İlişkinin yazılı olmayan kuralları vardır. Bu kurallar daima dillendirilmez ama ihlal edildiği anda o aşkın eskisi gibi olması da beklenmez. Bu yazımda iletişimin, dinlemenin, sevgili olmanın yanı sıra bir sırdaş olmanın uzun ömürlü ilişkiler için ne kadar önemli olduğuna değindim...
Şans gezegeni renk değiştirmeye hazırlanırken ilişkiler de boyut değiştirecek.
Hayatımızdaki kişiyle yeri gelir güleriz, yeri gelir tartışırız, yeri gelir hırslarımızı sorgularız ve yeri gelir beraber gözyaşı dökeriz.
Kırılma noktalarında insanın kalbi kontrolü kaybedebilir. Bu tarz durumlarda iki dudağımızın arasından çıkacak sözlerin karşı tarafta yaratacağı etki sandığımızdan da sarsıcı olabilir. Dolayısıyla iş işten geçtikten sonra;
"Öyle söylemek istememiştim" demek yerine, meramımızı daha uygun bir dille hayat arkadaşımıza anlatmamız gerekiyor, öyle değil mi?

İşin kolayı bahanelere kaçmak
İletişimde hiçbir sorun çözülmez değildir. Çeşitli bahanelere yönelmek ya da "Öyle söylemek istememiştim" demek, bir sonraki davranışınıza da ışık tutar. Geri dönüşü olmayan bir yola doğru çıkarır insanı. İster bilerek olsun ister bilmeyerek, sorumluluklardan kaçmak, bir süre sonra insanı bir girdap gibi içerisine çeker ve sarmaldan kurtulmak zorlaşır. Farkında değilken söylediğimiz sözler, bizleri bambaşka bir kişi haline dönüştürür.

Paylaşımın temelinde dinlemek vardır
Bu konuda hepimizin eksiği yok mu zaten? Dinleme konusunda eksiğimiz ne kadarsa, karşımızdaki kişinin de bu özellikten yoksun olduğunu düşünür ve eleştiride bulunuruz. Durum her ne kadar istemediğimiz gibi olsa da kendi açımızdan bakmaktan vazgeçmeyiz. Herkes sunmadığı bir davranışı karşısındakinden bekliyor. İşte bütün tezatlık da burada başlıyor.

İletişim doruklarda yaşanıyor
Jüpiter'in Kova burcundan ayrıldığı günlerdeyiz... İletişimin, teknolojinin doruklara tırmandığı zamanlardan geçiyoruz. O yüzden de telafisi olmayacak davranışlardan kaçınmak ve başkalarını anlamak için bolca empati kurmalıyız. Siz kendinizi anlamadan, başkasının sizi anlamasını beklemeyin.