Afyon'daki cephanelik patlaması ve 25 askerimizin şehit düşmesi, milletçe hepimizi derinden yaraladı ve çok üzdü. Aslında cephanelik patlamaları, dünyanın her yerinde görülen olaylardır. Ancak Afyon patlamasında şehit sayısının fazla oluşu üzüntümüzü artırmıştır.
Son bir hafta zarfında yapılan çeşitli idarî, adlî ve istihbarî incelemeler, olayın bir 'suikast' neticesi vuku bulmadığını gösteriyor. Gene de tam olarak sonuç alınmadan henüz kesin bir kanaate varmak mümkün değildir. Hele PKK'nın ve Suriye'nın durumu düşünülecek olursa, ister istemez bir suikast şüphesi insanın aklına takılıyor.
***
Olayda suikast olmasa da çeşitli hatâların ve ihmallerin bulunduğu anlaşılıyor. Sayımın ve nakliyenin gece yapılması, çok sayıda asker kullanılması ve bunların bir kısmının uzmanlığının bulunmaması en çok tenkit edilen hususlar olarak dikkat çekiyor.
Ayrıca, mühimmatın bir kısmının 70 yıllık olması ve
İkinci Dünya Savaşı'ndan kalması da ortaya çok tuhaf bir durum çıkarıyor.
Türkiye'de artık her çeşit mühimmat ve bomba imal edilebiliyor; hattâ bu konuda ihracat dahi yapabiliyoruz. Hâl böyleyken
Alman el bombalarının hâlâ muhafaza edilmesi anlaşılır gibi değil...
Bu vesile ile
TSK'nın baştan aşağı elden geçmesi ve yenilenmesi, gecikmeden yapılması gereken bir zarurî görev olarak ortaya çıkıyor.
***
Bu üzücü olayda hatâsı ve ihmali bulunanlar tespit edilip cezalandırılmalıdır. Lâkin bu müessif hâdisenin '
Türk Ordusu'nun itibarını zedelememesi için son derece dikkatli olunmalıdır.
Türkiye'nin iç ve dış düşmanları,
Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmak için tetikte beklerken, bu olayı bahane ederek
TSK'ya saldırmak tam bir gaflet ve dalâlettir.
Asker siyasete müdahale eder ve darbecilik yaparsa, elbette buna karşı çıkarız. Lâkin
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel,
Türkiye'nin zor bir döneminde orduyu başsız bırakmadığı ve hukuka bağlı kaldığı için, militarist ulusalcılar ve jakobenler onu yıpratmak için her türlü fırsatı kullanıyorlar. Onlara, teröristler ve destekçileri de katılıyorlar. Meselâ, şu
Afyon Valisi olan münasebetsizin
Org. Özel'e kilim hediyesi olayı da bir kısım medya ve
CHP tarafından utanmazca istismar ediliyor. Bu konuda
Org. Özel'in hiçbir yanlışı yoktur. Ne yapsaydı yani? Koskoca valinin, maddî değeri önemsiz basit bir sunumunu ret mi etseydi?...
Bu arada,
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, '
Cephanelik cep telefonuyla patlatılmış olabilir' saçmalığına ne demeli? Hiçbir belgesi ve delili olmadan bunu iddia etmek '
ayıp' değil de nedir?...
***
CHP'nin ayıpları bununla bitmiyor.
Sosyalist Enternasyonal'in
Güney Afrika'daki toplantısının sonuç bildirisinde, '
İsrail ve Filistin sorununa benzeyen Kürt Sorunu'na çok taraflı çözüm gerekiyor (...) Kürt Sorunu'nun çözümü, hakların korunması, Kürt halkının güvenlik ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik özel çalışma grubunun uluslararası yasalara göre yeniden kurulmasına Sosyalist Enternasyonal Kongresi'nce karar verilmiştir' deniliyor.
Bu bildiri,
Türkiye'nin Ana Muhalefet Partisi
CHP'nin lideri
Kemal Kılıçdaroğlu tarafından da imzalanıyor. Hem de en ufak bir muhalefet şerhi konulmadan...
Bu ayıbın ve skandalın bütün kamuoyunca bilinmesi,
CHP'nin asıl yüzünün görülmesi bakımından faydalı olacaktır.