Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN CELAL GÜZEL

Mustafa Balbay tahliye edilmeli

Mustafa Balbay, henüz tutuklanmamışken bir alışveriş merkezinin oyun salonunda oğlu ile oynuyordu. Ben de torunumu getirmiştim. Çocuklardan söz ettik. Gözlerinde hüzün vardı.
Mustafa Balbay, eğer hükûmeti devirmeye teşebbüs suçu işlemişse, bu suçun affedilmesi mümkün değildir. Zira hükûmetin şahsında bütün Türk Milleti'ne karşı suç işlemiştir.
Mustafa Balbay, önce 1 Temmuz 2008'de, daha sonra da 6 Mart 2009'da hükûmeti düşürmeye teşebbüs suçlamasıyla ikinci defa gözaltına alındı. 6 Mart 2009 günü çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Balbay, bu tarihten itibaren yaklaşık 5 yıla yakın bir zamandır hapiste bulunmaktadır.
Mustafa Balbay'a isnat edilen suç bilinmesine rağmen -büyük ihtimalle bu sebeple- CHP'den aday olmuş ve İzmir 2. Bölge Milletvekili seçilmiştir.
Balbay, milletvekili seçildikten sonra tahliye talebinde bulunmuş; ancak bu talep İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmemiştir.
'3. Yargı Paketi' olarak bilinen ve esas itibariyle Balbay ve benzeri durumdakiler için çıkarılan Kanun Tasarısı'nın kabulünden sonra 5 Temmuz 2012'de tahliyesini talep eden Balbay'ın isteği tekrar reddedildi.


***

Türk ceza uygulamasında ne yazık ki 'tutukluluk süresi' gereğinden uzun tutulmuş ve tutukluluk gerekçeleri genellikle dar bir yorumla değerlendirilmiştir. Bunun en tipik örneği; CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın durumudur. Diğer taraftan, basın tutuklusu diye bilinen, aslında terör, cinayet ve diğer ağır suçlar işleyen tutuklular, Türkiye'nin aleyhindeki bazı mahfiller ve bizzat ana muhalefet partisi CHP tarafından 'basın suçlusu' olarak bütün dünyaya haince ilân edilmiştir.
Aslında Mustafa Balbay ve birkaç basın suçlusu gibi gösterilen tutuklular da basın suçlusu değil, Ergenekon ve Darbe suçlusudur.
Lâkin çok geç kalınan bu usûl uygulaması Türkiye'yi güç durumda bırakmaktadır.
Son olarak Anayasa Mahkemesi, Balbay ve Haberal hakkında, tutukluluklarının mâkul süreyi aştığı ve serbest seçim haklarının ihlâl edildiği iddiasıyla yapılan müracaatı haklı bulmuştur. Dilekçede, Anayasa Mahkemesi'nin kararı üzerine Balbay'ın tahliyesi istendi. Ergenekon Dâvâsı Savcısı da Balbay'ın tahliyesi istikametinde görüş bildirdi.
Olayın iki hukukî yönü vardır. Aslında, 34 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan Mustafa Balbay için iç hukuk yollarının tükendiği söylenebilir.
Ancak, AİHM 1 Nolu Ek Protokol'un 3. maddesine göre, serbest seçim hakkı gereği, seçilmiş kişinin parlamentoda temsil yetkisini kısıtlayan tutukluluğun benimsenmesi mümkün değildir.
Hatırlatmama lüzum var mı bilmiyorum. Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasına göre, usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasa'ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmaz.
Bu durumda, Mustafa Balbay tahliye edilmelidir. Böylece hem Anayasa'nın emri uygulanmış olur hem de Türkiye aleyhindeki bir istismara son verilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA