Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Eğitimimizde olgunluk dönemi

Hükümetimiz AB üyesi olabilmek için eğitim konusunda büyük bir gayret gösteriyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB) 'Ortaöğretimin yeniden yapılandırılması' çalışmaları sonunda liselerimiz 4 yıla çıkarıldı. Bu kararın alınmasındaki önemli etkenlerden biri de Avrupa'daki liselerle, bizimkilerin arasındaki 'denklik' sorunuydu.
Son yıllarda kamuoyunda en çok konuşulan konulardan biri üniversiteye giriş sınavı oldu. Hatta tüm öğretim sistemi de bu konuya adapte edildi. Özellikle ÖSS'nin ortaöğretim müfredatına paralel olmaması eğitimcileri rahatsız ediyordu. Sonuçta üniversiteye giriş sistemi, yapılan değişiklikle 9, 10 ve 11. sınıfların müfredatını kapsayan şekle getirildi. Önceki sistemde 10. ve 11. sınıflardan soru sorulmaması öğrencileri sınav hazırlığı nedeniyle okullardan uzaklaştırıyordu. Ayrıca üniversiteye 10. ve 11. sınıfların bilgileriyle donatılmadan gelen öğrenciler eğitimde zorlanıyordu. Bu durum yükseköğretimde de eğitim kalitesini düşürüyordu.
Soruların tüm lise müfredatını kapsadığı yeni ÖSS bana göre mükemmel. Tabii ki her yenilikte eksikler olabilir. Bunlar da daha sonra düzeltilecek. Ancak sınavın uygulanmasında zamanlama bence yanlıştı. Çünkü üniversite adayları eski sisteme göre hazırlandıkları için yeterli eğitimi alamamışlardı.Zaten bu yılki ÖSS'de baraj puanını aşamayan öğrenci sayısının fazlalığı ve kontenjanların boş kalması da bu görüşümü doğruluyor.

Gelecek
sistem
Eğitimimizdeki bu olumsuzluğu gören MEB yeniden 'Ortaöğretimde yapılandırma' çalışmalarını başlattı. Düşünülen yeni yapılanmada OKS kalkacak. Lise türlerine geçişte ilköğretimin 4 ile 8'inci sınıfları arasında gösterilen başarı dikkate alınacak. Öğrenciler, başarı sıralaması ve tercihlerine göre Fen, Anadolu, Sosyal Bilimler, Genel veya Meslek liselerine kayıt yaptırabilecek.
İlköğretimdeki not ortalamasına göre liseye yerleştirilecek öğrenciler 9. sınıfta tüm liselerde ortak ders görecek. 10. sınıfta ise öğrenciler ilgi, istek, yetenek ve başarı durumlarına göre alanlarını seçebilecek. 10. ve 11. sınıfın sonunda merkezi 'Ara Olgunluk' sınavı yapılacak. Ara Olgunluk sınavları, tıpkı ÖSS'de olduğu gibi Fen Bilimleri, Türkçe-Matematik, Sosyal Bilimler ve Yabancı Dil olmak üzere dört alanda uygulanacak. Ara Olgunluk sınavlarından alınacak puan, aynı zamanda ders geçmeye etki edecek. Öğrencinin yıl sonu notu hesaplanırken yapılan sınavlara ait notların yüzde 60'ı, Ara Olgunluk sınavı puanının ise yüzde 40'ı değerlendirilecek.
12. sınıfta öğrenciler bütün lise müfredatından sorumlu olacakları merkezi 'Genel Olgunluk' sınavına girecek. Bu sınav liseyi bitirmede esas alınacak. Meslek liselerinde okuyanlar ise Ara Olgunluk sınavından muaf olarak sadece Genel Olgunluk sınavına girecek. Genel Olgunluk sınavı Mesleki ve Teknik Eğitim Alanı da eklenerek beş alanda gerçekleştirilecek. Genel Olgunluk sınavında belirlenecek baraj puanı geçemeyen öğrenci lise diplomasını alamayacak. Bu öğrenciler, takip eden yıllarda okula devam zorunluluğu olmaksızın başarısız oldukları derslerden Genel Olgunluk sınavına girecek.
Görüldüğü gibi MEB lise eğitimini ÖSS odaklı olmaktan çıkarmak için yeni modeller üzerinde çalışıyor. Üniversiteye giriş için Yükseköğretim Kurulu da (YÖK) üretilen verileri kullanırsa, bana göre ortaöğretimden yükseköğretime daha sağlıklı bir geçiş yapılabilir.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA