Yaklaşık üç aydır, daha önce hiç tecrübe etmediğimiz günler yaşıyoruz. Sevdiklerimizden uzak, çay kahve sohbetlerine hasret evlerimize kapandık. Büyüklere ziyarete gidilemeyen, torunlara harçlık verilemeyen bir bayramı geride bıraktık. Tüm bu fedakarlıklar, Covid- 19'un daha da yayılmaması ve bir an önce bitip yok olması için. Bir süre önce Dünya Sağlık Örgütü'nden bir yetkili bir açıklama paylaştı: 'Covid-19'un olmadığı bir dünyaya tekrar dönemeyebiliriz.' Yeni koronavirüsün asla ortadan kalkmayarak hayatımızdaki bir başka endemik virüs olarak kalması oldukça rahatsız edici. Ancak maalesef bugüne kadar Covid-19 salgınının ne zaman son bulacağı ya da virüsün yok olup olmayacağı konusunda kimse bir sonuca ulaşamadı. Yani grip ve soğuk algınlığı gibi Covid-19 da hayatımızın bir parçası haline gelebilir.
TEDBİRLERE DEVAM
'Endemik' terimi, bir toplumda var olan belirli bir hastalığın miktarı ya da temel durumu olarak tanımlanabilir. Bir virüse endemik denmesi için de virüsün sürekli olarak dolaşması gerekiyor. Bazı uzmanlarca yeni koronavirüsün de endemik olacağı ve grip gibi mevsimsel olarak ortaya çıkacağı öngörülüyor. Sonbahar ve kış aylarında influenza ile birlikte Covid-19'un da görülme olasılığını göz önünde bulunduruyorlar. Şimdilik veriler de bu görüşü destekler nitelikte. Covid-19 kış aylarında hızla yayıldı ve tüm dünyada milyonlarca kişiyi etkiledi. Havaların ısınmasıyla birlikte vaka sayılarındaki artış hızı da azalmaya başladı. Yeni koronavirüs ile ilgili yarın ne olacağını bilmiyoruz. Bu tezin doğru olup olmadığını da ancak havalar tekrar soğuduğunda öğreneceğiz. Şimdilik, Covid-19'un yok olmayacağını ve vakaların devam edeceğini düşünerek hareket etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Etkili bir aşı bulunana kadar, gerekmedikçe dışarı çıkmamaya, maske kullanmaya ve sosyal mesafe kurallarına uymaya devam etmeliyiz. Ancak hep birlikte çalışırsak virüsü kontrol altında tutabiliriz.
Maske kullanmaktan vazgeçmeyin, cildinize özen gösterin
MASKE takma zorunluluğu hayatımıza girdiğinden beri, özellikle aktif çalışmaya devam eden ve gün boyu maske kullananlarda bazı cilt problemleri ortaya çıkmaya başladı; kaşıntı, döküntü, sivilce ve siyah noktalar gibi. Hem sürtünmeden, hem de nemin, terin ve yağın cilt üzerinde hapsolmasından kaynaklı tahriş ve iltihaplanmalar bu problemlerin ana kaynağı. Bu dönemde elbette maske takmak önemli. Bu tür cilt problemleri yaşıyorsanız, maske kullanmaktan vazgeçmek yerine cildinize biraz özen göstererek, problemleri en aza indirebilirsiniz.
Dış yüzeyi pamuklu malzemeden oluşan maskeler tercih edin.
Maskenin altına makyaj yapmaktan kaçının.
Bu yazın modası haline gelebilecek yarım bronzluktan uzak durmak için tüm yüzünüzde güneş koruyucu krem kullanmayı sürdürün.
Eve döndüğünüzde cildinizi temizleyin.
Tekrar kullanılacak olan maskeleri düzgün şekilde yıkayın ve aşırı deterjan kullanmayın.
