Candida, bir maya bakterisi türüdür ve her canlıda bulunur. Genelde lenf sistemi içerisinde görev alan bu mantar türü, dış etkenler sebebiyle gereğinden fazla çoğaldığında tehlikeli olmaya başlar. Vücutta mukoza zarı bulunan her bölgede varlık gösteren candida mantarına; göz, kulak, mide, mesane, ciğerler ve genital bölgede rastlanır. Candida mantarı, genelde genital bölge mantarı olarak bilinir ve kadınların adeta korkulu rüyasıdır. Oysa candida mantarı, sadece genital bölge için tehdit oluşturmaz. Sindirim sistemi üzerinde de etkili bir mantar türüdür. Normal bir bağırsak florasında 100 katrilyon (yaklaşık 1500 gr) ağırlığında faydalı bakteri bulunur. Bu faydalı bakteriler, düzenleri bozulmadığı sürece sistemde canlı kalmaya ve sağlığımız için işe yaramaya devam ederler. Ancak birazdan detaylarıyla bahsedeceğim yanlış beslenme ve benzer hatalar sebebiyle düzenleri bozulduğunda, gereğinden fazla çoğalarak bağırsak ve vajinal floranın da bozulmasına sebep olurlar. Candida mantarı hakkında yapılmış birçok araştırma var. 2008 yılında yapılan bir araştırmada, candida mantarının genital bölgede çoğalmasının kalıcı hale gelebildiği ve bu durumun kısırlığa neden olabildiği gösterildi.
KAS AĞRISINA YOL AÇAR
Bedenimizde candida mantarının çoğalmaya başladığını nasıl anlarız?
Candida mantarı kontrolsüz çoğalmaya başladığında, birçoğu son derece can sıkıcı belirtiler gösterir. Kemik, kas ve organ ağrıları, kokulara karşı alerjik reaksiyon ve aşırı hassasiyet, el ve ayaklarda üşüme ve vücut ısısında düşüş, darbe alma halinde cildin çabuk morarması, ilgili bölgede formal değişiklikler, sindirim problemleri, ilgili bölgede iltihaplanma (bu en sık görülen belirtiler arasında yer alır), kronik yorgunluk, ilgili bölgede doku bozulması, kaşıntı ve kızarıklık, koku, kadınlarda genital akıntı ve kas ağrısı; candida mantarının çoğalmasının belirtileri arasında sayılır. Elbette saydığım bu belirtilerin şiddeti de son derece önemli. Şikayetleriniz arttığında mutlaka uzman bir doktora başvurmalı ve tavsiye edilen tedaviye harfiyen uymalısınız. İnternette candida mantarı ile ilgili arama yaptığınızda evde uygulanan testlerin tavsiye edildiğini görebilirsiniz. Uygulaması son derece kolay olan bu testleri yapmak, hastalığı artıran bir etki göstermez ancak tanı koymada yeterli olmadığından hastalığın ilerlemesine ve tedaviye geç kalınmasına sebep olabilir.
Candida mantarının düzenini bozan ve çoğalmasına sebep olan faktörler nelerdir?
Aşırı antibiyotik kullanımı, vücut temizliğinin yetersiz yapılması ve ortak giysi kullanımı (özellikle iç çamaşırı) gibi fiziki nedenlerin dışında bir de beslenme alışkanlıklarıyla ilgili nedenlerle candida mantarı çoğalabilir. Mantarların büyük kısmı gibi candida mantarı da şekerli besinleri sever. Karbonhidratlar, hidrojenize edilmiş yağlar, işlenmiş gıdalar, hazır gıdalarda bulunan koruyucular, böcek ve tarım ilaçları ile temas ve ağır metaller; candida mantarının kontrolsüz çoğalmasının nedenleri arasında sayılmaktadırlar. Hangi konuyu işlersek işleyelim, dönüp dolaşıp geldiğimiz yer hep aynı: Beslenme alışkanlıklarımız! Doğru beslenmek, sağlıklı kalmanın en önemli anahtarıdır.
