Sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz pazar kahvaltıları, komşuların davet edildiği iftar yemekleri, aile büyüklerine yapılan bayram ziyaretleri ve ailece yapılan hafta sonu gezileri, son 6-7 ayın özlem duyulan aktiviteleri haline geldi. Yeni koronavirüs, kollarını hayatımızdaki her alana doladı. Salgın nedeniyle uygulamaya başladığımız sosyal mesafe ve izolasyon, özellikle kronik rahatsızlığı olanlar ve 65 yaş üstü yetişkinler için çok daha zor oldu. Risk oranlarının yüksek olması nedeniyle fiziki bir yalnızlıkla baş başa kaldılar.
ZİHİNSEL OLARAK YIPRATICI
İnsanlar sosyal varlıklar olarak yaratıldığı için yalnızlık, zihinsel olarak yıpratıcı olabilir. Sadece fiziki olarak değil, insanlarla çevrili durumdayken bile yalnızlık hissedilebilir. Kaybedilen birinin anıları, başkaları tarafından yanlış anlaşılma hissi, duygusal açıdan tatmin edici olmayan ikili ilişkiler veya değişen yaşam koşulları nedeniyle yalnızlık tetiklenebilir. Araştırmalara göre yalnızlık, insanların karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri. Günde 15 sigara içmeye eşdeğer ve sağlık için obeziteden daha kötü. Hatta ölüm riskini yüzde 29'a kadar artırabiliyor. Yaşadığı yalnızlık nedeniyle hayatına son vermek isteyenlerin sayısı da oldukça fazla. Amerika'da yapılan bir ankete göre, insanların yüzde 60'ı kendini yalnız hissediyor. Veriler, ülkedeki intihar oranlarının 1999'dan 2018'e kadar üçte birden fazla arttığını gösteriyor. Çalışmalar, yalnızlığın direkt intihar sebebi olup olmadığını kanıtlamasa da yalnızlık ile intihar düşünceleri ve depresyondan bağımsız davranışlar arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor.
YALNIZLIKLA BAŞ EDEBİLİRSİNİZ
AİLENİZ ve arkadaşlarınızla bağlantı kurun. Teknoloji, kişiler arası bağlantıyı güçlendirmeye yardımcı olsa da kusurlu olduğu söylenebilir. Bunun nedeni de sosyal medyanın aslında yalnızlığın artmasıyla ilişkilendirilmesi. Bağlantı yönteminin size ve karşınızdakine uygun olması gerekir. Bu ister telefonla, ister görüntülü sohbet yoluyla, tanıdıklarınızla yolda ya da parkta veya komşularınızla camdan cama konuşarak olabilir. Şükredin. Yalnızlık, insanları kendilerine ve yaşadıkları zorluklara odaklanmaya yönlendirebilir. Arkadaşlarınıza, ailenize ve hatta yabancılara karşı bile takdirinizi ifade edin.
HOBİ EDİNİN
Değiştirebileceklerinize odaklanın. Mevcut durum üzerinde durmak ve düşünmek için zaman harcamak yalnızlığı devam ettirebilir. Bunun yerine dikkatinizi üzerinde kontrol sahibi olduğunuz bir şeye odaklayın ve üzerinde çalışın. Kendinizi meşgul edin. Yarım bıraktığınız bir işi tamamlayın, yazmaya ya da okumaya zaman ayırın, yeni bir hobi edinin veya yeni bir aktiviteye başlayın. Bu tür uğraşlar zihninizi yalnızlıktan uzaklaştırabilir.
NAZİK VE SABIRLI OLUN
Negatifliği uzaklaştırın. Kendinizi, neşeli, size neşe veren insanlarla ve aktivitelerle çevreleyin. Haber okumaya- izlemeye ara verin ya da en azından azaltın. Ve gülümseyin. Veriler sadece gülümsemenin bile sizi daha iyi hissettirebileceğini öne sürüyor. Nazik, anlayışlı ve sabırlı olun. Kendinize ve başkalarına şefkatli davranmayı öğrenin. Bu daha zevkli etkileşimlere girmeye yardımcı olur ve çevrenizdekiler de bu zevkli etkileşimin parçası olmaya gönüllü olabilir. Dengeli bir rutin oluşturun. Fiziksel aktivite, sevdiklerinizle bağlantı kurma, bir proje veya hobi gibi yalnızlığı baltalayacak durumlardan oluşan günlük planlar yapın.