SON iki aydır Anadolu'nun değişik il veya ilçelerinde SABAH gazetesi ve Uğur Dershaneleri adına 45 yerde konferans yaptım. Yine bu güzel yerlerin yerel TV ve radyolarında canlı programlara katıldım. Kamuoyunun üniversiteye giriş konusunda SABAH gazetesini ve Uğur Dershaneleri'ni güvenilir kurum saymasından hem övünç duydum, hem de hizmet sorumluluğumun daha çok arttığına inandım. Geçtiğimiz yıllarda da "Üniversiteye Giriş" konusuyla ilgili 100'ün üzerinde panel ya da toplantıya katıldım. Bugüne kadar bunlardan hiç bahsetmedim. Ancak bu son iki ayda katıldığım konferanslarda izleyenlerimin seslerini duyurmaya çalışacağıma söz verdim. Bu nedenle bana göre önemli olan bazı noktalardan bahsedeceğim. Uğur Dershaneleri'nin Anadolu şubelerinde yaptığım konferanslarda izleyicileri hem güldürdüm, hem de düşündürdüm. Konferanslar süresince eğitimcilere, velilere ve öğrencilere "Üniversiteye Giriş" konusunda yardımcı olmaya çalıştım.
Onların sorunlarını çözünce, mutluluklarını paylaştım. Sonuçta "Üniversiteye Giriş" konusunda basında öncü gazete olduğumuzu bir kez daha gördüm. Üniversite adayları için SABAH gazetesinin havasını teneffüs etmenin bir ayrıcalık olduğunu bir kez daha yaşadım. Gençler bu mutluluğu bana tattırdığınız için, size teşekkür ederim.
İşte yetkili kurumların dikkatini çekmeye çalışan yaklaşık 14 bin gencin haykırışları:
*Özellikle ÖSS'ye kısa bir süre kala MEB'in ve YÖK'ün katsayılardan dolayı karşı karşıya gelmesi.
n Meslek liselerinde kültür ve alan dersleri verilmediği için katsayı değişikliğinin pek bir işe yaramayacağı.
* Lise 3. sınıf konularından soru çıkmamasının öğretmen ve öğrencileri karşı karşıya getirmesi.
* Ağırlıklı ortaöğretim başarı puanının hesaplamasında, okulların kitlesel başarının ön plana çıkması.
* Meslek liselerinin kendi alanları dışındaki tüm bölümler için verilen katsayının düşüklüğü.
* Adayların, okullardaki alanlarıyla ilgili bölümler olmadığı için mecburen başka alanlardan tercih yapmaları gerektiği.
*Devamsızlığın 45 güne çıkarıldıktan sonra okulların boşalması.
* Lise 3. sınıf öğrencilerinin sahte hastalıktan dolayı rapor almaya zorlanması.
* ÖSS'de çıkacak olan soruların; sayısı, konusu ve ağırlığı üzerinde devamlı değişik yorumların yapılması.
* Özellikle Lise 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin "Acaba bu sınav sistemi değişir mi?" diye yaşadıkları kaygılar.
Türkiye'nin en iyi gazetesi SABAH farkıyla köşemde bu konularla ilgili, çizgimi değiştirmeden devamlı yazdım. Zamanla haklı çıktığımı gördükçe mutlu olamıyorum... Çok üzülüyorum. Ülkemizin geleceği olan gençlerin geleceğini belirleyebilmek için tüm kuruluşlarımız el ele vererek doğru kararlar almalıdırlar. Yoksa her kafadan bir ses çıkararak gençleri strese sokmaya ve onları köşeye sıkıştırmaya hakkımız yok. Burada sadece konferans yapabildi- ğim yerlerdeki gençlerin sesini dile getirdim. Ancak bu haykırışlar, isyanlar binlerce gencin, velinin ve öğretmenin de yüreklerinin sesi. Yetkililer, lütfen bu seslere kulak verin.