Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) arasındaki üniversiteye giriş sınavında yaşanan polemik geçici olarak bitti. YÖK aldığı karar sonucu 2004 ÖSS kılavuzlarını bastırdı. Kılavuzların içeriğinde geçen yıla nazaran gerek katsayılarda, gerekse diğer bilgilerde bir değişiklik yok. Bu da üniversite adayları arasında sınav sisteminde ve kat sayılarında herhangi bir değişiklik olmayacağı düşüncesini oluşturdu. Ancak MEB meslek liseleriyle diğer okullar arasında eşitliği sağlamak amacıyla katsayıları değiştirme düşüncesinden vazgeçmedi. MEB'in yaptığı açıklamaya göre; aralık ortalarına doğru TBMM'ye katsayıların değişikliği ile ilgili bir yasa tasarısı verilecek. Şayet bu tasarı TBMM'de oylanıp, yasa haline getirilirse katsayılar değişecek. O zaman da MEB, ÖSYM ile işbirliği yaparak ek başvurma kılavuzlarını adaylara gönderecek. Eğer herhangi bir değişiklik olmazsa şu anki sistem sürecek. MEB'in düşündüğü birinci değişiklik; okulların ÖSS ortalamaları ile ilgili. Kamuoyunda da takım başarısı diye adlandırılan bu puanı kaldırmak istiyorlar. Çünkü Türkiye'de her okulun eğitim düzeyi eşit değil .Okulların ÖSS ortalamasının düşük ya da yüksek olmasıyla, öğrencilere verilen Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı (AOBP) öğrencileri çok ya da az etkiliyor. Yasa tasarısına göre adayların bireysel başarısı ön plana çıkarılıyor. Yasa tasarısına göre adayın bireysel başarısı, beşlik sisteme dayalı ortaöğretim diploma notu ile ÖSYM'nin yapmış olduğu sınavdan aldığı puanın yüzde 2'sine karşılık gelen sayının çarpımıyla elde edilecek. Şu anda uygulanan sınav puan sisteminde, okul içi başarı oranı yüzde 22'dir. Bu düzenlemeyle okul içi başarı oranı yüzde 3.8-9.1 arasına düşürülecek. Adayların toplam ÖSS puanlarının içinde, okul içi başarı puanı maksimum 30 ile minimum 7.4 puan olarak yer alacak. Oysa ki mevcut sistemde okul içi başarı puanı maksimum 80 ile minumum 40 puan arasında bulunuyor. İkinci değişiklik ise, binde bir puanın çok önemli olduğu bu sistemde öğrenciler okul türlerine ve puanlarına bakılmaksızın bilgi düzeylerine göre başarılı olacaklar. Kısacası eğer aday bölümlerin istediği testlerden yeterli neti yapabilirse, hangi alanda olursa olsun o bölüme girebilecek. Yasa tasarısının en önemli değişikliği ise testlerin yüzdeliğinde olacak. Adayların yükseköğretim programlarına yerleştirilmelerinde puanlamalar; sözel, sayısal, eşit ağırlık ve yabancı dil olmak üzere dört puan türü esas alınarak yapılacak. Sözel puanın yüzde 45'ini Türkçe, yüzde 40'ını sosyal bilimler ve yüzde 15'ini matematik; Sayısal puanın yüzde 20'sini Türkçe, yüzde 40'ını matematik ve yüzde 40'ını fen bilimleri; Eşit ağırlık puanının yüzde 40'ını Türkçe, yüzde 35'ini matematik ve yüzde 25'ini sosyal bilimler; Yabancı dil puanının yüzde 30'unu Türkçe, yüzde 10'unu sosyal bilimler ve yüzde 60'ını yabancı dil puanları oluşturacak. Böylece adayların görmedikleri alan dışı derslerden (Fen Bilimleri veya Sosyal Bilimler... gibi) soru gelmeyecek. MEB'in ÖSS'de soruların içeriğinde değişiklik olmayacağını belirtmesine rağmen üniversite adaylarının kafası çok karışık. Şu anda YÖK'ün bastığı kılavuzdaki katsayılarıyla üniversite giriş sınavına hazırlanıyorlar. Peki ya MEB'in yasa tasarısı yasa olursa... Katsayılar değişirse ne olacak? İşte YÖK ve MEB cendereleri arasında sıkışan gençlerin durumu. Adaylar bir yandan sınav stresini yaşarken,bir yandan da YÖK'ün ve MEB'in stresini yaşıyorlar. Bu gençlere yazık değil mi?.. MEB sınavın katsayılarıyla ilgili bir yasa tasarısı hazırladığı için, ÖSYM'den 2004 ÖSS kılavuzunun basılmasını TBMM'de oylama yapılacağı zamana kadar ertelemesini istedi. ÖSYM ise YÖK'e bağlı olduğunu, karar verme mekanizması değil uygulayan olduğunu belirtti. YÖK, MEB'in erteleme kararını kabul etmedi ve kılavuzları bastırdı. Şayet sınavın kat sayıları değişirse, bu Ek 2004 ÖSS Kılavuzu'yla, adaylara bildirilecek. Kısacası ikinci bir masraf kapısı açılacak. Bu ülkenin ekonomisine yazık değil mi?..