Suriye'de Esat rejiminin yıkılmasıyla birlikte akıllara ilk gelen; "Suriyeli göçmenlerden kaçı ülkelerine döner?" sorusu oldu.
Şu an bir rakam kestirmek zor. Ülkemizde geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısı 2 milyon 936 bin. Bu sayının içinde 1 milyon 247 bin 432 Halepli var.
Türkiye'de vatandaşlık alan, ticaret yapan, kurulu düzeni ve durumu iyi olan Suriyeliler de var.
Suriye ise şu an yıkılmış, altyapısı, sağlık, eğitim sistemi çökmüş ve ekonomisi belirsizliler içinde olan bir ülke.
İlk etapta Türkiye'den ayrılacak olanların; zor şartlarda yaşayan göçmenler olacağını düşünüyorum.
Suriye'de evi, bahçesi, tarlası vs. hayatını devam ettirecek yeterli olanakları olan dar gelirli göçmenlerden dönen daha çok olur.
Elbette vatan hasreti, geride bırakılan akrabalar gibi psikolojik ve sosyolojik birçok faktör de geriye dönüşte etkili olacaktır.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bu yıl, aylık ortalama 11 bin Suriyelinin gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde ülkesine dönüş yaptığını belirterek, bu sayının önceki gün öğlene kadar 1,5-2 katına çıktığını ve sınır kapılarında bir hareketlenme yaşandığını açıkladı:
"Geri dönüşler için günlük kapasitemiz 3 bin civarındaydı. Günlük 350-400 kişi geçtiği için bu kapasite yeterliydi. Ancak geçiş sayıları artabileceği için bunu şimdi 15-20 bin kapasiteye çıkarttık."
Bu sayı zamanla, özellikle okullar kapandıktan sonra daha da artacak gibi gözüküyor.
Sigortasız, düşük fiyatla çalışan Suriyeli göçmenlerin dönüşünün elbette ekonomiye de bir etkisi olacak.
Bazı sektörlerde ucuz işçi kaynağı azalacak. Bu durumun olumlu tarafı ise kayıt dışı ekonomi ve işsizlik sayısını belli oranda düşürecek olması!
Suriyeliler gelince kira fiyatları artmıştı, onlar döndüğünde de kira fiyatlarında belli bir düşüş yaşanabilir.
Örneğin İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, "Suriyelilerin yüzde 10'u bile geri dönse bu büyük etki yaratır, kiralar yüzde 20-25 oranında düşer" diyor.
Bu iddialı bir açıklama. Ülkemizde fiyatı yükselen bir şeyin düştüğü nadiren görülür.
Ancak sınır kapılarında da birçok Suriyeli var!
Göçmenler gittikçe boş konut sayısı da artacak!
Böylece göçmenlerin sırtından geçinen bazı fırsatçılar da kaybedecek!
Hiç "Çalıştıracak insan bulamayız" diye edebiyat yapmasınlar! Yıllardır düşük maaşa, sigortasız, kaçak işçi çalıştırıp, emek sömürüsü yapıp yeterince kazandılar zaten!
Özetle göçmenler ülkelerine döndükçe kira fiyatlarının, kayıt dışı ekonomi ve kaçak işçi sayısının düşeceğini öngörebiliriz.
***
TÜRKİYE'NİN KORNA SORUNU!
Adana'da yapılan denetimlerde gereksiz korna çaldığı için ceza kesilen dolmuş şoförü polise, "Gereksiz korna olur mu? Bu trafikte korna gerekli ki çalıyoruz, ceza gereksiz" diyerek tepki gösterdi.
Korna en rahatsız edici seslerden biri. Ülkemizde korna o kadar çok gereksiz kullanılıyor ki, şoförler arasında iletişim aracına dönüşüyor.
Korna ile yol isteniyor, sinyal yerine korna çalınıyor.
Trafik ışıklarında yeşil yandıktan bir saniye bile geçmeden kornaya basılıyor.
Farklı korna tonlarıyla küfür bile ediliyor.
Ülkemizdeki gürültü kirliliğinin bir nedeni de aşırı korna kullanımı.
O yüzden Adana emniyetini kutluyorum.
Tüm Türkiye'de gereksiz kornaya basanlara ibret olsun diye cezalar kesilmeli.
***
100 MİLYAR DOLAR!
Suriye'de Esad rejiminin sona ermesiyle, bölgede önemli ekonomik fırsatların doğması bekleniyor.
Uzmanlara göre Suriye'de yenilenme ve ticaret koridorunun açılmasıyla Türkiye'ye 100 milyar dolarlık pazar açılacak.
Bu başta inşaat olmak üzere birçok sektör için güzel haber. Suriye'nin yeniden inşası Türkiye ekonomisine ve işsizliğe olumlu etkileri olur.
Suriye, Türk şirketleri ve işçiler için yeni bir çalışma sahası olacak.
Peki, Suriye'nin yeniden yapılandırılma çalışmaları zaten işçi açığı olan Türkiye'deki inşaat sektörünü olumsuz yönde etkiler mi?
Örneğin Esad rejimi sona erdikten sonra çimento hisseleri yükseldi.
Yoğun talep yüzünden inşaat malzemelerinin fiyatı yükselir mi?
***
SORUN MOURİNHO'DA DEĞİL!
Fenerbahçe forveti En-Nesyri, Süper Lig'de 628 dakika süre almasına rağmen 11 gol kaçırarak girilen net pozisyon kaçırma istatistiğinde zirveye yerleşti.
Bu istatistikte El-Nesyri'yi Rafa Silva (10 net pozisyon kaçırma) ve Victor Osimhen (Dokuz net poziyon kaçırma 9) takip ediyor.
Piyasa değeri 100 milyon Euro'yu geçen Osimhen bile bu kadar çok gol kaçırıyorken En-Nesyri'yi eleştirmek ne kadar doğru bilemedim!
Ancak listenin dördüncü sırasında sekiz net gol kaçırma ile Edin Dzeko'nun olması Fenerbahçe'deki temel sorunu özetliyor.
Jose Mourinho'nun sisteminde bir sorun yok! Fenerbahçe rakibine en az gol pozisyonu verip, en çok gol pozisyonu yakalayan takım. Golcüleri net pozisyonları gole çeviremediği için liderin altı puan gerisinde.
Eğer Fenerbahçe yönetimi, En-Nesyri için güzel bir teklif varsa ve bunu değerlendirip, yeni bir golcü almazsa büyük hata yapar!
***
SİVAS'TAN MALMÖ'YE OTOBÜS GÖTÜRMEK
Galatasaray takım otobüsü ve beraberindeki iki şoför, Sivas'tan İsveç'in Malmö kentine hareket etti.
Takımı Malmö'ye vardığında takım otobüsü havalimanında karşılamış olacak.
Otobüs toplamda 3 bin 538 km yol kat edecek. Bir de bunun dönüşü var!
Malmö'de otobüs kiralansa daha hesaplı olmaz mıydı? "Otobüslerin tasarımı takımlar için prestij meselesi" diyorsanız kiralanacak otobüsün dışına da geçici Galatasaray logosu konabilirdi.
Elbette orjinali gibi olmazdı ama Sivas'tan Malmö'ye otobüs götürmekten daha hesaplı olurdu.
"Bunlar küçük detaylar, küçük hesaplar" diyebilirsiniz. Bence kulüplerimiz bu küçük tasarruf detaylarını bile düşünmedikleri için borç batağındalar.