İlginin sonu yoktur; aktıkça akar, yapıldıkça yapılır, hissettirildikçe fazlası istenir, bağımlılık yaratır. Ancak ilgi gösterirken fark etmeden yavrularımızın yolunu mu tıkıyoruz? Onların fiziken yanında olsak da kalben yanında olmak için çaba sarf ediyor muyuz? Çoğu zaman hayır. Bizim çocukluğumuzla kıyaslarsak; her ne kadar çocuklarımızla ilgilenip onlara kafa yorsak da bizim de dış etkenlerin içinde kaybolduğumuz bir gerçek.

NE YAPABİLİRİM?
'Ne yapabilirim?' sorusu, okunduğu üzere çok basit bir sorudur. Bu soruyu sormanın ya da sitem ederken kullanmanın bir sebebi olduğunu düşünen ebeveynler de çok. Dönem çok hızlı yaşanıyor, zamanı 24 saatin içerisine pay etmeye çalışırken çocuklarına vakit ayıramayan ebeveynler, ne yazık ki elinden bir şey gelmediğini bir şekilde belli ediyor. Aslında ne kadar ilgili olsa da, çocuğu için en iyi olanı istese de sırası geldiği anda bunu tam olarak gösteremiyor. Gösterse dahi dengeyi tutturamayabiliyor. Çocuklara yaklaşmak sanıldığı kadar kolay değil. Onların kalbine dokunmak, yanında olduğumuzu hissettirmek biz ebeveynlerin en önemli gayesi. Yapılan davranışlar, alınan sorumluluklar, aile içerisinde muhasebesi tutulmaması gereken konular... Bilirsiniz ki, en küçük toplum parçası ailedir. Aile kavramı yapı olarak grup çalışmasına ve yardımlaşma esası üzerine kurulur. Ebeveynler kendi aralarında bu gibi sorular sorsalar da bu konuşmayı çocuklarının önünde yapmamaları şart. En basiti şöyle düşünelim, birisi size karşı yaptığı iyilikleri sürekli anlatıyorsa, sizin için sorumluluk alan kişilerin detayına kadar ne yaptığını söylüyorsa, bu durum bir zamandan sonra sizde özgüvensizlik sorunu uyandıracaktır. Sen şunu yaptın, ben bunu yaptım, sen bunu hiç yapmıyorsun daima ben yapıyorum gibi konuşmaların içinde olmak, ilgili ebeveyni haklıyken haksız duruma düşürebilir. Bu durum çocuğu uzun vadeli etkileyebilir. Çocuğunuzun yaşı kaç olursa olsun ona küçük sorumluluklar verin.

ÇOCUĞU SIKMAYIN
21. yüzyılda gezegenler en cabbar yıllarından geçerken anlamlandıramadığımız bir dönüşüm içindeyiz. Kaybolmamanızı tavsiye eder, sadeleşebildiğiniz kadar sadeleşmenizi öneririm. Ebeveynler olarak çocuğunuzla en doğru iletişimi kurmak için ne yapabilirsiniz sorusuna gelince, çocuğun üzerine gitmeden bir algı operasyonu yapabilirsiniz. Unutmayın bu çağın çocukları önümüzdeki 78 yılı yönetecek. Onlara merhamet ve adaleti aşılamalıyız.