Son günlerde gündem olan fenomen öğretmenler için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası getirileceği ve bu cezanın 5 yıl öğretmenin sicil dosyasında kalması gündemde. Fenomen öğretmenler, öğrencilerinin izni olmaksızın kendi özel hesaplarında onlarla ilgili paylaşımlar yapıyor, içerik üretiyorlar. Bu önemli konuyu, Uzman Klinik Psikolog ve Mektebim Koleji PDR Koordinatörü Müge Ertürk Berber ile enine boyuna değerlendirdik.
Burada şu soru akla geliyor: Öğretmenler neden öğrencileri ile gündem oluyor? Kendi hesaplarında öğrencilerinin özel anlarını paylaşıyor? Bu paylaşımlarla diğer öğretmenlere rol model mi olmak istiyorlar ya da fikir vermek mi istiyorlar? Yoksa son dönemlerde, en çok gördüğümüz sosyal medyayı kullanarak beğeni sayısını ve takipçi sayılarını artırarak, mesleklerini para ve ün kazanmak için mi kullanıyorlar? Öğretmenlik, öğrenciye doğru model olmaktır. Ayrıca, vicdani değerleri gözetmek yadsınamaz.
Öğretmenler tarafından yapılan bu paylaşımlarla çocukların sosyal medyada dijital kimlikleri kendi iradesi dışında oluşuyor. Kendi isteği ve iradesi dışında yapılan paylaşımlar, çocukların mahremiyetlerin ihlal eder ve psikolojilerini negatif etkiler. Paylaşılan bu içerikler herkes tarafından görülmekte ve kullanılabilmekte. Dolayısıyla siber zorbalık, kötüye kullanım gibi sorunlara neden olur. Ayrıca, ilerde iş başvurusu yaptığında dâhil karşısına bu paylaşımlar ve içerikler çıkabilir. Bu durumda da o an birey için sağlıklı olmayan bir sürece neden olur. Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Fenomen Öğretmenlere Kınama Cezası"nın caydırıcı olacağını düşünüyorum.
ÖĞRENCİ İSTİSMAR EDİLİYOR
Müge Hoca ile bu paylaşımların öğrenci psikolojisini ciddi anlamda etkileyeceği gerçeğini vurguladık. Detaylandırmak gerekirse, özellikle sosyal medya üzerine izler uzun süre kalacak ve siber zorbalığa maruz kalma riski artacak. Siber zorbalık neticesinde çocuğun ve ergenin, kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunları olma ihtimali yüksek. Öğretmen paylaşımları neticesinde öğrencilerin kendi arasında da okul ortamlarında bir rekabet oluşuyor. Akran iletişim sorunlarına, akran zorbalığının tetiklenmesine kadar giden sorunları da çok görüyoruz. Fenomen öğretmenler, fenomen çocuk ya da popüler çocukların doğmasına neden oluyor. Yapılan bu paylaşımlarla beraber çocuklarda kendini aşırı beğenme, istek ve ihtiyaçlarını ertelememe hatta daha ileri vakalarda narsisizme kadar uzanan bir yelpaze karşımıza çıkıyor.
Bu konuda aile ve öğretmenlerin çocukların sağlıklı gelişimi için daha duyarlı olması, öğretmenin çocuğa doğru bir model olması, mesleğini ün kazanmak için yapmaması, öğrencilerin hakları hakkında bilgilendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Öğrenci ileride yetişkin olduğunda "Bu içeriklerle ilgili kendi rızam ve bilgim yoktur" şeklinde bir dilekçe ile dava açabilecek. Bakanlığın yapacağı düzenleme, eğitim-öğretim faaliyetlerinin sağlıklı yürümesi açısından ve öğrencilerimizin kimlik gelişimlerinin zedelenmeden ileriye taşınmasının sağlanmasında yararlı olacak.