Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HALİT YEREBAKAN

Tereyağı ‘kötü yağlar’ sınıfından çıkarılıyor

Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalardan ‘Daha az doymuş yağ yemek, kalp hastalığı riskini azaltmıyor’ sonucu çıktı. Bu durumda tereyağı aklandı

Bugüne kadar uyguladığınız bütün diyetlerde ortak nokta muhtemelen yasaklanan doymuş yağlardır. Ancak 2014'te yayımlanan bir makale, özellikle tereyağını neredeyse akladı diyebiliriz. The Annals of Internal Medicine'de yayımlanan makaleye göre, daha az doymuş yağ tüketmek, kalp hastalığı riskini azaltmıyor.
Makalenin ardından sağlık yazarları köşelerinde, 'Tereyağı geri döndü' şeklinde tereyağı hakkında ortaya atılan yeni haberlere yer verdi.

TÜM YAĞLAR KÖTÜ DEĞİL
1961 yılında diyet ve sağlık ile kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi inceleyen Ancel Keys adındaki bir fizyolog tarafından yağlar hedef gösterildi. Keys'in çalışması, doymuş yağ tüketiminin kalp hastalığı ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu ortaya koydu. Ancak akıllıca davranıp çıkan sonucun daha fazla araştırmaya muhtaç olduğunu belirtti. Sonrasında daha iyi tasarlanan çalışmalarla, toplam diyet yağının kalp hastalığı üzerinde hiçbir etkisi olmadığı kanıtlandı. Ancak Keys'in çalışması birçok bilim insanı tarafından temel alındı ve belirli yağ türleri üzerine çok sayıda araştırma yaparak yağların kalp hastalıklarına neden olduğunu kanıtlamaya çalıştılar.



Ancel Keys ve birçok bilim insanı, devam eden çalışmaları sonrasında farklı diyet yağlarının kan kolesterolü üzerinde ve farklı kolesterol tiplerinin de kalp hastalığı üzerinde farklı etkileri olduğu sonucuna vardılar. Bu sayede tüm yağların kötü olmadığı bir kez daha kanıtlanmış oldu. Mesela cevizde bulunan çoklu doymamış yağ asitleri LDL kolesterolü azaltır ve HDL kolesterolü yükseltir.
Ancak tüm yetersiz verilere rağmen Amerika'da birileri çıkıp yağların tamamen azaltılması gerektiğini söyledi. Burada bazı yağların iyi, bazı yağların kötü olduğu ayrımı net şekilde yapılmadı. Yağların yerini de şeker ve karbonhidratlar doldurdu.

ÖNEMLİ OLAN YAĞIN CİNSİ
Rafine karbonhidratların zararları hakkında fazla bilginin olmadığı bir dönemde yağsız beslenme çılgınlığı başladı. Bu, halk sağlığı açısından tam bir felaket oldu. Çünkü bu tarz bir beslenme; kilo almak, kalp hastalıkları ve diyabet riskini artırmak demek. Daha sonra yapılan çalışmalarla önemli olan toplam yağ değil, yağın cinsi denildi. Yapılan çalışmalar sonucu ne kadar kanıtlanır olursa olsun yağ karşıtı önyargılar galip geldi. Özellikle Amerika'da obezitenin yaygınlaşması işte bu şekilde başladı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA