2024'ün en çok dinlenen şarkısının 'Cıstak' olması tartışmaları da beraberinde getirdi. Ben de bu tartışma vesilesiyle şarkıyı bir dinleyeyim dedim. Dinlemez olaydım.. Rap tarzındaki şarkının sözleri gerçekten rezalet. Kadını cinsel obje haline getirmekler kalmıyor aynı zamanda toplumsal değerleri de alaşağı ediyor. Yalnız şunu da söylemek gerekiyor, son yıllarda Türkçe rap'te öyle şarkılar var ki inanın 'Cıstak' yanında hafif kalır. Çoğunlukla da gençlerin dinlediği şarkılar bunlar. Uyuşturucuya özendiren, küfür kıyametin havada uçtuğu bir akım oluştu Türkçe rap'te. Toplumsal ve ahlaki değerleri hiçe sayarak yapıyorlar bu şarkıları. Yeni nesil içinde popüler olan bu akım yozlaşmanın da en etkili aracı haline geldi.
Son günlerde diziler, filmler gibi yayınların kadına yönelik şiddeti teşvik edici rolünden bahsediyoruz ama Türkçe rap'teki bu akım hepsinin önüne geçti. Asıl tehlike de bu tarz müziğin yeni nesil arasında çok popüler olması. Milyonların dinlediği bu şarkıların içeriğine bir bakın; kadını metalaştıran, uyuşturucuyu normalleştiren, ahlaki değerleri yok sayan sözlerle dolu. Gençlerin beyinlerini bu şarkılar zehirliyor. Diziler, programlar bunların yanında hafif kalır. Klipleri de benzer öğeleri içeriyor. Dijital platformlarda fütursuzca yayınlanıyor klipleri. Peki nasıl koruyacağız yeni nesilleri? Esas sorulması gereken soru bu. Kadına şiddetle, uyuşturucuyla mücadele ettiğimiz bu süreçte ateşe benzinle giden Türkçe rap'teki bu akıma artık dur demenin vakti geldi de geçiyor bile…
Sahipsiz hayvanların saçtığı en büyük tehlike: KUDUZ
Şanlıurfa'da kuduz tedavisi gören 9 yaşındaki Muhammed Muaz geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Bir çocuğumuz daha kuduzdan dolayı hayata veda etti. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre son beş yılda kuduz vakalarında ciddi artış söz konusu. 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin iken geçtiğimiz yıl bu sayı iki katına çıktı. Avrupa ülkeleri bile Türkiye'ye seyahat edeceklere kuduz riskinden bahseder duruma geldi. Sahipsiz hayvanların saçtığı en büyük tehlike kuduz. Özellikle de çocuklarımız için çok büyük bir risk. Kendilerini 'hayvan hakları savunucuları' olarak tanımlayan bazı kesimler olayın ciddiyetinin farkında değil. Bakın bu hafta bir çocuğumuzu daha kaybettik. Şanlıurfa'da daha bu yaz kuduz karantinasından dolayı sokak hayvanları toplatıldığı için eylem yapmıştı hayvan hakları savunucuları. Hatta mahalle sakinleriyle tartışma bile yaşanmıştı. Şimdi sesleri çıkmıyor ama…
'Sokak hayvanıma dokunma' diye sosyal medyada etiket açan ünlü isimlerden de ses yok. Umarım sokak hayvanlarına gösterdikleri hassasiyet kadar kuduzdan ölen çocuklarımız için de hassasiyet gösterirler. Allah'ın dilsiz kullarına eziyet edenlere, onları vahşice katledenlere karşı tabii ki tepkimizi göstereceğiz, buna kimsenin itirazı yok. Ama çocuklarımızı da korumak zorundayız. Sokak köpekleri yüzünden kaç tane çocuğumuz hayatını kaybetti. Muhammed ilk kayıp değil ama umarım son olur.