83 yaşındaki FETÖ lideri Fetullah Gülen, 1999'dan beri yaşadığı ABD'de geberdi. Dünya bir pislikten kurtulmuş oldu.
Türk halkına yaptığı kötülükleri düşününce bu pisliğin cezasını çekmeden, 83 yaşına kadar itinayla bakılarak, sıcak yatağında ölmesi hiç de adil olmadı.
Bu pislik, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme… Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme. Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme... Gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme... Dolandırıcılık vs. birçok suçtan toplam 45 davada "1" numaralı sanık olarak yargılanıyordu.
Türk ordusuna kumpas kurdu, suçsuz birçok komutanın cezaevine girmesine ve bazılarının hayatlarını kaybetmesine neden oldu.
Kurduğu yapıyı deşifre eden gazeteci ve yazarlara suikast düzenletti, kendine bağlı savcı ve hakimlerin yardımıyla hapse attırdı. ABD'NİN MAŞASI!
En şeytani planı ise 15 Temmuz Darbe Girişimi'ydi. Bu girişime karşı Türk halkı gereken yanıtı verdi. 251 şehit verildi ama bu darbe girişimi şeytani örgütünün devletin tüm kademelerinde kökünün kazınmasını hızlandırdı.
Bu şerefsiz, Türkiye'nin en köklü takımlarından biri olan Fenerbahçe'yi ele geçirmeyince şike kumpası bile kurdu!
Gülen'in Türk halkına yaşattığı en büyük kötülüklerden birisi de üniversite, askeriye, polis ve KPSS sınav sorularını çalıp kendi elemanlarına vermek oldu. Yıllarca sınav sorularını çalarak milyonlarca gencin kaderiyle oynadı!
Elbette Gülen, bu şeytani planları tek başına kuracak zeka ve bilgiye de sahip değildi. Deli saçması konuşmalarına sadece çocukluktan itibaren beyni yıkanan elemanları inandı. Gülen, ABD'nin ülkemize yönelik karanlık planlarının bir maşasıydı. Yaptığı kötülüklerin cezasını öbür tarafta çeker inşallah. Ateşi bol olsun!
***
3 DAKİKADAN FAZLA KUCAKLAŞMAK YASAK
Yeni Zelanda'daki Dunedin Havaalanı'nda veda kucaklaşmalarının üç dakikayla sınırlı olduğunu belirten bir tabela asıldı. Tabelada şu uyarı yer alıyor: "Maksimum sarılma süresi 3 dakika. Daha sevgi dolu vedalar için lütfen otoparkı kullanın!"
"Can sıkıntısında kural çıkarmak buna denir" diyebilirsiniz. Ayrıca üç dakika zaten uzun bir süre ve bu süreyi güvenlik görevlileri kronometre tutarak hesaplayacaklarsa komik görüntüler oluşur. Öte yandan Dunedin Havalimanı Yönetimi ise bazen yolcuların son dakika aşk maceralarına atılmak için iniş bölgesini kullandığını söyleyerek, "Havaalanları duyguların merkezidir... Çalışanlarımız yıllar içinde ilginç şeyler gördüler" diye bir açıklama yaptı. Meseleye bu açıdan yaklaşınca "Kibarca uyarmışlar" da diyebiliriz. Yeni Zelanda'da bizdeki gibi futbolcu karşılamaları ve asker uğurlamaları olsaydı ne yaparlardı acaba?
***
İLK 'FETÖ' DİYENLER
En güçlü olduğu zamanda terör örgütü lideri Gülen'e destek verenler, 17-25 Aralık Kumpası ve 15 Temmuz'dan sonra dümen kıranlar şimdilerde Gülen'i en çok lanetleyenler arasında yer alıyorlar.
Ancak asıl hatırlanması gerekenler Gülen'i en güçlü zamanında eleştirenler, yaklaşan tehlikeyi deşifre edenler ve ona "FETÖ", "Fetuş" benzetmesi yapma yürekliliği gösterenler.
Bir suikast sonucu 18 Aralık 2002 tarihinde hayatını kaybeden akademisyen ve yazar Necip Hablemitoğlu, öldürüldüğü için tamamlayamadığı 'Köstebek' isimli araştırma kitabında Gülen hareketinin örgütlenme biçimini yazıyordu.
Tehlikeyi en erken fark edenlerden biri de eski DGM savcısı Nuh Mete Yüksel idi. 2002 yılında Cemaat üyelerine dava açan Yüksel, dava düşmesine rağmen FETÖ'nün hedefinde kalmıştı.
Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ise 2009 yılında TSK içinde Gülen cemaati hakkında soruşturma yürütürken görevinden uzaklaştırıldı ve sonrasında dört yıl dokuz ay cezaevinde yattı.
FETÖ'yü anlattığı 'İmamın Ordusu' isimli kitabı daha basılmadan toplatılan Ahmet Şık da soluğu cezaevinde almıştı.
Ergenekon Davası kapsamında tutuklanan gazeteci Nedim Şener de FETÖ üzerine araştıran isimlerdendi.
Emniyet Teşkilatının önemli isimlerinden biri olan Hanefi Avcı 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' isimli kitabını yazdıktan sonra 'Devrimci Karargah Davası'ndan tutuklanmış ve uzun süre hapishanede kalmıştı.
'ODA TV Davası' kapsamında tutuklanan Soner Yalçın da FETÖ üzerine kararlılıkla giden gazetecilerden biriydi. Bu durum onun da yolunun ceza evinden geçmesine neden oldu.
FETÖ'nün emniyet ve yargı içindeki illegal faaliyetleri hakkında araştırma yapan Doğan Yurdakul da ODA TV Davası kapsamında tutuklanan gazetecilerdendi.
Meclisin renkli simalarından merhum Kamer Genç de FETÖ konusunda kamuoyunu uyaran isimlerden biriydi.
Gülen'in ölüm gününün Ergenekon Davası'nın ilk duruşmasıyla denk gelmesi de ilahi adalet olsa gerek.
İlk FETÖ diyen Defne Joy Foster olmuştu ve o da şüpheli bir ölümle aramızdan ayrıldı. Rahmetli İlhan İrem, 1999 yılında Gülen'e yazdığı 'Mektup' başlıklı köşe yazısında ona 'Fetuş' deme yürekliliği göstermişti ve yüklüce bir tazminat cezası ödemek zorunda kalmıştı.
Bu cesur insanların listesi Türkan Saylan'dan Uğur Mumcu'ya kadar uzanır.
***
DOLGU YAŞLANDIRIYOR
Estetik dünyasında şimdi de yüz yapısını bozan dolguların çıkarılması trend oldu.
Konuyla ilgili İngiltere'nin ünlü estetiği cerrahı Dr. Julian De Silva şu açıklamayı yaptı:
"30'lu yaşlardaki kadınlar giderek daha fazla yüz yaşlanması şikayetiyle bana geliyor. Bunun nedeni yoğun dolgu yaptırmış olmaları. Dolgu maddesi birikebilir, her zaman doğal olarak tamamen çözünmez ve çıkarılması gerçekten zor olabilir." Bu şikayetle gelenler de genelde genç kadınlar!
Dolguların ve botoksun genç kadınların yüz yapısını bozarak erken yaşlanmalarına neden oluyormuş.
Botoks en fazla altı ayda geçiyor ama dolgular uzun yıllar yok olmadığı için yüzlerden operasyonla çıkarılması gerekiyormuş.
Genç yaşta dudaklarını şişirenlere şaşırıyorum. Bu işlemi yaptığınızda genelde altı ayda bir tekrarlamanız gerekiyor.
Sonuç ise erken yaşlanma!