Sahneye çıktığınız ilk günden bugüne baktığınızda hayatınızdaki en büyük değişim nedir?
İnsan hayatı hem çok kısa hem çok uzun. Bugünü düşününce hayat ne çabuk geçti diyorsun, geriye bakınca ne kadar çok şey yaşamışım, bunları ben mi yaşadım diyorsun. Bütün insanlar için böyledir. Küçük bir mahalleden çıkıp bu günleri görmek, yaşamak hayaller ötesi. İster istemez yeni çevreler, yeni insanlar tanıyor, olumlu olumsuz değişimler, evreler geçiriyor, hayata farklı yönlerden bakabiliyorsun.
Müzik kariyerinizde keşkeleriniz var mı?
Keşkem yok. Müzikal yapmayı çok istiyorum, bir türlü kısmet olmadı. Öğrenmenin sonu yok, yeni çalışma arkadaşlarıyla enerjilerimizi birleştirip büyük bir sinerjiyle halkın karşısına çıkmak isterdim.
REKORUMU KİMSE KIRAMAZ
Nostalji albümlerinizle sektöre damga vurdunuz...
Nostaljiler benim için yeni bir dönem başlattı. Nostaljileri yaptığım dönem yine müzik sektörü arabesk, pop furyasındaydı. Ekip olarak cesaret edip inandık nostaljileri başlattık, halkımız çok güzel tepkiler verdi. Bu seri 12 milyonun üzerinde organik tiraj yaptı, bu rekorun kırılması imkansız artık. Nasıl moda geçmişe dönüp tekrar önümüze geliyorsa, müzikte de artık 45'likler gibi birkaç şarkılık çalışmalar yapılıyor, zamana uymak lazım. Her şey de olduğu gibi müzikte de fast food dönemi var. Benim tarzım kalıcı işler yapmaya müsait. Mümkün olduğu kadar sezonluk işlerden yani sezonluk şarkılardan uzak duruyorum. Seyircime saygımdan en büyük yatırımı sahneme, işime yaptım ve yapıyorum. Sadece kıyafete yapmadım. Türkiye'de aynı çatı altında ekibini toplayan ve ofis açan ilk sanatçılardan biriyim... Basın danışmanından menajere kadar herkesi aynı çatı altında topladım. Nostalji albümlerine yatırım yaptım ve tabii ki en büyük görselimiz, sanatımızı icra edebileceğim yer sahneye. Türkiye'nin önde gelen modacıları yıllarca kostümlerimi hazırladı, ayakkabısından saçımın ucuna dek hep en özenli halimle izleyicimle, dinleyicimle buluştum... Sahneye ilk adım attığım günden beri sahne kostümlerime, sahneme yatırım yapmasaydım Etiler'in yarısı benimdi! Hep ünlü modacılarla çalıştım. Kostümlerim, takılarım, aksesuarlarım, dünya devi markalara ait...
Kasımpaşalı olmayı siz nasıl tanımlıyorsunuz?
Kasımpaşalı olmaktan çok mutlu ve gururluyum. Mahalle kültürünü, komşuluğu, yardımlaşmayı birbirine sahip çıkmayı öğrendim. Bu mesleği de orada öğrendim. Sokakta, mahallede bütün çevremiz müzisyendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yıllara dayanan bir dostluğunuz var. Bundan dolayı hem camianızın hem de belli kesimlerin eleştirilerine hedefi oldunuz. Erdoğan'ın sanata ve sanatçıya bakışını siz nasıl görüyorsunuz?
Sayın Cumhurbaşkanımızla aynı mahalleden olmak, onu tanımak suç mu? Gençliğinde de kendisine 'Reis' diye hitap ederdi arkadaşları, bunu bilmek suç mu? Öyle şanslıyız ki güzel şiir okuyan, spor yapmış, genç yaşta siyasete girmiş bir isim ve bugün Türkiye'yi idare ediyor. Dünya liderlerinin de saydığı bir isim. Bütün bu özellikleri taşıyan bir lidere sahip çıkmak lazım. Muhalif sanatçılara sesleniyorum, en büyük muhalif Erdoğan'dır. Halkın ve Türkiye'nin çıkarları için dünyaya en büyük muhalefeti Erdoğan yapıyor. "Dünya 5'ten büyüktür" demişti Erdoğan, yine öyle dedi, nokta. Onunla gurur duyuyorum, duymalıyız da.
KENDİME İYİ BAKIYORUM BİR TEK DİŞLERİM ESTETİK
Sesiniz kadar fiziksel güzelliğiniz de konuşuluyor. Estetiğiniz var mı?
