Ünlü sanatçı Işın Karaca, GÜNAYDIN'a konuştu. Karaca yeni albümünden saçkıran hastalığına, Demet Akalın'ın son şarkısından sanat dünyasındaki samimiyetsizliğe, cinsiyetsizlik akımından İsrail-Filistin savaşına kadar pek çok konuda açıklamalar yaptı.
Yeni projenizden biraz bahseder misiniz?
Herkesin aynı işler yaptığı, şarkıların mundar olduğu bir süreçten geçiyoruz. Çok özenli bir sektörken çok özensiz hale geldik. Tam da böyle bir dönemde müzikte başa dönmeye karar verdim ve 3 yıl üzerine çalıştığım senfoni albümü yaptım. Çok da kolay yapılmadı, çok insan ve emek gerektirdi. Ama çok kaliteli ve müzik hayatımın 23. yılına yakışır bir çalışma oldu. Yapacaksam bir şeyin en iyisini yapmalıyım derim. Müzikte de yaptığım bu kaliteli işin birileri tarafından değerinin anlaşılacağına inanıyorum. Ticari kaygım olmadı, müzikte de olmaması gereken bir şey. Zaten bu kaygıyı taşıyınca seri üretime geçildiğini, seslerin ve şarkıların birbirine benzediğini görürsün, şimdi olduğu gibi... Titiz davranılması gerekiyor, farklılık ortaya koyulmalı.
Yakın zamanda evlendiniz. Siz flört etmiyorsunuz da evleniyorsunuz gibi bir algı var...
İlişkilerim evlilikle sonuçlandı. Kimse boşanmak için evlenmiyor. Ben hep mutlu bir yuvam olsun diye çok uğraştım. Şimdi Can'la (Yapıcıoğlu) bunu yakaladım şükür. Aile benim için çok kıymetli. Müzik sektöründeyim ama ben gelenekçi bir kadınım, kız çocuğum var. Belli değer yargılarını ve normlarını taşıyorum. Evlilik kurumuna da bu yüzden çok önem veriyorum. Can'la evli olduğum için çok şanslıyım. Can bana birçok şeyi yeniden yaşattı. Bugüne kadar Işın Karaca markasını taşımak zorunda kaldım ve yordu beni bu. Şimdi bana Can destek oluyor. Markamın kıymetini onunla anladım. Beni taşıyabilen bir adam. Can'la aynı dili konuşuyoruz, ikimiz de müzikle uğraşıyoruz. Hayatımın bu noktasında, kendime çok güveniyorum ve güce değil, paylaşıma ihtiyacım var. Can'la paylaşım yapıyoruz. Can'la biz öncesinde arkadaştık, sonra sevgili olduk.
Evlilik kurumuna olan inanç sizce azaldı mı?
Evet, dünyaya baktığınızda da bunu görüyorsunuz. Cinsiyetsizlik akımı gibi çocuklar için tehlike taşıyan durumlar oluştu. Ben bir anneyim. Evladımı korumak için elimden geleni yapıyorum. Urla'ya taşındım, çocuğum çocuk gibi büyüsün diye. Kontrolcü bir tarafım da var. Teknoloji çok hızlı ilerliyor, sosyal medyadan her şeyi görüyor. Ne izlediklerine dikkat etmek zorundayız.
Cinsiyetsizlik akımının yanı sıra küçük yaşta cinsiyet değiştirenler de var. Neler söylemek istersiniz?
Allah korusun. Ne yazık ki dünyada cinsiyetsizlik akımı ciddi bir tehlike arz ediyor. Neden kız erkek, erkek kız gibi giyiniyor? Anlamak mümkün değil. Amerika'da çekilen videoları izleyince dehşete düşüyorum. Etrafımızda hiç yok şükürler olsun. Bizim ülkeye sıçramasın da... Küçük yaşta cinsiyet değiştirip, sonra pişman olanları da okuyoruz medyadan. Çocukların elinden telefonu almak gerekiyor. O bağı kesince, hayat nasıl normalleşecek, göreceksiniz. Ben öyle yapıyorum. Çocuklarımızı korumak zorundayız. Ebeveynler çocukların ne izlediğini takip etmek zorunda.
DOKTORUM TV'Yİ YASAKLADI
Filistin'de insanlık dramı yaşanıyor. Neler hissediyorsunuz?
