Kalp ve beyin sağlığını korumak hayati derecede önemli. Peki diğer organlarınızı hiç düşünüyor musunuz? Örneğin böbreklerinizi... Böbrekleriniz de kalbiniz veya beyniniz kadar korunmaya değer. Fasulye şeklindeki bu iki organın sağlığı kalbimiz ya da beynimiz kadar göz önünde tutulmayabilir. Ancak bu önemli olmadığı anlamına gelmiyor. Özellikle kronik böbrek rahatsızlığı çekenler ne demek istediğimi anlayacaktır. Türkiye'de yaklaşık 9 milyon kişi böbrek hastası ve milyonlarca kişi de böbrek hastalığına yakalanma riskiyle karşı karşıya. Böbrek hastalıkları ortalama 7 yetişkinden birini tehdit ediyorken, böbrek sağlığınıza dikkat etmeye başlasanız iyi olur.
BÖBREKLERİN BİRÇOK ÖNEMLİ GÖREVİ VAR
Böbrekler omurganın her iki yanında ve göğüs kafesinin altında bulunur. Birçok önemli görevi vardır. Karmaşık bir filtreleme sistemi sayesinde kandaki toksinleri ortadan kaldırırlar; vücudun ihtiyaç duyduğu sıvı, tuz veya diğer mineralleri tutarken, kandan filtrelenen atıkları vücuttan dışarı atılması için idrar olarak mesaneye gönderirler. Bu olmazsa olmaz organlar ayrıca kan basıncını düzenlemeye, D vitaminini aktif formuna dönüştürmeye, kan basıncı kontrolü ve alyuvar üretimi için gerekli olan hormonları salgılamaya yardımcı olurlar. Sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları, kronik hastalıklar ve genetik durumlar böbreklere zarar verebilir ve görevlerini yapma yeteneklerini azaltabilir. Böbrekler toksinleri etkili bir şekilde dışarı atamadığında, toksinler kanda birikir. Bu, kalbe ve beyne zarar verebilir ve kan basıncı, kan, kemikler ve sinirlerle ilgili sorunlara neden olabilir.
Doğrudan veya dolaylı olarak böbrekleri etkileyebilecek onlarca farklı sağlık sorunu vardır. Tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi böbrek hastalıklarında da hastalık erken yakalanırsa, bazı ilaçlar gelişimini yavaşlatabilir. Uzun yıllar boyunca, böbrek hastalığının ilerlemesine karşı koruma sağlayan ilaç grupları, kan basıncını ve kardiyovasküler işlevi hedefler. Çok ilerlemiş böbrek hastalığı olan kişilerin kanlarındaki toksinlerin temizlenebilmesi için düzenli olarak diyalize girmeleri veya böbrek nakli olmaları gerekiyor.
HAFTADA 150 DAKİKA AEROBİK EGZERSİZ YAPIN
Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimseyin. Tempolu yürüyüş gibi kalbinizi ve ciğerlerinizi çok çalıştıran aerobik egzersiz, kan damarlarının sağlıklı, esnek kalmasına ve iyi bir şekilde genişleyip kasılabilmesine yardımcı olur. Haftada 150 dakika aerobik egzersizi hedefleyin.
BÖBREK SAĞLIĞINIZI KORUMAK İÇİN YAPMANIZ GEREKENLER
Diyaliz veya nakil süreçlerinin ne kadar yıpratıcı olabileceğinden bahsetmeye gerek yok sanırım. Umarım kimse bu durumlarla uğraşmak zorunda kalmaz. Sadece iyi dilekler yeterli değil tabi ki. İşte böbrek sağlığınızı korumanız için yapmanız gerekenler:
Diyabeti kontrol altında tutun. Kronik böbrek hastalığının en önemli nedenlerinden biri diyabettir. Çünkü yüksek kan şekerine maruz kalan böbreklerdeki küçük kan damarları zarar görür. Diyabetiniz varsa yapabileceğiniz en iyi şey kan şekeri düzeylerinizi kontrol etmek ve kilo vermektir.
Tansiyonunuzu düşürün. Yüksek tansiyon böbrek hastalığının ilerlemesine önemli bir katkıda bulunur. Yüksek tansiyon, böbreğin filtrelerine ve küçük kan damarlarına zarar verebilir.
TUZDAN KAÇININ
Tuzla aranıza mesafe koyun. Tuz, vücudun aşırı sıvı tutmasına ve bazı kişilerde kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Tuz alımının günde 2.300 miligramın altında olması önerilir. Ayrıca tuz alımını azaltmak için dışarıda yemekten ve işlenmiş gıdalardan kaçının. Dışarıdan alacağınız yiyeceklerde az tuzlu olanları tercih etmeye çalışın ve yemeklerinize tuz eklemeyin. Tuz yerine baharatlar kullanın.
Oksalat açısından zengin gıdaları sınırlayın. Ispanak, badem, kaju fıstığı ve ravent, böbrek taşı ve bazen böbrek hastalığına yol açan birikintiler oluşturabilen bir kimyasal olan oksalat ile yüklüdür. Bu yiyeceklerden kaçınmanıza gerek yok. Ancak her öğünde de tüketmeyin, ölçülü olarak yiyin.
Protein alımınıza dikkat edin. Beslenmede çok fazla protein olması böbrekleri fazla mesai yapmaya zorlar. Peki fazla çalışmak böbreklere zarar verir mi? Bazı gözlemsel araştırmalara göre, uzun süreli yüksek proteinli beslenme böbrek hastalığına neden olabiliyor. Ancak bu durum halen tartışılıyor. Yine de riske girmeye gerek yok. Protein alımını önerilen günlük miktarla sınırlamakta fayda var.
ALKOL, RİSKİ İKİYE KATLAR
Alkol tüketiminden kaçının. Düzenli alkol tüketimi yüksek tansiyon riskini arttırır, kilo alımına katkıda bulunur ve böbreklerin daha fazla çalışmasına neden olur. Her şeyden önce, böbrek hastalığı riskini ikiye katlayabilir.
Sigarayı bırakın. Sigara içmek, böbreklere oksijen ve besin sağlayanlar da dahil olmak üzere kan damarlarına zarar verir. Sigara içmek ayrıca yüksek tansiyonu tedavi eden ilaçların etkisini azaltır.
KONTROLLERİNİZİ DÜZENLİ YAPTIRIN
Böbrek fonksiyonunu kontrol etmek için yılda bir kez kan ve idrar testi yaptırabilirsiniz. İdrar analizi, böbrek hastalığının erken evrelerini yansıtan idrardaki proteinin kontrol edilmesini sağlar ve erken evrede yakalanması, böbrek hastalığının ilerlemesini yavaşlatma ve tedavi edilme şansını arttırır. Ayrıca böbreklerinizin sağlığı için, özellikle mevcut böbrek rahatsızlığınız varsa ağrı kesici kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın. Çünkü bazı ağrı kesiciler böbrek hasarına neden olabiliyor.
GÜNDE 4-6 BARDAK SU TÜKETİN
Obezite, böbreklerin olması gerekenden daha fazla çalışmasına neden olur. Bu, nihayetinde böbrek filtrelerinin bozulmasına neden olabilir. Fazla kilolarınızdan kurtulun. Böbreklerin toksinleri vücuttan atması için sıvıya ihtiyacı vardır. Susamışlık hissini beklemeden günde 4-6 bardak kadar su tüketin.