Ahmet Tunç Tonger, engelli bir işadamı. İş hayatına erken yaşlarda başlamış. İlkokul yıllarında pazarda su satarak harçlığını çıkarmaya çalışmış. Üniversite yıllarında barmenlik ve şoförlük yaparken, bir kaza geçirmiş ve hayatı 180 derece değişmiş. Omurilik felci olmuş ama hayata tutunmaktan asla vazgeçmemiş. Bugün, felçli bir işadamı olarak Türkiye'nin en iyi girişimcileriyle rekabet ediyor. Öyle ki; iş dünyasında Türkiye'ye ödül bile kazandırdı. Çin'in Pekin kentinde yapılan ve 92 ülkeden tam 762 kişinin yarıştığı Worldcom Dünya Genç Girişimciler Yarışması'nda 'Jüri Özel Ödülü'nü aldı. İşadamlığının yanısıra sosyal projeleri ile de adını duyurdu. Engelsiz Yaşam Derneği ile engellilerin evlerde hapis kalmasının önüne geçmek için pek çok proje üretti. Dernek sayesinde Anıtkabir'e, engellilerin ziyaret edebilmesi için asansör konuldu. Tonger, şu sıralar engelsiz toplu ulaşım projesi üzerine çalışıyor ve engellilerin spor yapmasını destekliyor. Boyundan aşağısının felç olmasına karşın suyun altında 11 metreye inen ilk engellimiz; yine Tunç Tonger oldu. 'Hastayım' diye bir kenara çekilmeden yoluna devam eden Tunç Tonger sorularımızı yanıtladı:
KADERE BOYUN EĞMEDİM
* Hayatınızı altüst eden kaza nasıl gerçekleşti?
Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Makine Mühendisliği 3. sınıfta okuyordum. Harçlığımı çıkarmak için bir araç kiralama şirketinde çalışıyor ve yolculuklar yapıyordum. Yine böyle bir yolculuk sırasında ciddi bir kaza geçirdik. Kaza sırasında arka koltukta uyuyordum. Çarpışmanın etkisiyle başımı kapıya çarptım ve omurilik felci oldum. İzmir 9 Eylül Üniversitesi'nde ameliyat oldum. Sonra, tedavi için Almanya'ya gittim ve orada tekrar ameliyata alındım. Fakat ortaya çıkan sonuç olumsuzdu. Doktorlar yürüyemeyeceğini ve göğsümden aşağısının bir daha tutmayacağını söyledi. Bu haberi aldığımda yanımda ailem vardı. Onların o üzgün hallerini görmeye dayanamadım. Resmen yıkılmışlardı. Onlara; ''Biz bu hayatın üstesinden böyle de geliriz'' diyerek, kadere kesinlikle boyun eğmeyeceğimi göstermeye çalıştım.
* Üniversiteye nasıl devam ettiniz? Zor olmadı mı?
Kazanın ardından çok sıkıntılı günler geçirdim. Ama asla evde yatarak ya da televizyon izleyerek hayatımı geçiremezdim. ODTÜ Makine Mühendisliği bölümüne kaldığım yerden devam ettim. Üniversitedeki hocalarım bana çok destek oldular. Onlar sayesinde eğitimimi tamamlayabildim. Benim okula gitmem zor olduğu için onlar benim yardımıma koştu. Sınavları hep evde oldum. Bütün bu zorluklara rağmen okulumu başarılı bir şekilde bitirdim.
OKULDA KALABİLİRDİM
* Mezun olduktan sonra iş bulma konusunda herhangi bir sıkıntı yaşadınız mı?
Okul bittikten sonra, ne yapabileceğimi düşünmeye başladım. Üniversitedeki hocalarım bana; 'Sana okulda kalma fırsatı verelim, bazı şirketlere girmeni sağlayalım' diye teklifte bulundu. Ancak ben, ne olursa olsun kendi işimi kurma isteği içindeydim. Bir ara evi ofis gibi kullandım. Bu arada iş araştırması yapmaya da başladım. İlk işimi Aselsan'dan aldım. Kazandığım ilk parayla da kendime bir minibüs satın aldım. Çünkü arabaya inip binerken, gerçekten büyük zorluk çekiyordum.
* Sonra nasıl başarılı bir işadamına dönüştünüz?
PVC kaplamalar üzerine çalışmaya başladım. İş dünyasına TTM Mühendislik Mümessillik Ltd. Şirketi ile girmiş oldum. İthal ettiğim PVC kaplamalarını, beyaz eşya sektörüne satmaya başladım. Arçelik ve Bosch gibi seçkin firmalara buzdolabı kapağı ve sac kaplaması sattım. 'İthal ettiğim ürünleri kendim de üretebilirim' diye düşündüm. Üretime başladım ve bu konuda ithalatı yüzde 60 düşürmeyi başardım.