Hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme, uyku öncesi yemek ve çeşitli hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan kilo alımı, ilerleyen yaşlarda kurtulması güç bir durum haline gelmektedir. Sayısız diyet listesi, ilave egzersizler ve 'yeni' yöntemler arasında doğru olanı seçmek; zayıflamaya çalışmanın ilk ve en zor aşamasıdır. Kilo almak ya da vermek, yediklerinizle yüzde 100 ilişkilidir. Bu yüzden ne yemeniz ya da yememeniz gerektiğini bilirseniz işiniz kolaylaşabilir.
Kilo değişimleri özellikle 40'lı yaşlara kadar daha hızlı gerçekleşirken; bu yaşlardan itibaren metabolizmanın da yavaşlamasıyla birlikte kilo verimi zorlaşır. Üstelik perimenopoz ve menopoz döneminde (40'lı yaşların başında başlayan) östrojen seviyelerinin düşmesi insüline duyarlılığa neden olabilir. Bu da vücudunuzun şeker miktarını kontrol altına almasını zorlaştırır. Kan şekeri düzeyinde meydana gelen değişiklikler ise özellikle yüksek karbonhidratlı ve şekerli gıdalara yönelmenize sebep olabilir.
Fazla kilolarınızdan kurtulmak için hummalı bir çalışma içerisine girmeniz gerekmez. Birkaç adımda, yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak ve fazlalıklarınızdan kurtulmak mümkündür. Elbette, bazı şeyler yaşınız ilerledikçe değişir. Ancak başarılı bir kilo vermenin temel ilkeleri, siz ne kadar yaşlı olursanız olun hep aynı kalır. Dolayısıyla diyet planınızı yapmadan önce bazı kurallara dikkat etmeniz gerekir.
HAFTADA 1-2 KİLOYU HEDEFLEYİN
Öğünlerinizi sabah, öğle ve akşam olarak düzenli şekilde tüketin. Kilo vermek için öğün atlamanız metabolizmanızın yavaş çalışmasına neden olur. Özellikle kahvaltı veya akşam yemeğini atladığınızda metabolizmanız, vücudunuza kalori yakmak yerine onları saklamasını söyler. Ayrıca öğün atlamak, kan şekerinizde düşüşlere neden olur. Bu durum pek çok hastalığı beraberinde getirebilir.
BAKLİYATI BOL TÜKETİN
Bakliyatların kilo verme üzerindeki etkisini araştıran bilim adamları ilginç bir deney yapmışlar. Belirli bir diyet ve egzersiz programını takip eden kişiler iki gruba ayrılmış. İlk grup, diyet ve egzersiz programlarında hiçbir değişiklik yapmadan diyetlerine bakliyat eklemiş. İkinci grup üyeleri, diyetine bakliyat eklemektense günlük programlarından 500 kalori eksilterek yollarına devam etmiş. İki ayın sonunda grupların verdiği kilo oranı karşılaştırıldığında, aynı oranda kilo verdikleri tespit edilmiş! Yapılan farklı bir araştırmada, bakliyattan zengin beslenenlerin diğerlerine oranla dört kat fazla kilo verdiği tespit edilmiş.
BEZELYE
Yapılan araştırmalar, bezelyenin potasyum yününden oldukça zengin olduğunu ve içerdiği potasyum sayesinde kalp sağlığını korumada önemli rol oynadığını gösterdi. Türk mutfağında sıklıkla tercih edilen bezelyenin, metabolizmayı hızlandırıcı etkisi de son yıllarda ortaya çıkan faydalı gerçekler arasında yer alıyor.
FASULYE ÇEŞİTLERİ
Fasulye, Türk mutfağında sıklıkla kullanılan ve her çeşidi pişirilen bir bakliyat türüdür. Çorbalarda, ana yemeklerde, hatta salatalarda bile kullanılır. Renkleri ile birbirinden ayrılan çeşitleri olan fasulye, bilimsel araştırmalara da konu olmaya başladı. Sadece yarım bardak siyah fasulye tüketmek, günlük demir ihtiyacınızın yüzde 15'ini karşılamaya yeter.
Yapılan araştırmalara göre, genellikle salatalarda kullandığımız kırmızı fasulye tam bir antioksidan kaynağı. Antioksidan içeren sebze ve meyveler genelde kırmızı renktedirler ve kırmızının tonu koyulaştıkça içerdiği antioksidan miktarı da artar. Ana yemek olarak kullandığımız beyaz fasulyenin glisemik indeksinin düşük olduğu da tespit edildi. Metabolizmayı hızlandırma etkisi incelendiğinde, tüm fasulye çeşitlerinin metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olduğu tespit edildi. Zayıflamak istiyorsanız, fasulyeden yapılan tarifleri araştırmaya başlayabilirsiniz.
