Özellikle kadınların en sık şikayet ettiği şeylerden biri de günün ilerleyen saatlerinde ortaya çıkan lokal şişkinliklerdir. Birçoğumuz göbek bölgesinde beliren bu gibi şişkinliklerin yediklerimizle doğru orantılı olduğunu düşünürüz. Oysa yediklerinizin miktarının şişkinliğiniz üzerinde bir etkisi yoktur!
Öncelikle iki basit soruyu cevaplayarak işe başlayalım:
Sabah rahatlıkla giyebildiğiniz kıyafetlerinizin, akşama doğru sizi sıkmaya başladığı oluyor mu?
Sabahları kıyafetlerinizi giyerken sizi sıktığını ve eskisi kadar rahat olmadıklarını düşünüyor musunuz?
Eğer ikinci sorunun cevabı 'Evet' ise, üzgünüm ama kilo almışsınız! İlk soruya 'Evet', ikinci soruya 'Hayır' dediyseniz, gün içinde yaptıklarınız şişkinliğe sebep oluyor demektir. Birçok kişinin başına gelen bu durumun farklı sebepleri olabilir ancak bilinen en önemli sebebi, yeme alışkanlıklarınızdır.
KADIN KALIN BAĞIRSAĞI DAHA UZUN
Şişkinlik, karın ve bağırsak bölgesinde biriken gaz sebebiyle ortaya çıkar. Bağırsaklarda biriken gazın büyük kısmı, kalın bağırsakta toplanır. Gün boyu oluşan gaz, açısal yapısı sebebiyle kalın bağırsakta toplanarak, sabah rahatlıkla giyebildiğimiz kıyafetlerimizin akşam saatlerinde bizi sıkmaya başlamasına sebep olur. Bazılarında bu durum hafif şiddette yaşanırken, kimilerinde iki bedene kadar fark yaşanabilir. Kadınların kalın bağırsağı, erkeklere oranla yaklaşık 10 cm. daha uzundur.
Gaz, öncelikle mide de oluşmaya başlar. Ardından bağırsaklara doğru yol alır ve bir gün önce yediklerimizle beslenen bağırsak bakterilerinin ortaya çıkardığı gazla birlikte birikmeye başlayarak, şişkinlik oluşmasına sebep olur. Şişkinlik oluşumunun sebebi, yediklerinizin miktarı değil cinsidir.
Şimdi bu durumdan şikayeti olanların dikkat etmesi gerekenleri madde madde inceleyelim. Öncelikle uzak durmanız gereken gıda maddelerini listeleyerek başlayalım:
Sodyum: Sodyumdan kastımız tuzdur. Tuz, vücudumuzdaki sıvıyı tutarak şişkinlik oluşumuna sebep olur. Günlük sodyum tüketimimizin 2.300 mg'ı geçmemesi gerekiyor. İşlenmiş gıdalar sebebiyle aldığımız günlük sodyum miktarı ise 3.400 mg'dan fazla. Şişkinlik şikayeti olanlar, yemeklerini tatlandırmak için alternatif baharatlar kullanmalılar.
Nişasta: Patates, mısır ve ekmek gibi karbonhidrat zengini yiyecekler, bu grupta sayılabilirler.
Karbonhidratlar, mide ve bağırsakta daha uzun süre işlem görerek vücudumuzda daha fazla kalırlar. Bağırsaktaki yolculuğu uzayan karbonhidratlar, burada yaşayan bakterilerin daha uzun süre beslenmelerine ve dolayısıyla daha fazla gaz çıkarmalarına sebep olarak şişkinliği artırırlar.
Yapmamız gereken, karbonhidratların bağırsaklardaki yolculuğunu kısaltarak gazdan kurtulmaktır. Bunun da tek yolu bağırsaklarımızda adeta bir süpürge vazifesi gören lifli gıdaları bolca tüketmektir.
Güne lifli gıdalar tüketerek başlamak, gün içinde ara öğünlerinizde elma gibi liften zengin yiyecekleri tercih etmek, yapabileceklerinizin başında yer alıyor.
Yapay tatlandırıcılar: Piyasada bulunan düşük kalorili gıdaların (diyet içecekler vb.) tatlandırılmasında kullanılan başlıca madde yapay tatlandırıcılardır. Yapay tatlandırıcıların ana maddeleri arasında yer alan aspartam, suklaroz ve sakarin gibi maddeler, normal şekerden yaklaşık 300 kat daha tatlıdır.
Yapılan araştırmalar tatlandırıcıların, kişilerde iştah artışına sebep olduğunu da gösterdi.