CANDİDA MANTARI İLE MÜCADELE ETMENİN YOLLARI NELERDİR?
Başlıca nedenleri arasında beslenme alışkanlıklarının sayılması sebebiyle candida mantarının tedavisinde yapılması gereken ilk şey, doğru bir beslenme programını uygulamaktır. Candida mantarından kurtulmak için bunları yapın:
ŞEKERLİ GIDALARI TÜKETMEYİN
Candida mantarını besleyen gıda maddeleri arasında ilk sırada şeker gelir. Eğer bu mantar türü ile mücadele ediyorsanız, şekerin her türlüsünü hayatınızdan çıkarmanız gerekir. Aslında ne yemeniz ya da yememeniz gerektiğini ayırt edebilmek için ana başlıkları bilmeniz yetmez. Etiket okumayı iyi bilmelisiniz. Özellikle marketten aldığınız gıdaların etiketlerinde yazan onca kısaltmanın birçoğu, şeker anlamına gelir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ KUVVETLENDİRİN
Bağışıklık sisteminin kuvvetli olması, birçok hastalıkla mücadelede en önemli ihtiyaçtır. Candida mantarı ile mücadele döneminde de güçlü bir bağışıklık sistemine ihtiyacımız vardır. Bunun için taze ve doğal gıda maddeleriyle beslenmek gerekir. Güvenilir et ve balık yemek de bağışıklık sistemini kuvvetlendirmeye yardımcı olur. Yapılan araştırmalar, faydalı yağları tüketmenin candida mantarıyla mücadelede en az proteinler kadar önemli olduğunu da gösterdi. Faydalı yağlar, yağda çözülen A, D, E ve K vitaminlerinin taşıyıcısı görevini görürken, karotenin A vitaminine dönüşmesini sağlar. Bu tür yağları tüketmek D vitamininin emilimini ve kullanımını da sağlar.
SİNDİRİM SİSTEMİNDEKİ FAYDALI BAKTERİLERİ ÇOĞALTIN
Düzenli olarak probiyotik tüketmek candida mantarı ile mücadelede son derece önemli bir adımdır. Sindirim sistemimizde bulunan ve varlıklarından fayda sağladığımız bakteriler vardır. Zararlı kolonilerden kurtulmak, yararlı olanların varlık göstermesi için uygun zemini oluşturur.
DESTEKLEYİCİ VİTAMİNLER ALARAK VÜCUDU GÜÇLENDİRİN
Candida mantarıyla mücadele edenlerin bağışıklık sistemlerini stabil tutabilmeleri çok önemlidir. Bunun için de vitamin ve mineral desteğine ihtiyaçları vardır. B vitamini kompleksi, C vitamini, D vitamini, E vitamini, kalsiyum ve magnezyum alınabilir.
CANDİDA'YA DÜŞMAN YİYECEKLER
Candida mantarıyla mücadelede anahtar davranışın doğru beslenmek olduğunu artık biliyoruz. Peki gıda maddeleri arasında bu hastalığın tedavisinde en kuvvetlileri hangileridir? Birçok hastalığın şifası sayılabilecek sarımsak ve elma sirkesi, candida mantarı tedavisinde de ilk sırada yer alıyor. İster çiğ, ister yemeklerin içinde, ister tablet halinde olsun hiç fark etmez; iyileşmek istiyorsanız, sarımsak tüketin. Sarımsağın bu hastalığı tedavi etmesindeki en önemli sebep, bağışıklığı kuvvetlendiriyor olmasında gizli. Elma sirkesi, candida mantarının en nefret ettiği gıda maddeleri arasında yer alır. Yemeklerden önce bir kaşık elma sirkesini bir bardak suya karıştırın ve tüketin. Böylece hem candida mantarının kontrolsüz çoğalmasını önleyecek, hem de bağırsak floranızı tedavi edeceksiniz.