NOHUT
Nohut hakkında yapılan araştırmalar çoğaldıkça faydaları saymakla bitmiyor. Vitamin ve mineral zengini olan bu bakliyat, en çok folik asit ve B vitamini barındırıyor. Kalp sağlığı ve sinir sistemi üzerindeki önleyici ve tedavi edici etkileri ortaya çıkan nohudun bazı kanser türleri için de son derece faydalı olduğu tespit edildi. Bilim adamları, nohudun metabolizmayı hızlandırarak zayıflamaya yardımcı olduğunu da tespit etti.
MERCİMEK
Mercimek, yine renkleriyle birbirinden ayrılan çeşitlere sahiptir. Türk mutfağında sıklıkla kullanılan bu bakliyat, sayısız sıcak ve soğuk yemeğe dahil edilir. Yapılan araştırmalar, mercimeğin protein yönünden en zengin bakliyat olduğunu söylüyor. (Yarım bardak mercimekte 9 gr. protein bulunur) Mercimek, proteinin yanı sıra magnezyum ve folik asit yönünden de oldukça zengindir. Kalp sağlığından kemik sağlığına kadar tüm vücuda sayısız faydası tespit edilen mercimeğin kas ağrı ve kramplarına iyi geldiği de söyleniyor. Yüksek protein içeren tüm gıdalar gibi mercimek de uzun süre tokluk verdiğinden zayıflamanıza yardımcı olur.
SALATALIK
Yapılan araştırmalar, en düşük kalorili sebzenin salatalık olduğunu gösterdi. Hem lezzetli, hem de düşük kalorili! (Bu denli düşük kalorili olmasının en önemli sebebi, büyük kısmının sudan oluşuyor olmasıdır) Diyet programınızın ara öğün saatlerinde salatalığı tercih edebilirsiniz.
AVOKADO
Birkaç yıl önce avokada, kültürümüze uzak bir yiyecekken şimdilerde sayısız tarifte yer aldığını görüyoruz. Vitamin, mineral ve sağlıklı yağlardan oldukça zengin olan avokadoyu çok sevmeye başladık. Yapılan araştırmalar, avokadonun içerdiği sağlıklı yağların zayıflamada son derece faydalı olduğunu gösterdi.
DAHA AZ YEMELİSİNİZ
Kilo alımına neden olan en önemli etken pek çok kişinin doygunluk hissine geç ulaşıyor olmasıdır. Doygunluk hissi, size bu kadar yemek yeter dedirten histir. Bu hisle birlikte, açlık hissiniz yerini tokluk hissine bırakır. Daha fazla yemeniz doygunluk hissine erken ulaşacağınız anlamına gelir. Porsiyonlarınızı azaltarak da bu hisse erişmeniz mümkündür. Tavuk, ızgara, et, brokoli ya da fasulye gibi ana yemeklerinizin porsiyonunu azaltmayı deneyin. Ana yemeğinizin yanında pirinç, bulgur veya makarna tüketiyorsanız, ekmek yemenize gerek kalmaz. Kalori ihtiyaçları kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak günde 2 bin kalori besin tüketen bir bireyin, 400-500 kalori azaltmayı hedeflemesi gerekir.
DAHA FAZLA HAREKET EDİN
Diyetle kilo vermek zordur; özellikle 40 yaş üzerindeyseniz mutlaka diyetinizi, egzersizle birleştirmeniz gerekir. Günde en az 30 dakikalık günlük aktivite edinerek diyetinizi destekleyebilirsiniz. Yürümekten hoşlanıyorsanız en az 10 bin adım atmalısınız. Herhangi bir egzersiz yöntemi edinemiyor ya da uyum sağlayamıyorsanız, o halde gün içinde hareketli kalmaya özen gösterebilirsiniz.
SU TÜKETİMİNİZİ ARTIRIN
Su tüketimi hayati organlarımızın ve metabolizmamızın sağlıklı çalışmasını sağlar. Gün içerisinde en az sekiz bardak su tüketimine özen göstermek gerekir. Su tüketimi metabolizmayı hızlandırır ve toksitlerin hızlıca vücuttan atılmasına yardımcı olur.