Obezitenin hızla artmaya başlaması, Amerikalı bilim adamlarını önleyici tedbirler aramaya itiyor. Bu sebeple obezite ile mücadelede her gün yeni bir bilgiye ulaşılıyor. Bunların bir kısmı beslenme alışkanlıklarını şekillendirmeyi amaçlarken, bir kısmı da yaşam tarzını etkileyecek ufak ipuçları içeriyor. Başlığı doğru okudunuz evet, yiyerek zayıflamak mümkün. Ancak burada önemli olan ne yediğiniz! Bir sonraki market alışverişiniz için hazırladığınız listeyi tekrar gözden geçirmenin vakti geldi. Bu yazıyı okuyup bitirdiğinizde, listenizin yeniden şekilleneceğine eminim.
İki yemek kaşığı Çam Fıstığı
Türk mutfağı, dünya mutfakları arasında en zengin alternatife sahip mutfaklardan biri. Çam fıstığı da, yeme alışkanlıklarımız arasında sevdiğimiz tatlar arasında yer alıyor. Çam fıstığı, doymamış yağ açısından son derece zengindir. Yapılan araştırmalar, çam fıstığı tüketilmesinin kalori yakımını artırdığını da gösterdi. Haftada üç kez iki yemek kaşığı tüketmeniz, gereken faydayı sağlamanız için yeterli. Taze yeşilliklerden hazırladığınız salatanızın üzerine serperek de tüketebilirsiniz.
Balzamik Sirke
Son yıllarda yapılan araştırmalar sirkenin faydalarını saymakla bitiremiyor. Öyle ki bakteri öldürücü etkisi sebebiyle sirke, ev temizliğinde dahi kullanılmaya başlandı. Balzamik sirke, yağ yakan genleri harekete geçirdiği bilinen asetik asitten oldukça zengindir. Bu sebeple kilo vermenize yardımcı olur. Her öğününüzde mutlaka sirke olsun. Salatalarınızı yüksek kalorili soslar yerine iki kaşık sirke ile tatlandırmanız, beklenen faydayı sağlaması açısından yeterlidir.
Şekersiz Türk Kahvesi için
Yapılan araştırmalar, Türk kahvesinin iştahı kestiğini gösterdi. Günde bir fincan Türk kahvesini yanında bol su ile içerseniz, kahvenin idrar söktürücü etkisini de tetiklemiş olursunuz. Böylece vücudunuzdan zararlı toksinlerin atılması da kolaylaşır. Türk kahvesi hakkında yapılan araştırmalar, metabolizmayı hızlandırmanın yanında selülitler üzerinde de etkili olduğunu gösterdi. Türk kahvesinden faydalanmak istiyorsanız, kahvenizi mutlaka şekersiz içmelisiniz.
Lifli Gıdalarla Beslenin
Lif, içeriği yüksek olan gıdalarla beslendiğinizde hem daha uzun süre tok kalırsınız, hem de sindirim sisteminiz çok daha hızlı ve verimli çalışır. Mercimek, fasulye, nohut, böğürtlen, elma, muz ve yulaf kepeği; yüksek lif içeren gıdalar arasında yer alır.
Kapsaisini acı biberden alın
Kapsaisin, içerisinde yer aldığı gıdalara acı tadı veren maddedir. Yapılan araştırmalar bu maddenin, metabolizmayı adeta ateşlediğini gösterdi. En zengin kapsaisin içeriği acı biberde bulunur. Yediğiniz biber ne kadar acı ise, kapsaisin oranı o kadar yüksektir.
