Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu'nu resmen salladı. Gerçekten dişe dokunur konuşma yapan tek lider olduğunu söyleyebilirim. Maalesef BM bir tiyatroya dönüştüğünden gerçek gündem neredeyse hiç yok. Barış ve adalet arayışı amacıyla kurulmuş olan BM insanlığın hiçbir derdine çare olacak konumda değil. Körler sağırlar birbirini ağırlıyor.
Buna rağmen Erdoğan en üst perdeden bir konuşma yaptı. Özellikle İsrail'e yönelik eleştirileri büyük ses getirdi. İsrail'in sınırlarını sorguladığı an çıplak bir gerçek BM kürsüsünden tarihe bir not olarak düşülmüş oldu. Keşmir dile getirildi. Suriye'deki güvenli bölge meselesi anlatılmış oldu.
Erdoğan'ın BM toplantılarını bu tür öncelikli konuları dünya gündemine taşımak için bir fırsat olarak gördüğü çok belli. Hâkim söylemleri kırmak, yerine adalet ve çözüm arayışını dile getirmek ve başta Batılı ülkeler olmak üzere bazı devletlerin yaptıkları zulüm ve umursamazlıkları yüzlerine çarpmak için buna özel önem veriyor.
Tüm dünyanın gözü buradayken kimsenin söylemediği ve söylemeye cesaret edemediği gerçekleri özellikle dile getiriyor. Aksi halde öylesine bir ortam kuruluyor ki, dünyanın tek derdinin çevre sorunu falan olduğunu düşünebilirsiniz.
Uluslararası toplantılar böyledir. Birileri bir üst dil kurmak ve gündemi işgal etmek için elinden geleni yapar. Sonra da orada anlatılan hikayeler tartışılmaz gerçeklikler olarak sunulur. İşte Erdoğan buna itiraz ediyor. Sadece BM'ye değil BM'nin bu hallere düşmesine neden olan küresel sisteme eleştiri getiriyor. Tek sesli ortamı bozuyor. Tabii bu durum bazıları için çok rahatsız edici. Ancak Erdoğan'ın konuşması özellikle salondaki haksızlığa uğrayan milletlerin büyük desteğini aldı.
Erdoğan sessizlerin sesi olurken BM sistemini yıkmak isteyen bir ton değil onu reforma tabi tutmak isteyen bir ton kullanıyor. En çok da canlarını sıkan bu. Onlar kendilerine uyumlu ve söz dinleyen ortaklar arıyor. Bu yüzden de Sisi gibi bir darbeciyi bile ağırlamaktan zerre kadar rahatsız değiller. Erdoğan buna da çok sert bir tepki koydu. Ve darbeci Sisi'yle aynı masada yemek yemeyi reddederek sandalyeyi boş bıraktı. Gerçi bunun da üstünü örtmek istiyorlar ancak boş sandalyenin fotoğrafı hızlı bir şekilde yayıldı ve Erdoğan damgasını bir kez daha vurmuş oldu.
Bunların kesin sonuç alıcı işler olduğunu söylemek mümkün değil. Ne İsrail sorunu ne Sisi ne Keşmir ne Suriye BM Genel Kurulu'nda konuşulunca çözülmüyor. Ancak bunların bir şekilde dünya gündemine taşınması ve sıcak tutulması gerekiyor. Üstünü örtmek isteyenleri rahatsız etmek şu sıralar yapılacak en iyi işlerden biri olsa gerek. Zaten hiçbir mesele BM'de veya başka bir toplantıda konuşularak çözülmez. Zaman ister.
Mücadele ister.
Türkiye sırasıyla hepsini deniyor.
Eliyle... Olmazsa, diliyle... Olmadı, kalbiyle...