Irkı, dili, dini, gelir seviyesi ne olursa olsun herkesin hayatı salgın nedeniyle altüst oldu. Ancak pandeminin neden olduğu ve devam eden olumsuz etkiler, özellikle engelli insanların yaşadığı zorlukları katladı. Eğitimde, istihdamda, sağlık hizmetlerinde ve sosyal hizmetlerdeki aksaklıklar özellikle engelli çocuğu olan ailelerin üzerindeki stresi artırdığı da bir gerçek.
KURALLAR ZORLUYOR
Zihinsel veya fiziksel engelli birçok insan öğrenmek, çalışmak ya da günlük yaşam becerilerini geliştirmek için özel ve birebir desteğe ihtiyaç duyar. Birçoğu için sosyal yaşamları yalnızca okullar, iş yerleri veya özel ihtiyaç doğrultusunda düzenlenmiş grup çalışmaları iken, izolasyon ve kapanma süreçlerine uyum sağlamak oldukça zor. Bazıları günlük yaşamlarında yeni rutinler edinmenin zorluğunu yaşarken, bazıları da özellikle çocuklar, hizmetlerdeki aksaklıklar nedeniyle beceri ve davranışlarda gerileme yaşıyor. Hatta pandemi sürecinde bazı engelli çocuk ve ergenlerde depresyon, kaygı, saldırganlık ve kendine zarar verme belirtileri de artış gösterdi. Covid-19 enfeksiyonunun engelli kişileri daha mı kolay etkilediği veya engelli kişilerde daha mı ağır seyrettiği ve ölüme sebep olduğuyla ilgili birçok çalışma yapıldı. Elde edilen sonuçlar Covid-19'un zihinsel ve gelişimsel engelli insanlar için daha büyük bir risk oluşturabileceğini gösteriyor. Ancak tüm engelli insanlar yüksek risk altında diyemeyiz. Kişinin yaşadığı ev ortamı, ihtiyaç duyduğu bireysel yardım durumu, önlem alabilme yeteneği ve mevcut sağlık koşulları risk faktörünü etkiler. Örneğin, zihinsel engelli veya otizmli bir kişi, güvenli ve sağlıklı kalmaya yardımcı olabilecek maske takmak, sık sık el yıkamak ve fiziksel mesafeyi korumak gibi halk sağlığı bilgilerini anlamakta veya uygulamakta daha fazla zorluk çekebilir. Bazı insanlar grup ortamlarında yaşar veya diğerlerinden daha fazla yakın fiziksel temasa bağlı olabilir. Bu da Covid-19'un yayılma ve bulaşma olasılığını artırır.
KÜÇÜK DESTEK BÜYÜK FARK
ENGELLİ insanlar pandemi karşısında tamamen çaresiz kalmadı elbette. Hatta bazıları pandemiyi fırsata bile çevirdi. Kendi içlerinde zaten sıkı bağları bulunan vakıf, dernek ve topluluklar bu süreçte bağlarını güçlendirdi. Engelli kişileri ve onların ailelerini desteklemek, yön göstermek için hızlı adımlar atıldı. Evde aileleriyle daha fazla vakit geçiren bazı engelli insanlar gelişim göstermeye başladı. Bazı çocuklar evde tuvalet, egzersiz ve öz bakım gibi günlük yaşam becerilerini öğrenmeye odaklanabildi. Sanal hizmet sunumlarının hızlı bir şekilde kullanıma alınmasıyla, yüz yüze hizmetlere kolaylıkla erişim sağlayamayanların yeni bağlantılar ve ilişkiler kurarak bunları sürdürebilmeleri sağlandı. Engelli insanların birincil ihtiyacının sosyal etkileşim olduğunu hatırlatmak isterim. Onlara duygusal olarak, uyulması gereken sağlık bilgilerini anlatarak, temel ihtiyaçlarını karşılamada yardımcı olarak veya aşı randevusu alma ve aşı olmaya gitme gibi konularda destek olabilirsiniz.