Ülkemiz için yeni bir kavram olsa da, liselerin, üniversitelerin, yüksek lisans programlarının kıyaslanması, özellikle Batı'da en az yüz yıllık bir uygulama. Eğitim dünyasında tüm taraflar bu sıralamaları izliyor ve kararlarında dikkate alıyor. Üniversitelerin kıyaslanması on yıllardır ciddi tartışmaları da beraberinde getiriyor. İngilizce'de ranking (butik başarı sıralaması) adı verilen bu sıralamalar, medyatik unsurlar taşıdığı için, medya kuruluşları da bu çalışmaların içinde olmuş.
Üst düzeyde sahiplendi
Geçen hafta, YÖNVER'in liselerin akademik başarısını ödüllendirdiği, "ranking" bazlı bir etkinlikteydim. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kültür Üniversitesi'nce ortak yürütülen çalışmanın, Haliç Kongre Merkezi'ndeki ödül törenine, Milli Eğitim Bakanı, İstanbul Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve ÖSYM Başkanı'nın katılması, YÖNVER ödüllerinin gelenekselleşmesi konusundaki irade ve niyetin göstergesiydi.
ÖSYM verilerine dayanılarak, İstanbul'daki liselerin 2011 performansına göre ödüllendirildiği çalışmada, zümre öğretmenlerine de valilikçe başarı belgesi verildi.
Ödül yönergesi özel
66 lisenin ödül kazandığı törenden aklımda kalan ilk şey, liseler (düz) kategorisinde pek çok lisenin podyuma çıkması oldu. Bunun nedeni YGS ve LYS testlerindeki derecelerin çok sayıda lise arasında paylaşılması. Anadolu, fen liseleri kategorisinde ise derecelerin çoğunu birkaç "yıldız" okul paylaşmıştı. Meslek liseleri sıralamasında imam hatiplerin öne çıktığını gördüm. İmam hatip liselerini meslek lisesi grubunda kabul etmek ne kadar doğrudur, tartışılır. Ancak yıllardır, ÖSYM'nin imam hatipleri meslek lisesi grubunda değerlendirdiğini biliyoruz.
Tören sonrasında en çok konuşulan konu Bağcılar İbn-i Sina Lisesi'nin büyük ödüller sıralamasında, İstanbul Lisesi'nin önünde ikinci olmasıydı. Bunu anlamlandırmakta pek çok kişi zorlandı. Hatta ödül kazanamayan bazı liselerin bu örneği kullanarak ödüllerle ilgili olumsuz eleştiriler getirdiğini de duydum. www.yonverodulleri. net web sitesinden ulaşıp okuduğum ödül yönergesinden anladığım kadarıyla büyük ödüller benzerleri arasında en büyük farklılaşmayı yapan liselere veriliyor. Anlaşılan 2011'de Bağcılar İbn-i Sina Lisesi'nin benzerleri arasındaki başarısı, İstanbul Lisesi'nin benzerleri arasındaki başarısından iyi olmuş.
Her ne kadar üzerindeki tartışmalar bir süre daha sürecek gibi gözükse de, YÖNVER ödüllerini liselerin performansını görüp, hedef koyması yönünde önemli bir adım olarak görüyorum. Umarım İstanbul için başlayan bu ödüllendirme süreci Türkiye'ye yayılır.