Her anne-baba, çocuklarının olacağını öğrendikleri andan itibaren onun geleceği için kaygılanmaya başlıyor. Ona iyi bir gelecek hazırlayabilecek miyim? Başarılı ve mutlu bir evlat yetiştirebilecek miyim? Her anne ve baba bunlar gibi birçok kaygı yaşıyor. Bu konu ile ilgili Rehberlik Uzmanı, Eğitimci Yazar Başak Ceyhan ile sohbet ettik.
Başak Hoca, "Bir çocuk dünyaya getirmeye karar verirken öncelikle kendimiz ve evlilik ilişkimizin anne-baba olmaya uygunluğunu denetlemek gerekiyor" diyor. Ayrıca "Bir çocuk yetiştirmek için hazır mıyım? Yoksa bu sorumluluğu alıp taşıyabilmek için daha fazla zaman ve gelişmeye mi ihtiyacım var?" sorularını sormalıyız.
Kendi hayatımızdaki rutinlerimiz ve kurallarımız çocuk yetiştirme tarzımız hakkında fikir veriyor. Aşırı koruyucu muyuz? Yoksa çocuğumuz bizim için bir proje mi? Çocuğumuzun bizden bağımsız bir birey olduğunu kabul ederek onun hayatına rehberlik etmeye ve onunla büyümeye hazır mıyız? Bu soruların cevabını bularak kendimizi fark edip geliştirmeye odakladığımızda ve çocuğumuzla büyümeyi kabul ettiğimizde aslında kaygılar azalıyor. Çocuğumuzla birlikte büyümek demek mükemmeliyetçilikten uzak, zamana ve ihtiyaçlara binaen hareket etmek demek oluyor.
ÇOCUĞUN GELİŞİM DÜZEYİ
Bu da anne-babanın çocuğuna özgüven kazandırmasını sağlayarak kaygıları azaltıyor. Çocuğumuzun aileden ve çevresinden öğrendiği her şeyi hayatına uygulayabildiğini, hayatına uymayanları elediğini, tüm tecrübelerini ve hayallerini bizimle paylaştığını yaşadıkça görüyoruz. Aslında çocuğumuz kendi geleceğini inşa edebiliyor ve en önemlisi bu gücü ona anne-babanın hayat rehberliği kazandırıyor. Ne muhteşem değil mi? Peki nasıl mı? Çocuklarımızın gelişim düzeylerine uygun sorumluluk almalarını sağlayarak işe başlayabiliriz.
Çocuklar bebeklik döneminden itibaren zorlanmalı, konfor alanından çıkarılmalı. Örneğin, ulaşamadığı nesneye ulaşmak için farklı yollar deneyip ulaşmalı. Yapmadığı ödevi ile ilgili öğretmenine kendisi açıklama yapmalı, unuttuğu kitap veya defterinin sonuçlarına kendisi çözüm bulmalı. Tartıştığı arkadaşı ile problemi kendisi çözmeli. Bütün bunlar çocuğun beynini zorluyor ve zihnini çalıştırıyor. Yeni yollar keşfetmesini sağlıyor.
Mükemmel anne-baba kavramı yoktur. İllaki hatalarımız olacak. Çağ değişiyor, bizler de çocuklarımızla birlikte yeniden büyüyoruz. Hata yapacağız ki çocuğumuza hatalardan ders almayı ve telafi etmeyi öğretelim. Çocuklarla ilgili her şeyin sorumlusu yalnızca anne baba da değil. Genetik faktörler, kişilik ve çevre etkisini de unutmayalım. Çocuklarımız için kaygılandığımız, belki de farkında olmadığımız en önemli durum büyüyor olmaları. O zaman sakin olalım, sadece büyüyorlar.