"Hırsız-Polis" dizisini ailece zevkle izliyoruz. Ancak geçen haftaki bölümün bazı sahneleri üniversite adaylarını panikletti. Mavi'nin kız kardeşi ÖSS'ye girecek. Sınav sabahı evde büyük bir telaş var. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bu sırada genç kızın sınav giriş belgesini, kalemini, silgisini ve kalemtıraşını alıp almadığı listeden kontrol ediliyor. Daha sonra okul bahçesi ve gençlerin heyecanı ekrana geliyor. Zil çalıyor ve gençler sınav salonuna alınıyor. Önce kızımızda sınav heyecanı var. Korkuyla ve stresle etrafına bakıyor. Daha sonra biraz sakinleşiyor ve soruları çözmeye başlıyor.
Dizide buraya kadar her şey gerçeğe uygun. O da ne? Yan sırada oturan genç, başlıyor genç kızımıza sosyal bilimler sorusunun doğru şıkkını sormaya. Bu tabloyu sınav gözlemcisi görüyor ve gürültülü bir şekilde iki genci dışarıya davet ediyor. Sınav salonunun sessizliği bozuluyor. Geleceklerini belirleyecek ve binde bir puanın dahi önemli olduğu böyle bir sınavda gençler şaşkınlıkla olanları izliyor. Bu sırada zaman da su gibi akıp geçiyor. Zamana karşı bir sınavda bu çok önemlidir. Bir de yönetici odasındaki sahne var. İki genci odaya alan yönetici, aynen SS subayı edasıyla sorgulamaya başlıyor.
Delikanlıda kopya bulunuyor. Hiçbir suçu olmayan genç kızımız ağlamaya başlıyor. Daha sonra bayan yöneticinin verdiği garanti sözüyle genç kızımız tekrar sınav salonuna dönüyor. Tabii ki salondakilerin motivasyonu bir kez daha bozuluyor.
Gençler, yukarıda yazdıklarım hayal mahsulü bir dizinin sahneleri. Sakın korkmayın, gerçek böyle değil. Daima gençlerin yanında olan ÖSYM, bu konuda da tedbirini aldı. Şayet böyle olumsuz durumlar olursa, yöneticiler hiç kimseyi rahatsız etmeden tutanak tutacak. Daha sonra ilgili kişilere bilgi verecek. Böylece salonun sessizliği bozulmayacak. Ayrıca dizide olduğu gibi bir tür kitapçık değil, on tür kitapçık olacak. Bu yüzden gençler birbirinden yardım isteyemezler. Keşke zevkle izlediğimiz dizide, bu tür sahneler için bir "eğitim danışmanı veya psikologa" danışılsaydı, bana göre daha doğru olurdu.
Başaracaksınız, korkmayın
Artık öğrenmeyle ilgili hazırlıklarınızı bitirin. Sınav öncesi günlük yaşam tarzınızı değiştirmeden beslenmenize ve dinlenmenize dikkat edin. Sınavla ilgili hazırlıklarınızı tamamladığınızı ve bu sınavı başarmak istediğinizi düşünün. Yeteri kadar hazır olmadığınızı düşünüyorsanız bile, kendinizle hesaplaşmayı sınav sonuna bırakın. Sınavdan bir gün önce sınav salonunuzu görün. 18 Haziran'da sınav yerine yarım saat önce gidin. Sınav zili çaldığında, geleceğinizi belirleyecek olan zaman periyoduna gireceksiniz. İlk önce biraz heyecan ve panik duyacaksınız. Daha sonra yavaş yavaş sorularla iç içe olmaya başlayacaksınız. Bir de bakacaksınız ki, soru tipleri sizin daha önce çalıştığınız sorulara benziyor. Heyecanınız geçecek ve başlayacaksınız rahatlıkla soruları çözmeye. Sizler akıllı insanlarsınız. Hangi puan türünden tercih yapacaksanız, ona puan getiren bölümlerden başlayın. Hatta zamanın fazlasını bu bölümlere ayırın. Bilgi olarak kuvvetli olduğunuz bölümlere zaman ayırmanız, size yüksek puan getirecek. Sakın bilmediğiniz ya da sonucundan kesin emin olmadığınız soruları işaretlemeyiniz. Çünkü dört yanlış, bir doğruyu götürecek.
Öyle ya da böyle sınav günü iyice yaklaştı. Siz imkanlarınız dahilinde en iyi şekilde hazırlandınız. Evet... Siz bu sınavı başaracaksınız. Gençler... Olumlu ya da olumsuz bunlar geçecek. Geriye bir tek gerçek kalacak. Sonuç ne olursa olsun aileleriniz sizi çok seviyor ve daima sevecek. Siz şimdiden ailelerinizin gönüllerinin şampiyonusunuz.
Gazeteniz SABAH, 19 Haziran Pazartesi günü "2006-ÖSS Soruları ve Yanıtları"nı verecek. Gazetenizi ayırtmayı sakın unutmayın.