Geçen hafta SKY Türk'ün gece haberlerini sunan Selvinaz Fettahoğlu'na telefon bağlantısıyla konuk oldum. Konu "ÖSS'de beklemeli öğrencilere verilen yüksek ağırlıklı ortaöğretim başarı puanıydı." Teknik adam olarak, bu puanlarda yanlış olduğu şeklinde görüşlerimi belirttim. Ayrıca programa, 24 TV'deki Eğitim Atölyesi'ni sunan Gülsün Şirin de katıldı. O da burada puansal yanlış olduğuna dikkat çekti. Derken bir hafta kamuoyunda bu tartışıldı. Bazıları yanlış var derken, bazıları yok dedi. Ortalık iyice karıştı. Olan üniversite adaylarına oldu. Stresliydiler, daha da stresli oldular. Ben bu konunun yanlış olduğunu düşünüyorum ve bunu sizinle paylaşmak istiyorum.
Tamamına 100 gelmez
Bildiğiniz gibi bu yıl 4 yıllık genel liseler mezun vermedi. Anadolu, fen ya da özel liselerin 3 yıllık mezunları ÖSS'ye girdi. Derken 12 Temmuz'da sonuçlar açıklandı. Önce gençler kaç puan aldım, genel başarı sıram kaç oldu heyecanını yaşadı. Daha sonra aralarında puan karşılaştırması yapmaya başlayınca, ortaya bence yanlış olan ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı katkısı çıktı. Bir A lisesinde geçen yıl mezun olamayıp, bu yıl mezun olan 8 gencimizin diploma notları ayrı olmasına rağmen, tamamına ağırlıklı ortaöğretim başarı puanları sanki okul birincisiymişler gibi 100 tam puan geldi. Kafamı karıştıran birinci nokta; her okulda bir tane birinci olması gerekirken, bu okulda 8 tane olması.
Bir liseden mezun olamayan öğrencilerin diploması olmadığı için, o yıl ÖSYM'ye diploma notu yerine benzer bir not gönderilir. O yıl bu nota göre okul başarı ortalamasına katılır ve okulundaki başarısına göre, bir ağırlıklı ortaöğretim başarı puanına sahip olur. Burada öğrenci başarılı olamadığından puanının düşük olması doğaldır. Ancak bu beklemeli öğrenci, ertesi yıl mezun olduğunda diploma notu mezun olduğu yılın lise sonlarıyla yeniden değerlendirilir. Sonuçta mezun olamadığı yıla nazaran biraz yüksek ya da biraz düşük bir ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı alabilir. Bundan sonra hangi yıl sınava girerse girsin bu ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı kullanılacak. Kısacası hiç değişmeyecek, sabit kalacak. Kafamı karıştıran ikinci nokta, beklemeli öğrencilerin başarısızlıklarından dolayı, geçen yıl ortaöğretim başarı puanları düşükken, bu yıl sanki okul birincisi gibi hepsine 100 gelmesi.
Kafalarda soru işareti
Bence, bu yıl genel liselerin beklemeli öğrenci sayısı az olduğu için, bu öğrenciler belirli okullarda toplatıldı. Ancak ağırlıklı ortaöğretim başarı puanları hesaplanırken beklemeli öğrencilerin her biri, ayrı bir okul gibi ele alındı. Yapılan program gereğince de tüm öğrenciler okul birincisi kabul edildiler ve ağırlıklı ortaöğretim başarı puanları 100 tam puan olarak geldi. Yıllardır bu işi yapan ve zaman zaman ÖSYM'nin puansal yanlışlarını bulan bir uzman olarak, bunun yanlış olduğuna inanıyorum . Bakın bir okulda iki beklemeli öğrenci olsa. O okulun bu yıl mezun vermediğini ve iki gencin de diploma notları farklı olduğunu düşünsek, bunların birine 100, diğerine yaklaşık 54 ortaöğretim başarı puanı gelir. Bu yıl geçiş dönemi olduğundan, gerçi uzak bir ihtimal ama genel liseden bir tek beklemeli öğrenci mezun oluyorsa, onun 100 almasına doğru bakılabilinir. Ancak kusura bakmayın, tüm beklemeli öğrencilerin de 100 tam puan almasına doğru olarak bakamıyorum. Bu, genelde başarı sırası 50 bin ve üstü adayları etkileyecek.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan ÖSS'de puan hesaplanmasında yanlışlık yapıldığı iddialarıyla ilgili; " Geçiş yılına özgü oluşan bu durum, 400-500 öğrenciyi ilgilendiriyor. Onların notunu da indirmemiz için bir gerekçe göremiyoruz" diyorsa da, bu konunun bir kez daha elden geçmesinin gerektiğine inanıyorum. Tabii ki açıklamaya saygı duyuyorum. Ancak doğru olduğunu da kendime anlatamıyorum. Bu beklemeli öğrenciler, gerçek ortaöğretim başarı puanları hesaplanıp, gerçek genel başarı sıralarına çekilmelidir. Aksi halde diğer başarılı öğrencileri üzmüş olacağız. Binde bir puanın dahi çok önemli olduğu bu tür sıralama sınavının sonuçlarında, kafalarda soru işaretleri bırakmamalıyız . Daha önceki yıllarda olduğu gibi bu konuda da, ülkemizin güvenilir kurumlarından biri olan ÖSYM'nin, doğruyu bulacağına inanıyorum.