Avrupa merkezli hukuk büroları Geradin Partners ve Stek tarafından yapılan açıklamada, 17 ülkeden 30'dan fazla Avrupalı medya kuruluşunun Google'a karşı yasal işlem başlattığı bildirildi.
Medya kuruluşları, reklam teknolojisinde hakim konumunu kötüye kullandığı iddiasıyla Google aleyhine dava açarak, şirketten 2,1 milyar Euro tutarında tazminat talebinde bulundu.
Oksijen'in haberine göre Alman medya şirketi Axel Springer ve Norveç merkezli medya grubu Schibsted'ın yanı sıra Polonya'dan Finlandiya'ya, Avusturya'dan Hollanda'ya 17 ülkeden medya kuruluşları Google'a dava açtı.
Burası önemli; hukuk bürolarının açıklamasında "Google hakim konumunu kötüye kullanmasaydı, medya şirketleri reklamlardan önemli ölçüde daha yüksek gelir elde edecek ve reklam teknolojisi hizmetleri için daha düşük ücretler ödeyecekti." Böylece hem gazeteler kapanmayacaktı, gazeteciler işsiz kalmayacaktı, hem daha kaliteli daha çok haber üretilecek ve bu durumdan vatandaş kazançlı çıkacaktı.
Google aynısını Türkiye'de de yapıyor; reklam teknolojisinde hakim konumunu kötüye kullanıyor. Ama biz daha yasal zemini oluşturamadık. 'Dijital Telif Yasası' çalışmalarında ses, seda yok!
ORTAK DAVA AÇILMALI
Google gibi küresel şirketler ulusal ana akım medyanın zararı artıkça meydan yabancı medya kuruluşlarına kalıyor.
Yabancı medya kuruluşlarının yaptığı manipülasyon ve dezeformansyonlar da ortada.
TC Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın her gün yalan haber yapılıyor diye paylaştığı tweet'lerle manipülasyonla baş etmek mümkün değil.
Ulusal medya güçlü olursa vatandaş, istihbarat örgütlerinin ve çeşitli fonların desteklediği yabancı medya platformlarına yönelmez!
Tabii bu noktada basın özgürlüğü, objektif habercilik de geliştirilmeli!
İletişim Başkanlığı 'Dijital Telif Yasası'nın çıkması için neden aksiyon almıyor?
'Dijital Telif Yasası' acilen çıkarılmalı ve medya kuruluşları Google'a karşı ortak dava açmalı.
***
BURADA SİYASET YASAK!
Adana'nın Seyhan ilçesinde kahvehane işleten Zeki Akkurt, müşterilerinin siyaset, din, dil, ırk tartışmaları nedeniyle sürekli kavga etmelerine son verecek bir uygulama başlattı.
Akkurt, 'Bu kahvede siyaset yapmak, din, dil, ırk tartışmak yasaktır' yazılı uyarıcı kağıtlarını kahvehanenin her yerine asmış.
Güzel bir uyarı ama futbol da eklenmeliydi!
Futbol da son yıllarda kutuplaştırmaya başladı insanları.
Ünlü Fransız yazar Paul Walery "Politika, insanların kendilerini ilgilendiren şeylerden alıkoyma sanatıdır..." demişti.
Bireyin kendini ilgilendiren konular yerine sürekli siyaset konuşması onu hayattan keyif alacak alanlara yoğunlaşmasını önlüyor.
Kendi sorunlarını çözüp mutluluğa ulaşmak yerine, bütün sorunların çözeceğine inanılan siyaseti sürekli konuşmak belki de boşa giden bir hayattır!
***
GOOGLE'IN YAZAR, YORUMCU PLANI!
Dünyada medya, Google'ın yarattığı haksız rekabete karşı davalar açarken, ünlü arama motoru da boş durmuyor!
Bir iddiaya göre, Google bazı yayıncılara kendi yapay zeka araçlarını kullanarak haber yazmaları karşılığında önemli ücretler ödüyor.
