yapacaklar ve biz tekrar şaşırıp utanacağız. Ülkenin geleceği adına üzüleceğiz. İçimizden nasıl oluyor da böyleleri çıkabiliyor diye hayıflanacağız. Ülkenin toplumsal bütünlüğü için endişeleneceğiz. Onlar yine aynı haltı yemeye devam edecek.
Israrla söylüyorum. Duydukları kin ve öfke sadece Erdoğan'a veya onun hükümetine değil. Bu zihniyet baştan beri bu milletten tiksiniyor. Milletin seçtiklerine hakaret etmesi de bu yüzdendir. Darbe beklentisi de bu yüzdendir. Ülkenin İngiltere'ye gönderdiği sağlık malzemesiyle alay etmeye kalkması da farklı değildir. Dedim. Tekrar söylüyorum. Salgında insanlar ölsün de hükümete vuralım diye bekleyen çok büyük bir grup vardı. Oradan eli boş çıktığı için şimdi kuduz gibi her yere her şeye saldırmaya başladılar.
Şu gerçeği kabul edelim. Bu ülkede bir kimlik krizi var. Modernleşmeyi Batılılaşma ile karıştıranlar bu ülkeye öylesine bir kötülük ettiler ki nasıl düzelir hiçbirimiz bilemiyoruz. Batılılaşma bir ideoloji haline gelince ülkenin bir kısmı ülkeye yabancı hale gelmiş. Kendi çıkarını ülke çıkarıyla birlikte görmüyor. Yerlilikten ve millilikten nefret ediyor. Halka bir düşman gibi bakıyor. Sadece devlet makinesinin kontrolünü istiyor. O makine sayesinde 70 yıl boyunca ülkeyi sömürmüş. İhaleler almış. Atamalar yapmış. Şimdi bu ayrıcalıklarını kaybettiği için zıvanadan çıkıyor.
Bu ülkenin asıl sorunu budur. İçindeki yabancılar dışarıdaki düşmanlardan daha zararlı. Senin benim gibi hissetmiyor. Türkiye IMF'nin kucağında otursun istiyor. Avrupalı ülkelere boyun eğsin istiyor. Yoksa bunların tezgâhı bozulur. Üzerinden 70 yıldır ekmek yedikleri ve kimlik buldukları Batıcılık safsatasını sonuna kadar savunacaklar. Ancak ülkeden hep kopuk oldukları ve Batı'nın da aparatı oldukları için Batı nezdinde de üç kuruşluk kıymetleri olmamıştır. Ne oralı ne buralı. Orası için buraya kurşun sıkan ama oradan da kabul görmeyen ezik ruhlar.