Fibromiyalji, kronik kas ve eklem ağrısı ve yorgunlukla kendini gösteren bir hastalıktır. Fibromiyalji hastalığı, bilimadamları tarafından ilk olarak 1800'lü yılların ortalarında tanımlanmıştır. Fiziksel muayene esnasında vücudun belli bölgelerinde ağrı ve hassasiyet dışında bulgular elde edilememesi, hastalığın tanımlanmasında tartışmalara sebep olsa da fibromiyalji hastalığı, tıp literatürüne bu yıllarda girmiştir. Fibromiyalji, günümüzde milyonlarca insanın ortak problemi haline gelen kompleks ağrılar dizisidir. Hastalık, genelde 25-55 yaş arası kadınlarda görülür. Yaşın ilerlemesiyle birlikte görülme sıklığında artış gözlenir. Teşhisi zor bir hastalıktır ve kişinin günlük rutinlerini dahi yerine getirmesini zorlaştırarak hayat kalitesini ciddi oranda düşürür. Fibromiyalji, aileden geçen bir hastalıktır, yani genetik faktörler rol alıyor olabilir.
TÜM VÜCUTT A HİSSEDİLİR
Fibromiyaljinin en önemli belirtisi tüm vücutta hissedilen kas ve eklem ağrısıdır. Bu kas ağrıları, çekilmiş veya fazla çalışmış kas ağrısına benzer şekilde tanımlanmıştır ama aynı zamanda yanma veya saplanma şeklinde de ortaya çıkabilir. Genelde yaygın ve şiddetli baskı hissi olarak tariflenen ağrılar, uyku bozuklukları, şiddetli yorgunluk hissi ve eklem sertlikleri; bu hastalığın belirtileri arasında yer alıyor. Hastalıkla mücadele edenlerin büyük kısmı, sabahları eklem sertliği ve yorgunluk sebebiyle yataktan kalkmakta zorlandıklarını ifade ediyorlar. Fibromiyalji, aynı zamanda kas ve bağ dokusu romatizması olarak da isimlendirilir. Fibromiyalji sıklıkla, depresyon, anksiyete ve stres gibi nöropsikiyatrik problemlerle ilişkilendirilir. Yapılan çalışmalar depresyonun, fibromiyalji hastalarının neredeyse yarısında görüldüğünü ifade ediyor. Saydığım nöropsikiyatrik problemlerin yanı sıra, dikkat bozuklukları ve ruhsal çöküntüler de bu hastalıkla ilişkili bulunmuştur. Fibromiyaljinin bir diğer belirtisi ise, sabah uyanınca bile hissedilen aşırı yorgunluk ve şiddetli ağrıdan dolayı gelişebilen uyku bozukluğudur. Fibromiyalji hastaları üzerinde yapılan çalışmalar, bu kişilerin bir kısmında, yutkunma zorluğu, mesane problemleri ve bağırsak fonksiyonu bozukluklarına da rastlamış.
OBEZİTE İLE DE BAĞLANTISI VAR
Yapılan en son araştırma, fibromiyalji ve obezite arasında bir bağlantı buldu. Obezite hem fibromiyalji riskini artırıyor, hem de hastalığın semptomlarını ağırlaştırıyor. Araştırma, hastalarda kilo artışı oldukça, belirtilerin şiddetinin arttığını ve araştırmaya katılan çoğu obezite hastasının diğer katılanlara oranla daha çok ağrı hissettiklerini ortaya koydu. Bu sebeple, kilo vermenin, fibromiyalji tedavisinde dikkate alınması gerektiği sonucuna varıldı. Yayılmış ağrının yanı sıra fibromiyalji hastalarının, basınç uygulandığında, özellikle hassas oldukları noktalar veya bölgeler vardır. Hassas bölgeler (18 tane bulunur) sırt, omuzlar, boyun, göğüs ve kalçalardadır. Semptomlar sebebiyle birçok farklı hastalıkla karıştırılan fibromiyaljinin teşhisi için geliştirilen, birbiriyle bağlantılı yorumlanan iki yöntem kullanılıyor. Belirti ve şikayetlerin rakamsal olarak değerlendirildiği bu yöntemler, hekimlerin de işini kolaylaştırıyor.
11 PUANI ALANA TEŞHİS KONUYOR
Uzmanlarca belirlenen ve vücudun dokuz ayrı bölgesinde bulunan toplamda 18 hassas nokta, fibromiyalji hastalığının teşhisinde hekimlere yol gösteren en önemli unsurlardan biri. Yöntemin uygulaması da oldukça basit: Belirlenen bu noktalardaki ağrı hassasiyeti parmakla bastırılarak kontrol edilir. Ağrı artışı hissedilen her bir nokta, hastalık hanesine bir puan olarak kaydedilir. Toplamda 11 puana ulaşmak, fibromiyalji hastalığı riskiyle karşı karşıya olduğunuzu ifade eder. 90'lı yıllardan bu yana kullanılan bu yöntem, hastaların yataktan kalkamama, yorgunluk gibi şikayetlerine rakamsal değer verilmesi ile uygulanıyor. Fiziksel ve ruhsal semptomlar, yorgunluk ve yataktan kalkamama şikayetlerinin her biri, hasta tarafından şiddetine göre 0'dan 3'e kadar puanlanır. Dört ayrı kategoride belirtilen bu rakamlar, toplanarak 0-12 arası bir rakam elde edilir. Elde edilen toplam rakam, fibromiyalji noktaları testinde elde edilen puanla beraber uzman doktor tarafından yorumlanır. Her iki testin puanlamasında, bulguların üç ay boyunca aynı şiddette devam ediyor olması en önemli unsurdur. Fibromiyalji hastalarının tüketirken dikkat etmesi gereken gıdalar arasında işlenmiş gıdalar, gluten, süt ve yumurta sayılabilir. Bu gıdaların hangisine karşı hassas olduğunuzu anlamak sizin elinizde. Süt, yumurta, gluten içerikli ve işlenmiş gıdaları üç hafta boyunca tüketmeyin, takip eden dördüncü hafta itibariyle her gün seçtiğiniz bir tanesini tüketin ve ağrı durumunuzu kontrol edin. Hassasiyetinizin olduğu gıdayı tespit edecek olursanız, altı ay boyunca onu tüketmeyin. Böylece ağrılarınızın şiddetinde azalma yakalayarak rahat bir döneme giriş yapabilirsiniz. Fibromiyalji hastası iseniz, D ve B12 vitamini seviyenizi kontrol etmek ve gerekli takviyeyi yapmak da sıkıntılarınızı azaltabilir.
YERLERİ BİLE SÜPÜREMİYORLAR!
Amerikan Kronik Ağrı Derneği (ACPA) tarafından yürütülen yeni bir araştırmanın sonuçlarına göre;
Fibromiyalji belirtileri yaşayan kişilerin yüzde 71'inin yerleri süpürmek gibi basit günlük aktiviteleri yapmada zorluk yaşadığı,
Yüzde 64'lük bir kısmın partnerleriyle cinsel yakınlık konusunda güçlükler yaşadıkları ortaya çıktı.