ShiftDelete'in haberine göre şirkete yılda yüz binlerce dolara mal olan bu anlaşmaların, 6 yıl önce temeli atılan Google News Initiative (GNI) girişimi kapsamında yapıldığı düşünülüyor.
Günde ortalama 3 ayrı makale paylaşması gereken yazarların, yıllık 10 bin dolardan fazla bir gelir elde ettiği söyleniyor.
Rutin ajans haberlerini yapay zekanın servis etmesi kolay. Asıl zor iş; köşe yazarları ve yorumcuların analizlerini ortaya çıkarmak!
İşte bu anlaşmalı yazarlar, Google'ın yapay zekasına köşe yazarları gibi yazmasını ve yorumcular gibi analizler yapmasını öğretiyor.
Yakın gelecekte örneğin emekli maaş artışları, enflasyon gibi konularda yapay zekaya rahmetli Çetin Altan, Hıncal Uluç, İlhan Selçuk gibi yaz komutu verilecek ve o yorum yazıları yayınlanacak.
Hayatta olan yeni dönem yazarlar da taklit edilebilecek.
Google'ın ya da başka şirketlerin işe aldığı yazarlar, eğer Yapay Zeka'yı iyi geliştirirlerse gelecekte yazarlara bile ihtiyaç kalmayabilir.
Düşünsenize; 7/24 yazan bir köşe yazarı! Yazar kaprisi yok, maaş yok, sigorta ödemesi yok!
Ver konuyu, yazsın yapay zeka! İsterseniz 'Yandaş yazar' ya da 'muhalif yazar' ol komutu da verebilirsiniz!
Yapay zeka, aynı medya sitesinde birbiriyle polemiğe girecek yazarlar da üretebilir! Böylece denge kurulur!
İnternet sitesinin trafiğini artırmak için günde üç-beş tweet de paylaşsa, oh ne ala!
Hollywood'da senaristler, neden yapay zekaya karşı protesto yürüyüşleri yaptı sanıyorsunuz! İşsiz kalacaklarını anladılar!
Meslektaşlarım, Romalılar, kardeşlerim şimdi yapay zekaya karşı mücadele etme zamanı. Yarın çok geç olabilir!
Tabii okurun da fikrini almak lazım. Belki yapay zekayı çok sevecekler, bize tercih edecekler!
Nasıl olsa Türkiye'nin gündemi hiç değişmiyor. Enflasyon, emekli ve asgari ücret zamları, laik-anti laik çatışması, göçmen ve terör sorunu vs. yapay zekaya bir de 'büyük resmi görme' eğitimi verdiniz mi, işlem tamam!
***
EN SESSİZ SEÇİM DÖNEMİ
Çevremde gözlemlediğim kadarıyla son dönemlerin en sessiz, kavgasız, tartışmasız seçim atmosferini yaşıyoruz.
2019 öyle miydi? Yer yerinden oynamıştı!
Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz yıl yaşattığı yenilgi 'Bu kez olacak' diyenlerde yarattığı travma tahmin edilenden de yüksek olsa gerek. Muhalif cepheden yaprak kıpırdamıyor!
Şu an siyaset tarihinin en silik, en sessiz muhalefeti ile karşı karşıyayız.
İktidarı destekleyenler bile muhalefettin bu silik halinden etkileniyor.
Sıfır reaksiyon olunca ne adaylar, ne de projeleri tartışılıyor!
Vatandaşın gündemi hayat pahalılığı ve emekli aylıkları!
Köşe yazarları bile yazacak yeni siyasi argüman bulamıyor! DEM aşağı, DEM yukarı!
Eskiden Kılıçdaroğlu yazı malzemesi verirdi. Şimdi o da yok!
Bu garip durum fırtına öncesi sessizlik de olabilir!
Seçimlere katılım oranının düşük olacağını tahmin ediyorum.
Protesto oyları ve sandık boykotları sürpriz sonuçlar ortaya çıkarabilir!
***
Altyazı
"Eğer çürük elma yemek istemiyorsan, sepetten elma alma. Direk ağaçtan topla." (The Untouchables)