Bol Giyinmeyin
Bol giysiler giymek, fazla kilolarınızı saklamak için başvurduğunuz yöntemlerden biri değil mi? Bol kıyafetlerin içinde kilolarınız daha az belli olur ancak ilave aldığınız yeni kilolar da bu giysilerin içinde kaybolurlar. Böylece kilo aldığınızı vaktinden çok sonra fark edersiniz ve onlardan kurtulmanız zorlaşır. Oysa herkes için en doğrusu, birkaç kilo alsanız dahi sizi sıkmaya başlayan giysiler giymektir. Böylece içinde eskisi kadar rahat edemez ve daha az yersiniz. Son yıllarda esnekliği yüksek kumaşlardan üretilen dar giysiler giyiliyor. Siz kilo aldıkça sizinle beraber genişleyen bu giysiler de kilo aldığınızı geç fark etmenize sebep olurlar. Kıyafetleriniz daima tam bedeninizde olmalı. Bel kısmı lastikli değil düğme ya da fermuarlı giysileri tercih etmelisiniz.
Çok çiğneyerek yılda 10 kilo verebilirsiniz
Sindirim sistemi, kilo vermede olduğu kadar sağlıklı kalmada da son derece kritik öneme sahiptir. Sindirim sistemi denince akla ilk bağırsaklar gelir ancak sindirim sisteminin ilk basamağı, ağızdır. Yediğiniz gıdalar henüz yutmadan sindirilmeye başlar. Lokmanızı uzun süre çiğnemek, hem sistemin geri kalanının işini hızlandırır, hem de sinyal iletimine fırsat verir. Ağzınızdaki lokmayı en az 20 kez çiğnemeden yutmayın! Yapılan araştırmalar, yavaş ve çok çiğneyerek yemek yendiğinde yılda yaklaşık 10 kilo zayıflanabileceğini gösterdi. Ayrıca çiğneme hareketi de kalori yakmanıza yardımcı olarak ikinci bir fayda da sağlar. Son yıllarda, büyük yemek tabakları kullanmak tabiri caizse moda oldu. Oysa bu son derece tehlikeli bir durum. Tabağınız ne kadar küçükse, o kadar az miktarda yemek alabilir ve o ölçüde de az yersiniz.
Tartılmak yerine mezura kullanın
İnsan bedeni kusursuz bir düzende yaratılmıştır ve beyin ile vücudun kalan kısımları arasındaki sinyal transferi sayesinde çalışır. Açlık ve tokluk hissi de böyledir. Mideniz dolduğunda, gerekli sinyalleri beyninize ulaştırır ve nihayet doymuş hissedersiniz. Oysa aralıksız yemek yiyecek olursanız, doyduğunuzu hissedecek fırsatınız olmaz. Yapılan araştırmalar, yemek arasında yaklaşık 30 saniye durarak yemeğe ara vermenin, tok hissetmeyi hızlandırdığını gösterdi. Fazla kilolarından şikayeti olup zayıflamayı isteyen kişiler, sürekli tartılarak ilerlemelerini takip ederler. Oysa devamlı tartılmaktansa bir mezura ile vücudunuzu ölçmek çok daha etkili ve tetikleyicidir. Bel çevrenizi düzenli aralıklarla ölçün. Kadınlarda 82.5, erkeklerde 90 cm altı bel ölçüsü ideal sayılabilir.
Belli aralıklarla fotoğrafınızı çekin
Eğer kilo vermeye karar verdiyseniz ve bu amaç için çabalıyorsanız, yaşadığınız olumlu ilerlemeyi görmeyi en çok siz hak ediyorsunuz demektir. Her hafta farklı açılardan resminizi çekin ve arşivleyin. Hatta bir süre aynı kıyafetle fotoğraf çektirirseniz değişimin derecesini daha kolay görürsünüz. Kilo vermek gibi son derece sıkıntılı bir süreçte devamlı ve artan motivasyon sağlamak, başarı için çok önemlidir. Asla kambur durmayın! Vücudunuz daima dik pozisyonda olmalı. Bunun için belli ölçüde efor sarf etmeniz gerekir. İşte bu efor, siz farkında olmadan kalori yakmanızı sağlar. Ayrıca dik pozisyonda durmak için karın kaslarınız da çalışmış olur. Böylece çok daha şekilli bir karnınız olabilir.