Masumların öldüğü hiçbir savaş haklı değildir. O kadar üzücü ki... Toplu katliam yaşanıyor. Bunu yaşatanlar cehennemin kapısında sürünsünler... Çocuklar ölüyor ya... Ben Kıbrıs'lıyım. Savaş yaşamış bir aileden geliyorum. Bizim de topraklarımız işgal edilmişti, ailem İngiltere'ye göç etmek zorunda kaldı. Filistinlilerin de toprakları işgal edildi. Onların acısını yakından hissediyorum. O kadar çok üzülüyorum ki yaşananlardan ötürü, bu yüzden doktorum televizyonu izlememi yasakladı. Sağlığım çok etkileniyor. Deprem döneminde de çok etkilendim ve hastalığım hızlı ilerledi. Ailem bu yüzden haber izlememi bile istemiyor.
Pişmanlığınız var mı?
Kariyerime dair hiç yok. Söylemeyi çok istediğim şarkıları da 'Kıskandığım şarkılar' isimli çalışma yaparak, hayata geçireceğim. Hayata dair ise, herkes gibi yaptığım bazı yanlışlıklardan pişman oluyorum. Uzun vadede ise bundan ders çıkarıyorum. Ben kendimle yarışıyorum müzikte, kaliteli işler yapmaya çalışıyorum. Eğer iyi işler yaparsak, rakiplerin de kaliteli işler yapmaya başlıyor.
Hastalık süreci size ne öğretti?
Gerçek dostlarımın kimler olduğunu gösteriyor. Sektörden çok arayan oldu, geçmiş olsun diye ama o kadar. Bir kere telefon açtı çoğu ama o kadar. Gerisi gelmedi. Dramla, kötülükle beslenen bir sektördeyim. Kulağıma bazı meslektaşlarımın 'Beter olsun' dedikleri bile geldi. Çok üzücü tabii... İnsanlığa yakışmaz bu. Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin. Hayat insana öyle tokat atar ki. İnsan şunu da anlıyor, en büyük dost da, en büyük düşman da insanın kendisidir. İnsan ne yaparsa kendine yapıyor...
KIZIM KEL OLMAMA ZOR ALIŞTI
Saçkıran hastalığı ile mücadele ettiğinizi sosyal medyada açıkladınız. Bu süreç sizi nasıl etkiledi?
Kırıldığım noktada güçlendim. Kızımın saçımı kestiğim gündü kırılmam. Film gibiydi, bir saat içinde saçımı tararken elime saçlarım kökleriyle birlikte geldi. Bir saat ağladım tek başıma. Sonra eşim Can'ı yanıma çağırdım ve "Saçlarım gitti" dedim. O da "Seni değiştirmiyor, giderse gitsin" dedi. Ve bana moral verdi. Saçlarımın bir anda gitmesi beni derinden etkiledi. Aynaya baktığımda gerçek beni, özümü görüyorum artık, saçlarım, kaşlarım yok. Kızım 11 yaşında, o biraz zorlandı. Annesinin kel olmasına alışması zor oldu. Bir süre saçlarımın yeniden çıkacağına inanıyordu sonra doktorumla konuşunca ikna oldu. Arkadaşları gelince başta peruk takıyordum, misafir gelince peruk takıyordum... Bu da beni yordu. Sosyal medyamda paylaşarak saklamaktan da kurtuldum. Eşim beni bu süreçte hiç yalnız bırakmadı şükürler olsun. Bağışıklık sistemimdeki sorunum bana bunu yaşattı. Ama onun dışında gayet iyiyim. Şimdi saçım kötü mü diye düşünmekten de kurtuldum, sahnede peruk takıyorum...
DEMET'LE AYNI KULVARDA DEĞİLİZ
Demet Akalın'ın şarkısına yönelik fikrinizi belirtmeniz medyada gündem olmuştu. Buna dair neler söylemek istersiniz?
Demet'in 'Bana Yolla' şarkısını beğenmedim ve bunu da açıkça dile getirdim. Şarkının arkasında büyük bir emek var, buna saygı duyuyorum elbette. Demet'ten beklentim yüksek, o iyi şarkı yaparsa onun arkasından gelenler de kaliteli işler yapar. Demet'i çok severim, o da dobra benim gibi. Ben de samimiyetimle düşüncemi dile getirdim. Ben müzisyenim, fikrimi söyleyeceğim tabii ki... Demet'in yaptığı müzik tarzının da olması gerekiyor ama ben o popüler kültürün içinde olmayı hiç istemedim, olmadım da. Demet'le aynı kulvarda değiliz.
SANATÇIDAN DOST OLMAZ ARKADAŞ OLUR
Sanatçıdan dost oluyor mu sizce?
Sanatçıdan dost olmaz, arkadaş olur. Ben zamanında çok dostluk yaptım ama bunun karşılığı arkadaşlık oldu. Bu da adil değil. Ben hep sanat dünyasında kötü gün dostu oldum. Kötü gün dostları iyidir.