Geçtiğimiz günlerde İlber Ortaylı'nın "Bütün Galataport'ta, yani Karaköy'den Tophane'ye kıyının açık olması lazım.
İnsanlar orada oturabilmeli, gezebilmeli çünkü İstanbul'da gezinti yeri yok" sözleri gündem oldu.
Sabah yazarı Melih Altınok da Ortaylı'nın haklı olduğunu belirtip "İstanbul'un kıyıları işgal altında. Tıpkı Ege'de, Akdeniz'de olduğu gibi. Sahillerimizi geri istiyoruz" diye yazdı.
Daha önce de bu soruna değinmiştim. Aslında Galataport'un Kabataş'tan Tophane'ye kadar olan kıyı şeridini halka tam açtığı da söylenemez.
Oraya devasa cruise gemileri yanaştığında kıyı gemilerin sayısına göre otomatik açılan geniş levhalarla kapanıyor.
Gemi sayısına göre bazen tamamen kapandığı da oluyor.
Galataport daha yeni; Ekim 2021'de açıldı. Önümüzdeki yıllarda burası popüler olunca daha çok cruise gemisi ağırlayacak.
İstanbul halkı belki de Türkiye Denizcilik İşletmesi'nden alınıp "İstanbul'un sahilini halka açıyoruz" sloganıyla inşaatı tamamlanan Galataport'ta vatandaş denizi nadiren görecek!
ANAYASAYA AYKIRI!
Daha da kötüsü Galataport yapılırken ecdadımızdan bize miras kalan İstanbul siluetinin en güzel yapıları arasında yer alan Kılıç Ali Paşa ve Nusretiye camilerinin önü de kapatıldı.
Bunlar yetmezmiş gibi Galataport projesinde yer alan Peninsula İstanbul Hotel, Tophane'den Karaköy'e olan kısmı halkın geçişini kapattı.
Sırf denizden sadece oteldeki ayrıcalıklı insanlar yararlansın diye!
Aslında halkla deniz arasına büyük bir sermaye seti çekildi. "Deniz Senin, Şehir Senin" sloganıyla İstanbullular kandırıldı!
Karaköy sahilini otelin kapatması Anayasa'ya da aykırı.
Bari otelin önü halka açılsın!
***
PENDİK'İN GALATASARAY'A 8, FENERBAHÇE'YE 29 FAUL YAPMASI
Geçtiğimiz ay oynanan Fenerbahçe- Pendikspor maçında ilk yarıyı konuk ekip 0-1 önde kapamıştı.
Fenerbahçe'nin son dakikalarda bulduğu gollerle 4-1 kazandığı maçtan sonra taraflı tarafsız herkes oynanan berbat futboldan şikayetçiydi.
Çünkü Pendiksporlu futbolcular sanki topun oyunda kalmaması için sahaya çıkmış gibi oynuyorlardı.
Yere düşen kalkmıyordu. Uzatmalara rağmen 114 dakika oynanan maçta topun oyunda kaldığı süre 47 dakikaydı ve Pendikspor maç boyunca tam 29 faul yapmıştı.
Evet, küme düşme potasındaki Pendikspor puan alabilmek için her şeyi yaptı ve bu durumu belli ölçülerde doğal karşılayabiliriz.
Faullü, sert oynamak belli ölçülerde maçtan puan çıkarmayı ne kadar çok istediğinizi ve direncinizi gösterir.
Önceki gün aynı Pendikspor, ligin bitmesine beş hafta kala puan tablosunda daha kötü bir durumdayken Galatasaray'a konuk oldu.
Bu maçı kaybettiklerinde sondan ikinci sıraya düşeceklerdi ve ligde kalma umutları azalacaktı.
Fenerbahçe'ye karşısında ölümüne oynayan Pendikspor, Galatasaray karşısında sadece sekiz faul yaptı!
Farka giden Galatasaray bile 15 faul yapmıştı! Dostluk maçında bile sekizden daha çok faul yapılır!
Jorge Jesus Türkiye'den ayrılırken "Bu ligin sportif değeri yok" dediğinde kızmışlardı!
***
JAPON DİYETİ
Beyin, hafıza ve beslenme ilişkisiyle devam edelim.
Japonya Geriatri Merkezi'nde farklı diyetlerle beslenen iki grupta beyin taramaları yapıldı.
Bir grup geleneksel Japon yemekleri yedirilirken diğer gruba kırmızı et, alkol ve makarna gibi yağlı yiyeceklerle dolu Batı diyetini uyguladı.
Ve araştırma sonunda Japon diyet grubundaki kadınların beyinlerinde, diğer gruba göre daha az hücre kaybı ve demans yapan "büzülme" bulundu.
Geleneksel Japon diyetinde balık, deniz ürünleri, pirinç, soya fasulyesi, yeşil çay, narenciye, turşu ve yosun yer alıyor.
Bu diyet vitaminler, polifenoller, fitokimyasallar ve iyi yağ asitleri açısından zengin ve beyne çok faydası var.
Ortalama yaşam süreleri 84,5 yıl olan Japonların bir bildiği vardır herhalde!
***
ABUR CUBURLAR BEYNİ ETKİLİYOR MU?
ABD'de Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden araştırmacılar, 26-56 günlük sıçanları iki gruba ayrıldı. Bir grup yağ ve şeker ağırlıklı gıdalarla diğer grup ise sağlıklı yiyeceklerle besledi.
Sıçanların beyninin gelişim aşamasında olduğu bu dönem, insanlardaki ergenlik çağına denk düşüyor.
Independent Türkçe'nin haberine göre hafıza testlerinde abur cubur tarzı beslenen sıçanlar, birkaç gün önce gördükleri nesneleri ve yerlerini hatırlayamazken, diğer grupta böyle bir zorluk gözlemlenmedi.
İlk grup daha sonra 30 gün boyunca sağlıklı beslense de hafızalarında iyileşme olmadı. Bu dönem de insanlardaki yetişkinliğe karşılık geliyor.
Sıçanların beyninde asetilkolin sinyallerinde bozulma olduğu gözlemlendi.
Bu sonuçların insanlar için geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. Ancak ergenlik dönemini beyin organının gelişiminde çok hassas bir dönem.
Yani genç yaşta yağ ve şeker ağırlıklı beslenme ileri yaşlarda hafızada kalıcı hasarlar bırakabilme riski olabilir.
Çocuklarımızı abur cubur gıdalarla ne kadar geç tanıştırırsak o kadar iyi!
***
BOŞANMALAR ARTTI
Türkiye'de boşananların sayısının yüzde 89 arttığı son 20 yılda; 11 milyon 800 bin 266 çift evlendi ama 2 milyon 559 bin 910 çift yollarını ayırdı.
Her 11 evlilikten 2'sinin bitmesinin yanı sıra evlenme yaşının yükselmesi ve evlenenlerin sayısının azalması da ülkedeki doğurganlık oranının düşmesine neden oluyor.
Güney Kore'den sonra en hızlı yaşlanan ikinci ülkeyiz. Ülkemizdeki göçmenleri ve onların yüksek doğrum oranı da hesaba katarsak Türkiye'nin demografik yapısı gelecekte değişebilir!