Dünyada yaşanan kriz, özel öğretimi de etkileyecek. Okulların yüzde 55'i boş duruyor. Şu anda özel okullarda 390 bin öğrenci okuyor. Kontenjanlarının dolması için, özel öğretime muhakkak teşvik edilmeli. Kısacası hizmet satın alınmalı. Gelişmiş ülkelerde bu var. Bazı ülkelerde, devlet bir öğrenciye yaptığı masrafın bir kısmını veya tamamını özel okula veriyor. Hatta okul için ücretsiz arsa dahi tahsis ediyor. Çok az ülkede özel okullardan vergi alınıyor. Teşvikin olması halinde özel okullardaki öğrenci sayısı kesinlikle artar.
Özel öğretimin, genel öğretim içindeki oranı yüzde 2.4'tür. Bu oran, düşünülen bir oran değildir. Kriz tüm sektörleri etkiliyor. Önümüzdeki yıl için endişeliyim. 2001 krizi sonrasında olduğu gibi öğrenci oranı yüzde 16 azalırsa, bu 60 bin öğrenci kaybedilecek demektir. Bu öğrenciler özel okullardan ayrılıp boşta kalmayacaklar elbette. Devlet okullarına gidecekler. 60 bin öğrencinin devlet okullarına yönelmesi, devlete ek masraf yaptıracak. Bir hesap yaptım, 60 bin öğrenci için 2 bin derslik ihtiyacı doğacak. Bu derslikler için 200 milyon TL'lik bina yatırımı yapılması gerekiyor. Devletimizin bu öğrenciler için öğretmen masrafları olacak. Bin 500 öğretmen görevlendirmesi gerekecek. Bu okulların elektrik, su, donanım ihtiyaçlarını da düşündüğünüz zaman devlet önemli ölçüde zarara uğramış olacak. Özel okulların, krizin etkilediği oranda, kârlılığından vazgeçerek öğrenci kaybetmeme yoluna gitmesi gerekiyor. Ayrıca bursluluğu diğer adıyla hizmet satın almayı, MEB'in de düşünmesinin gerektiğine inanıyorum.