Ünlü iş insanı İzzet Antebi'nin başına gelen talihsiz olayı bir önceki gün GÜNAYDIN'ın manşetinden öğrendik. Dilek Yaman Demir imzalı habere göre, bayram öncesi İzzet Antebi, bir AVM'de restoran çıkışı darp edilmişti. Ben de hem bu olayı hem de sonrasını İzzet Antebi ile konuştum...
Kimliğini bilmediği, tanımadığı bir kişi tarafından restoran çıkışı fiziksel ve sözel olarak saldırıya maruz kaldığını belirten İzzet Antebi, olaydan 15 dakika önce de kızı Mila'nın da orada olduğunu söyledi. "Çok şükür kızım bu olaya tanık olmadı" diyen ünlü iş insanı, saldırıyı gerçekleştiren kişinin, eski eşinin sevgilisi olduğunu da şahıstan şikayetçi olunca öğrendiğini belirtti. Hukuki sürecin başladığını doğrulayan Antebi, sözlerine şöyle devam etti: "Bir süredir medyada hakkımda sürekli haber çıkmasından rahatsızım. Psikolojik olarak çok yorgun düştüm. Bu konu hakkında da çok fazla konuşmak istemiyorum açıkçası. Çocuklarımın etkilenmemesi için elimden gelen hassasiyeti gösteriyorum. Çok yoğun çalışan bir iş insanıyım, gündeme artık böyle haberlerle gelmek istemiyorum."
Antebi'ye; eski eşi Didem Sarı'nın, "İzzet, Çağla Şikel ile yasak aşk yaşadı" iddiasını da sordum. Böyle bir iddianın asla doğru olmadığını belirten ünlü iş insanı, şunları söyledi: "Çağla çok sevdiğim bir arkadaşım. Hakkımda çıkan 'evli iken yazıştığım' haberi tamamen yalan. 24 Eylül'de boşandım. Çağla ile yazışmalarımız da zaten bu tarihten sonra. Bu haber hem beni hem de Çağla'yı zor durumda bıraktı. Hukuki süreci başlatıyorum."
***
İMAMOĞLU YİNE ŞAŞIRTMADI
İBB'nin İstanbulkart'a yüzde 100 zam yaptığını duyunca şaşırmadım desem yeridir. Neden mi? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hangi konuda vaatte bulunduysa bırakın yapmayı, işi daha da karmaşık hale getirdi de ondan. Hatırlarsanız seçim öncesi katıldığı her programda "İstanbullu'nun dertlerine derman olacak bir başkan olacağım" dedi, peki oldu mu? Hayır. Bırakın olmayı, İstanbul felaket yaşarken kendisini ya balıkçıda yemek yerken ya da tatil yaparken gördük.
İmamoğlu, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına söz veriyorum, kazandıktan sonra kimseyi işten çıkarmayacağım" vaadinde bulundu. Peki ne yaptı dersiniz? İş başı yapar yapmaz insanları işsiz bıraktı, yetmezmiş gibi kendisini protesto edenlerin bu eylemine bile tahammül edemedi. Son örnek de, ulaşım vaadinde yaşandı. "İstanbul'da ulaşım ücretlerini sembolik değerlere düşüreceğiz.
Ulaşım ucuzlayacak. Ulaşım böyle bir kentte kâr edilecek bir alan değildir" diyerek seçim öncesi ekrana çıkıp konuşan İmamoğlu, ulaşıma yüzde 100 zam yaptı. Şimdi çıkıp 'sembolik ölçüde zam yaptık' derse, ona bile şaşırmayacağım. Şehir sel ile mücadele ederken yaptığı tatili bile savunan bir başkanla karşı karşıyayız çünkü. Şimdi yine mağdur edebiyatı yapacak, "Bana tuzak kuruyorlar" diyecek belki ama inandırıcılığı kalmadı. Artık İstanbullular'ın buna karnı doydu çünkü. Bakalım bizi daha ne kadar 'şaşırtmamaya' devam edecek...