Rauf Denktaş'ın cenazesi, 'Millî Kahramanımız'a yakışır bir merasimle toprağa verildi. Türk Milleti, kahramanını duâlarla ve gözyaşlarıyla uğurladı. Başta Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan olmak üzere, Türkiye'yi temsilen cenaze törenine iştirak eden herkesi tebrik ediyoruz.
Bu tavır, sadece her türlü hürmete lâyık bir mücahide gösterilen vefa değil, aynı zamanda Türkiye'nin, millet ve devlet olarak 'Kıbrıs Dâvâsı'nın arkasında olduğunun açık bir göstergesidir.
Bu tavır, Türk Milleti adına Recep Tayyip Erdoğan'ın, merhum Rauf Denktaş'tan 'Kıbrıs Dâvâsı'nı teslim aldığının da delilidir. Bu muhteşem merasim, Kıbrıs Türkü'nün hürriyetinin ve bağımsızlığının teminatı olduğumuzu bütün cihana haykırışımızdır. Türkiye, Kıbrıs konusunda ve dış politikada doğru yoldadır.
***
Fransız Senatosu Anayasa Komisyonu, dünkü toplantısında sözde
Ermeni soykırımını inkâr konusundaki ceza kanununu görüştü.
Komisyon kanun teklifini
'kabul edilemez' buldu. Karar 29 kabul, 9 ret ve 8 çekimser oyla alındı.
Anayasa Komisyonu'nun onayladığı değişiklik önergesinin
Genel Kurul'da da kabulü halinde, teklif görüşülmeden gündemden düşecek.
Fransa Senatosu'nda, 4 Mayıs 2011'de aynı mahiyetteki kanun teklifi de bu şekilde gündemden düşürülmüştü.
Ermeni iftiraları konusunda, dışta ve içte oluşturulan
'özür dileme' baskılarına rağmen,
Türkiye'nin bilime ve düşünce hürriyetine saygılı, arşiv belgelerine dayanan kararlı tutumunun doğruluğu bir defa daha ortaya çıkmıştır. Bu olumlu çizgiye gelinmesinde,
Türkiye'nin aldığı haklı önlemlerin de tesiri büyüktür.
Türkiye,
Ermeni meselesi konusunda doğru yoldadır.
***
Cumhurbaşkanı Gül,
-daha ziyade bir temenni mahiyetinde
- eski
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un,
Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini söylemiş;
Başbakan Erdoğan da
Başbuğ'un
'tutuksuz' yargılanmasını istemişti. Buna karşılık görevli mahkeme,
Başbuğ'un
Yüce Divan'da tutuksuz yargılanması taleplerini gerekçe göstererek reddetmiştir. Bu durumda,
Mahkeme,
Cumhurbaşkanı'nın ve
Başbakan'ın isteklerine aykırı karar almış olmaktadır. Böylece, muhalefetin, yargının iktidarın baskısı altında bulunduğu iddiası da iflâs etmiş bulunmaktadır.
Başbuğ Paşa'nın durumuna üzülmemize ve tutuksuz yargılanmasından yana olmamıza rağmen, görevli mahkemenin, baskı altında kalmadan ve medyada estirilen rüzgârlara aldırmadan kararını verebilmesi,
Türkiye'de artık jüristokrasinin ve militarist vesayetin sona erdiğinin ve
'bağımsız yargı'nın rüştünü ispat ettiğinin bâriz bir göstergesidir.
Türkiye,
bağımsız yargıda ve
ileri demokraside doğru yoldadır.
***
Sabah Gazetemiz'in salı günkü manşeti,
'Bu rakamlar AB'yi çatlattı' idi. Haberde,
Avrupa'da ekonomik, malî, siyasal ve sosyal kriz her geçen gün daha da derinleşirken
Türk ekonomisi kış ortasında baharı yaşıyor deniyordu. Gerçekten de
işsizlik oranı,
AB'de yüzde 9.8,
Avro Bölgesi'nde yüzde 10.3 iken,
Türkiye'de yüzde 9.1'e düşmüş;
Bütçe açığı'nın
GSYİH'ya oranı,
AB'de yüzde 6.6,
Avro Bölgesi'nde yüzde 6.3 iken,
Türkiye'de yüzde 1.4'e düşmüş;
güven endeksi'nde ise
Türkiye yüzde 92'lik oranla en yüksek değere ulaşmıştır.
Geçen yıl,
Türkiye yüzde 9.6'lık büyüme hızıyla, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olarak ilân edilmişti.
Türkiye,
ekonomide doğru yoldadır.
***
Terörle mücadelede son çeyrek asrın en iyi noktasındayız.
Çalışan bir
Meclisimiz ve milletçe ümit bağladığımız
'Yeni Anayasa' çalışmalarımız var.
Türkiye doğru yoldadır.