Pandeminin damga vurduğu 2021 yılını geride bırakıyoruz. Dünya ve ülkemiz için zor bir yıldı... İnsanların birbirine dokunmaktan, sarılmaktan imtina ettiği, sosyal izolasyon yaşadığımız bir süreçten geçtik, geçmeye devam ediyoruz. Tüm bunlara rağmen umutsuzluğa kapılmadan, hayatın her şeye rağmen devam ettiğini ve bunun geçici bir süreç olduğunu bilerek yaşama sıkı sıkıya tutunmalıyız.
Nasıl ki her yeni gün insanlığa yeni umutlar, hayaller sunuyorsa, hayallerimizi gerçekleştireceğimiz bir yıl olsun...
Nazım Hikmet'in de dediği gibi; 'Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak, unutma aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak...'
KADINA ŞİDDETİN AZALDIĞI BİR YIL DİLİYORUM
Bu sene en çok yazdığım konu kadına şiddet oldu. Sokak ortasında hunharca öldürülen, yakılan, bıçaklanan veya intihar süsü verilerek katledilen birçok kadının acı hikayesine tanık olduk. Başak Cengiz, Cemile Şenel, Esra Yıldız, Sevilay Palabıyık, Sibel Koçan, Şebnem Köker, Ulviye Demir, Zeynep Üzbaş... Bunlar gibi nice kadınımız aynı kaderi yaşadı. Aralarında hayatının baharında olan da vardı, boşanmak isterken yıllarca aynı yastığa baş koyduğu adam tarafından öldürülen de...
Eğitim durumları, gelir düzeyleri farklı olsa da, aynı acı sonu yaşayan onlarca kadının ölümüyle yüreğimizin dağlandığı bir yıl oldu 2021... Umarım 2022'de böyle acı ölümlere şahitlik etmeyiz. Toplumsal farkındalığımız artmış olsa da kadına şiddetin önüne geçilebilmesi için daha çok yol almamız gerekiyor. Bu sene 'Şiddete sıfır tolerans' ilkesiyle kadına yönelik şiddetle mücadele etmek amacıyla hayata geçirilen 4. Eylem Planı elbetteki önemli bir adım oldu. Kadına şiddetin kaynağı olan zihniyeti değiştirebilmek kolay değil ama bu sorunun çözümü için toplumsal bilinci ve duyarlılığı artırmamız şart. Şiddeti gösterenlere sadece caydırıcı cezalar vermek de çözüm değil... Kadına şiddet göstermeyi kendine hak gören kirli zihniyetin değişmesi için şiddetin insanlık suçu, acizlik olduğunu aile eğitiminden okul eğitimine kadar her süreçte çocuklarımıza aşılamalıyız. Aksi takdirde, ne yaparsak yapalım şiddetin önüne geçmemiz mümkün olmaz...
YAZIKLAR OLSUN SANA!
Okul koridorunda küçücük bir çocuğu hunharca döven öğretmenin görüntüleri hepimizin kanını dondurdu. İçinde nasıl bir şiddet barındırıyorsa artık, öyle acımasızca vuruyor ki öğrencisine adeta kendinden geçiyor Ali Rıza Yücel. Tek kelimeyle yazıklar olsun sana...
Öğretmenlik en kutsal mesleklerin başında gelir. Bu adam insan olamamış ki böyle kutsal bir görevi yerine getirsin. Ailelerin binbir emekle büyütüp emanet ettiği bu cani umarım en ağır şekilde cezalandırılır.