Hatırlanmak ne kadar özel bir duygudur. Kimi zaman biz de hatırlarız ve bu hatırlama seansı ya tebessümle ya da gözyaşlarıyla biter. Ancak tekrar o anları zihnimizde yaşadığımız için kendimize kızmayız... Çünkü biliriz ki bu şekilde kendimizi hatırlatmanın verdiği duygusal ağırlık çok farklı bir mertebedir.
MANEVİ DOYGUNLUK
Kova Çağı'ndayız dile kolay… Zamanı yakalamak ise bir o kadar zor. Durum böyle olunca hayatımızdaki her dakikanın verimli geçmesini istiyoruz. Her daim hatırı sayılır cümleler sarf etmek, güzel duygular gütmek istiyoruz. Hayata kendimizi bir şekilde hatırlatmak ise başka bir duygu… Daha önceki yazılarımda da çokça kaleme aldığım gibi; kendimizi hatırlatmak, en kötü ismimizin çocuklarımızın torunları tarafından bile zikredilip, yad edilmesi önemli bir noktadır. Hayattaki amaçlarımızı simgeleyen kendimizi hatırlatma serüveni manevi doygunluğun en önemli duraklarından bir tanesidir. Maddi kaynakların ağırlıkta olduğu bir mirasta ne kadar tatmin edici olduğu söylense de yaptıklarıyla hatırlanan bir kişinin ileriye dönük bırakacağı miras daha müstesnadır.
ÖNEMLİ ADIMLAR...
İçsel disiplin anlayışımıza bugünlerde format atacağız. Kendi kurallarımızı ve prensiplerimizi de hatırlatmaktan geri düşmeyeceğiz. Bir yanımızda nostalji rüzgarları eserken bir yanımızda da geleceğe dair önemli adımlar atmak en önemli gayemiz olacak. 2022'ye doğru yürürken kendimizi de yeniden hatırlayacağız.
Ailemizle uzun bir süredir ayrıysak bu ayrılığa bir son vermek, onlarla yeniden görüşmek isteyeceğiz. Buzları eriteceğiz.
Uzun zamandır uğramadığımız adreslere bir daha yolumuz düşebilir.
Konfor alanımızı terk edebiliriz.
Yeni insanlarla tanışıp düşünce alışverişi yapabiliriz.
Kafa karışıklığımız varsa başarının kapılarını artık aralamak isteyeceğiz.
İşimizle ve sosyal yaşantımızla ilgili bazı şüphelerimiz varsa bu şüpheleri ardımızda bırakmak isteyeceğiz.