Kendime mümkün olduğu kadar iyi bakıyor, yediğime içtiğime dikkat ediyorum. Mesela ben çok et yemem, abur cuburla beslenmem, günde tek öğün yiyorum çoğunlukla ve tencere yemeği yiyorum. İşin doğrusu Türk Sanat Müziği okuyunca, insanlar sizi yaş almış, yaşlanmış olarak düşünüyor. Sokakta, markette, alışveriş merkezinde karşılaşınca 'Muazzez Hanım ne kadar gençsiniz, ne kadar güzelsiniz' diyorlar... Sosyal medyayı kullanmaya, fotoğraf paylaşmaya başlayınca da dikkatlerini bu çekti. Ama, herkes fotoşopu yoğun olarak kullanınca benim de fotoşopla öyle göründüğümü düşündüler. Ama sana komik bir şey söyleyeyim. Benim burnum orijinal. Hiçbir zaman yaptırmadım, yaptırmayı düşünmedim. Her salı gecesi beni ekranda izleyip, fotoğrafın altına her hafta yaptıkları yorumu söyleyeyim: "Burnunu yaptırmış." Bu burun her hafta yapılmaktan bıktı, ama yorumu yapanlar bu yorumdan bıkmadı. Ufak dokunuşlar var, doktoruma eskiden yılda 3 kez gidiyordum, pandemiden sonra artık yılda bir gidiyorum, "Gelmiyorsunuz Muazzez Hanım" diyor. Botoksumu yapıyor mesela alın çizgime, "Vitamin de yapalım" diyor, onu bile yaptırmıyorum. Dişlerim estetik sadece. Daha çok ihtiyaç duyarsam abartmadan ufak tefek şeyler yaptırabilirim. Karşı değilim estetiğe ama ifadem değişmemek kaydıyla.
HALK KONSERİNDE AÇIK KIYAFETLERDEN KAÇINMAK LAZIM
Son dönemde kadın sanatçıların sahne kostümü çok konuşuluyor. Sizce sahnedeki dekolte nasıl olmalı?
Yalnız kadın değil, erkek şarkıcılar da konuşuluyor. Şov dünyası, herkes ne istiyorsa onu giysin, halk ayarı verir. Ben özel hayatımda da dekolte giymem. Üşüyen bir bünyem var, hastalanmamak için kıyafetlerime dikkat ediyorum. Sahne de tercihim dekoltesi fazla olmayan modeller. Bazen model kendiliğinden ufak bir dekolte istiyor, müziği de dikkate alarak bana yakışan tercihler yapıyorum.
Nurseli İdiz röportajımda "Çıplak kadın görmekten bana gına geldi" demişti... Siz ne düşünüyorsunuz?
Nurseli İdiz'e katılıyorum. Geleneklerimizi bu kadar radikal değiştirmek doğru değil diye düşünüyorum. Bu benim fikrim. Halkın tepkisini çekecek hareketlerden, aşırılıklardan, çok açık kıyafetlerden kaçınmak lazım. Halk konserlerinin özelliği çok daha farklı, bu nedenle daha dikkatli olmak gerekiyor. Her kesimden insanlar geliyor. Nahoş hadiseler olabilir, o tarz durumlara meydan vermemek lazım.
SOSYAL MEDYAYA T.C. KİMLİK NUMARASI İLE GİRİLMELİ
Sosyal medyayı da sık kullanıyorsunuz. Son yıllarda sosyal medya ortamından çok şikayet ediliyor. Siz neler söylemek istersiniz?
Sosyal medyayı yeteri kadar kullanmaya çalışıyorum. 24 saat kim, nerede, ne yapmış onları takip etmiyorum... Kem sözleri kullananların vicdanlarına bırakıyor, Allah'a havale ediyorum. İnsanları tanımadan yargılamak ne kadar vicdana adalete sığar bilmiyorum. İsmini vermeden sallamak da mertliğe sığmaz diyorum. Sosyal medya doğru kullanılırsa çok keyifli. Anında ulaşmak mümkün. Hakkımızda doğru-yanlış ifadeleri okuyup cevaplama imkanımız var. Tabii bu mecra yeni sayılır, zaman geçtikçe oturacak. Fake hesapların iptal edilmesi lazım. Kimlikler belli olmalı. Kimsenin başkasına hakaret etme hakkı yok. Türkiye için konuşuyorum, çünkü Türkiye'de yaşıyoruz, T.C. kimlik numarası ile girilmeli sosyal medyaya. Böylece isteyen isteyene istediğini söyleyemez...