Yarın Sevgililer Günü. Ben şimdiye kadar bugünden şikayet etmeyen bir insana rastlamadım.
Sevgilisi olmayan kendini yalnız hissederken; sevgilisi olanlar da ne hediye alınacağı, nereye gidileceği gibi konularda strese girerler. Tüm bunları dert etmeyenler bile sokakların, kafelerin doluluğundan şikayet eder. Kısacası Sevgililer Günü; sevenleri Allah katında birleştirmek için ölümü göze alan Aziz Valentin'in çabalarından çok öteye giderek modern insan için bir sıkıntı haline dönüşmüştür diyebiliriz.
TÜYOLAR
'Kutlasak olmaz, kutlamasak olmaz' diye düşündüğümüz bugünün daha iyi geçmesini sağlayacak birkaç güzellik ve giyim tavsiyesi vermek istiyorum...
Öncelikle akşam romantik bir yemek yeneceği için gündüzü çok hafif geçirmek lazım. Ben sabah yağsız yoğurda müsli ile kahvaltımı yapıp öğle yemeğinde çorba ve salata tercih ederim. Aralarda bir elma ve bir avuç ceviz atıştırmak da akşama bizi enerjik yapacaktır.
Kırmızı, renklerin en canlısı ve de aşkın rengi. Böyle özel bir günde kırmızı bir etek-gömlek takım ya da ateş rengi bir tulum giymek; bu rengin sefasını en abartılı şekilde sürmek için iyi bir şans. Hatta saçınızı at kuyruğu ya da topuz yaptırdıysanız bir tane kırmızı gül goncası da iliştirin. Ben bu sene tırnaklarım için de nar çiçeği renginde oje tercih ettim. Ayrıca bugünün pazara denk gelmesi ise yemekten önce harika bir film izleme fırsatı veriyor bize. Ben 'Danimarkalı Kız'ı merak ediyorum.