Daha az şeker aldığınızı düşünerek tercih ettiğiniz bu gibi gıda maddeleri, daha çok yemenize ve kaçındığınızı sandığınızdan çok daha fazla şeker almanıza sebep olabilir.
ŞİŞKİNLİĞİ AZALTMAYA YARDIMCI BESİNLER NELERDİR?
Su ve probiyotikler: Su içmek, tüm sistemimiz için son derece faydalıdır.
Yeter miktarda içilen su, bağırsaklarda adeta yıkama etkisi yaparak yenen besinlerin bir an önce atılmasına yardımcı olur. Normal bir insanın günde yaklaşık 2 litre su içmesi kesinlikle gerekli ve şarttır.
Probiyotik yoğurtlar, şişkinlik şikayeti olanlar için adeta doğal bir ilaç vazifesi görür.
Her gün yiyeceğiniz bir ölçü probiyotik yoğurt, bağırsak sisteminizi düzenleyerek şişkinlikten kurtulmanızı sağlar!
Sabah kahvaltısı için bir probiyotik yoğurda ekleyeceğiniz iki kaşık buğday kepeği, gün boyu ihtiyacınız olan lifi önemli ölçüde karşılamanızı sağlayacaktır.
Karahindiba çayı: Karahindiba, doğal diüretiktir. Bir fincan kaynamış suya atacağınız bir tutam karahindiba, sindirim sisteminiz harekete geçirir ve hazmı kolaylaştırır.
Her gün bir fincan karahindiba çayını, diyet listenize eklemelisiniz.
Rezene: Rezene, şişkinlik şikayeti olanlar için son derece faydalı ve lezzetli bir alternatiftir. Şişkinlikten kurtulmak isteyenler, rezene çekirdeklerini gün içinde çiğneyebilirler.
Probleminiz, göbek bölgesinde meydana gelen yağlanma ise kilo vermekten başka şansınız yok gibidir.
Şişkinlikle mücadele için saydıklarım, alışkanlık haline getirmeniz gereken sağlıklı alternatiflerden oluşuyor. Şişkinliği ortadan kaldırmak için bu saydıklarımı yaptığınıza otomatik olarak kilo da verebilirsiniz.
Bunlar zayıflamak için de faydalıdır ancak yetersiz kalabilir.
Bölgesel zayıflama söz konusu olduğunda genellikle bölgesel egzersizler tavsiye edilir. Egzersiz, doğru yapıldığı müddetçe kesinlikle faydalıdır ancak iyi bir beslenme planıyla desteklenmediği sürece yetersizdir. Metabolizmanızı da hızlandırmanız gerekir. Özellikle göbek bölgesinde biriken yağlardan kurtulmak için metabolizma ateşleyicileri diyetinize dahil etmelisiniz.
OMENTUM İLE MÜCADELE EDİN
Omentum, organlarımızı kaplayan ve yağ hücrelerinden meydana gelen bir tabakadır. Beslenme şeklimize göre genişleyerek büyürler. Omentum ile başa çıkabilmeniz için kendisini oluşturan yağ hücrelerini boşaltmanız gerekir. Bunun için tavsiye edilen bir mucize var: Yeşil çay. Yapılan araştırmalara göre, yeşil çayın içindeki maddeler yağ hücrelerini parçalamada çok etkili. Her gün iki fincan yeşil çay içmek yeterli.
SİNDİRİM SİSTEMİ BAKTERİLERİNİZİ İYİ YÖNETİN
Bakteri denince akla ilk gelen zararlı olduklarıdır. Oysa bedenimizde bulunan bazı bakteriler, aksine faydalıdır.
Buna en iyi örnek, bağırsak bakterileridir.
Bağırsaklarda sindirime yardımcı iyi bakteriler bulunur. Yediklerimize bağlı olarak bağırsak bakterilerinde çeşitlilik görülür. Yanlış beslenme sonucu artan zararlı bakteri miktarı, bağırsak duvarında yanmaya ve şişliğe sebep olur ki bu durum büyük bir göbek olarak göze çarpar. Bahsettiğim faydayı elde etmek için çok da uzağa gitmenize gerek yok. Kültürümüzde var olan turşu, bu iş için birebir! Yapılan araştırmalar özellikle salatalık ve lahana turşusunda bulunan yararlı probiyotiklerin zararlı bakterilerin ölmesinde son derece etkili olduğunu gösterdi.
Tek yapmanız gerek minimum tuz oranına sahip turşuları tercih etmek olmalı.