Uzun zamandır beklenen 'Bergen' filmi vizyona girdi. Filmi büyük bir heyecanla bekliyordum. Halkımızın da ilgi göstereceğini düşünüyordum, öyle de oldu. Hem hayata karşı duruşu hem de hemşerim olduğu için Bergen'in yeri bende ayrıdır. Sadece benim için değil elbette, sanatçı kimliğinin yanı sıra yaşadıklarıyla da halk onu bambaşka bir yere koydu hep. 30 yıllık yaşamına o kadar büyük acılar sığdırdı ki Bergen, adı müzik tarihimize 'acıların kadını' olarak geçti... Kaderine isyanını şarkılarına da yansıtıyordu büyülü sesiyle...
Halis Serbest tarafından öyle büyük bir şiddete maruz kaldı ki, önce gözünden sonra da canından oldu. Serbest, Bergen'i öldürürken "Seni mezarında bile rahat bırakmayacağım" dediği için ailesi mezarına demirden kafes yaptırmak zorunda kaldı. Maruz kaldığı şiddet, çektiği acılar onu kadına şiddettin simgesi haline getirdi. Şarkıları kadar yaşadıkları da hiç unutulmadı. O tüm zorluklara rağmen asla pes etmedi, son nefesine kadar direndi. Onun hikayesinin beyazperdeye taşınmasını bu açıdan çok önemli buluyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde de 'Bergen'e Saygı' albümü çıktı.
8 ünlü sanatçı tarafından şarkılarının seslendirildiği albümün gelirinin ise kadına şiddetle mücadele derneğine bağışlanacak olması da çok anlamlı. Umarım hem filmi hem de albümü hak ettiği ilgiyi görür.
SAVAŞIN BEDELİNİ EN MASUMLAR ÖDÜYOR
Rusya-Ukrayna savaşı her geçen gün şiddetini artırarak devam ediyor. Savaşın bedelini maalesef yine kadınlar ve çocuklar ödüyor. Medyanın yakından takip ettiği savaşın karelerini biz kısa bir süre önce Suriye'de de görmüştük.
Suriye'de kadın ve çocukların çektiği acıların bir benzerini şimdi Ukrayna'dakiler yaşıyor. En masumlar savaşın en büyük bedelini ödemek zorunda kalıyor. Doğdukları toprakları, evlerini, yaşamlarını terk etmek zorunda kalanların acı dolu yüzünü gördükçe insanoğlu tarihten hiç ders çıkarmamış diyorum. Tarih tekerrür ederken olan yine kadınlara ve çocuklara oluyor...
YENİ DÖNEME GİRDİK AMA TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAYALIM
Salgınla mücadelede yeni bir döneme geçildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanan yeni kararlar Kovid-19 ile mücadele de iyi bir noktaya geldiğimizi gösteriyor.
Açık havada maske takma zorunluluğunun kalkması bunlar arasında en dikkat çekici olanıydı. Salgın hepimizi sadece fiziksel olarak değil psikolojik olarak da olumsuz etkiledi.
Yeni kararlar çerçevesinde bazı kısıtlamaların ortadan kalkması toplumsal psikolojimizi bir nebze de olsa olumlu etkileyecektir. İnsanoğlunun yaşadığı en büyük salgınlardan birine şahit olduk. Bu süreçte sağlık çalışanlarımızın verdiği insanüstü mücadeleyi asla unutmayacağız.
Salgınla mücadelede artık son dönemece geldik. Normale dönüşe az kaldı...